Artık bu vahşet durmalı

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Kilis'ten dünyaya bir çağrıda bulunmak istiyoruz; artık bu vahşet durmalı. Buna seyirci kalanlar, bu katliamın ortaklarıdır" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, insani yardımlardan sorumlu AB Komiseri Kristalina Georgieva ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert'in de bulunduğu bir heyetle, Kilis'te Suriyeliler'in kaldığı konteyner kentti ziyaret etti.

Konteyner kente gelişinde Vali Yusuf Odabaş, AK Parti Kilis Milletvekili Fuat Karakuş ve Belediye Başkanı Abdi Bulut tarafından karşılanan Bakan Bağış, AB Komiseri Georgieva ile toplantı salonunda yetkililerden brifing aldı ve konteyner kentte kalanları temsilen bir grup Suriyeli'yle görüştü.

Daha sonra konteyner kenti dolaşan Bağış ve Georgieva, Kilis Devlet Hastanesi Öncüpınar Kampı Semt Polikliniğini de ziyaret etti. Burada karşılaştığı Suriyeli hastalarla sohbet eden Bağış ve Georgieva, çocuklarla yakından ilgilendi.

Poliklinikten çıkarken konteyner kentte kalan bir Suriyeli, Beşşar Esed yönetimini eleştirerek, yaşadıkları sıkıntılardan bahsetti. Bunun üzerine Bakan Bağış, sabırlı olmasını dileyerek, "Bu da gidecek. Bak ne oldu Mübarek'e, ne oldu Kaddafi'ye. Bu da gidecek. Sabır, sabır" dedi. Kristalina Georgieva da yanına yaklaşan küçük bir Suriyeli kıza AB rozeti taktı.

Bu sırada bir Suriyeli, AB Komiseri Georgieva'ya hitaben, "Beşşar Esad'ın hala yasal bir devlet başkanı olarak AB içinde tanınıp tanınmadığını" sordu. Suriyeli, şunları söyledi:

"AB, bu meselede neden çok sert bir tutum takınmıyor. Biz biliyoruz ki AB hem demokratik hem de özgürlüklerin yeri. Suriye halkı hem demokratik yöntemini hem de aynı zamanda özgürlüğünü alma hakkına sahip değil mi- Bizi fakirliğe boğdu, bizi yerimizden yurdumuzdan etti. Aynı zamanda bizim bütün bu isteklerimizin karşılaşması açısından AB'nin, Türk kardeşlerimize Türkiye hükümetine daha fazla destek olmasını da istiyoruz. Beşşar Esed en kısa zamanda bitmeli."

-"50 avroya çanta aldı, ağlayan Suriyeli kızı sarılarak teselli etti"

Prefabrik evde kalan bir aileyi ziyaret eden Bağış ve Georgieva, evde bağdaş kurup oturarak, aileyle sohbet etti ve ikram edilen kahveyi içti.

Evden ayrılırken başka bir Suriyeli de sıkıntılarını dile getirerek AB Komiseri Georgieva ile konuştu. Suriyeli, ABD ve AB'nin insanlığın yanında olduğunu söylediğini ifade ederek, "Ancak hiç böyle bir şey yok. Siz insanlığın yanında değilsiniz. Çünkü bize burada gerçekten hiçbir şey yapmadınız. ya hürriyetimizi verin ya da oralara müdahale edin" dedi.

Sosyal hizmet merkezini de gezen Bağış ve Georgieva, Suriyeli kadınların el işi ve halı dokuma atölyelerini de gezdi. Georgieva, "kurdele işiyle" yapılan bir bez çantayı 50 avro vererek satın aldı. Bakan Bağış'la buradaki çamaşırhaneyi dolaşan Georgieva, burada Suriyeli bir genç kızın ağlaması üzerine, sarılarak onu teselli etti.

Bağış ve Georgieva, konteyner kentteki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü Koordinasyon Merkezi'ndeki kreşi de dolaştı. Burada kalan çocuklara

"merhaba, şükran" diyerek sohbet eden Georgieva ve Bakan Bağış'a, çocuklar kendi yaptıkları resimleri hediye etti.

-"İkimiz de çok duygulandık"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış ile İnsani Yardımlardan Sorumlu AB Komiseri Kristalina Georgieva, daha sonra ortak bir basın açıklaması yaptı.

AB'nin afet işlerinden ve bu tür insanı krizlerden sorumlu Komisyon Üyesi'ni ağırladıklarını ifade eden Bakan Bağış, şunları söyledi:

"Sayın Georgieva, Kilis'te Suriye'deki insanlık zulmünden kaçıp, Suriye'deki son Nemrut'tan kaçıp Türkiye'ye sığınan kardeşlerimizi, yaşadığı bu kampta bizleri ziyaret ediyor. Gerçekten burada ikimiz de çok duygulandık. Burada yaşayan insanlar büyük zorluklar içerisinde yaşıyorlar ama güvence altındalar. Ama buraya gelemeyene, hala Suriye'deki o zulmü yaşamak zorunda kalan ve hayatlarını riske atarak, canlarını, çocuklarını riske atarak orada bağımsızlık, özgürlük, hürriyet mücadelesi veren insanları burada saygıyla hatırladık."

-"Türkiye bir medeniyet dersi daha veriyor"

Konteyner kentte konuştukları mahalle temsilcileri, prefabrike evlerine girdikleri insanların kendi sıkıntılarından bahsetmediğini ifade eden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepsi bize 'bu Esad katilini durdurun' çağrısında bulundular. Kendi ihtiyaçlarını dile getirmediler, buraya gelemeyen insanların hassasiyetleri dile getirdiler. Gerçekten burada Kilis'te medeniyetin, insanlığın başlama noktalarından birinde, burada Türkiye bir medeniyet dersi daha veriyor. Kilisliler burada muazzam bir özveri ile gerçekten komşularına, kardeşlerine kucak açmışlar, lokmalarını paylaşıyorlar. Ama bu insanlar da Suriye'de bıraktıkları akrabalarını, kardeşlerini, komşularını, dostlarını düşünüyorlar. Buradan Kilis'ten dünyaya bir çağrıda bulunmak istiyoruz; artık bu vahşet durmalı. Buna seyirci kalanlar, bu katliamın ortaklarıdır. Bu yüzden Suriye'de bir an evvel insanlığın, kardeşliğin, barışın yeninde hüküm sürebilmesi için zulmün süremeyeceğini bütün insanlığa göstermek için buradan hep beraber bir çağrıda bulunmalıyız."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Meksika'da hem Putin hem Obama hem de diğer liderlerle yaptığı görüşmelerin birinci konusunun "Suriye ve buradaki dehşetin durması için uluslar arası camianın işbirliğinin önemi" olduğunu vurgulayan Bağış, şunları kaydetti:

"AB Komisyonuna da bu konudaki hassasiyetine teşekkür ediyorum. Sayın Georgieva, Türkiye'nin dostu olan, komşumuz olan, gerçekten insanlarımızı seven bir dostumuz, arkadaşımız. Van'da deprem felaketini yaşadığımızda, AB tarihinin en hızlı sürecini gerçekleştirerek 4 günde Van'daki kardeşlerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek çabaları ortaya koydular. Kendisiyle Van'a da gitmek istemiştik ama maalesef geçen geldiğinde hava koşulları elvermemişti. Bugün burada Kilis'te başka bir insanlık dramını birlikte gözlemledik. Bundan sonra da birlikte çalışacağız. Ben son geldiğimde söylemiştim; Sayın Georgieva ile AB fasılları içinde olmayan bir faslı açtık, o da 'dayanışma faslı'