7 Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabacık, Anadolu'nun işgalden kurtulmasından sonra Şam'da Mustafa Kemal Paşa'nın fotoğrafının üzerinde vatan sevgisi ve kahramanlık ayet ve hadislerinin yazıldığı bildiriler dağıtıldığını, afişler asıldığını söyledi.
Türkiye-Suriye Bölgelerarası İşbirliği çerçevesinde Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabacık, koordinatörlüğünde Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Metin Akasi, Okutman H. İbrahim İnce, Cumhuriyet Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehmet Ali Şimşek, Harran Üniversitesi'nden Dr. Salih Tur, Topkapı Sarayı Arşivi'nden Abdülmecid Şentürk, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Fahri Hoşab ve Mehmet Karakuş'un katılımıyla gerçekleştirilen Halep Şer'iye Sicilleri projesinde Osmanlı döneminde bilinmeyen bir çok olay gün yüzüne çıktı.
Proje hakkında basın toplantısı düzenleyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabacık, Halep Şer'iye Sicillerinden 5 bin sayfaya yaklaşan 40 adet sicil defterinin özeti çıkartıldı. 40 adet sicil defterinde yaklaşık 16 bin farklı dava ve hüküm kaydını içeren belgeler bulunduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Kabacık, Türkiye ile Suriye'nin 1. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasındaki ilişkilerinin doğru ve yeterince bilinmediğini belirtti. Kabacık, "Araplar ve 1. Dünya savaşı dendiği zaman ülkemizde çok olumsuz düşünceler akla gelmektedir. Halbuki Suriye ve özellikle Halep bölgesi ile Türk Kurtuluş Savaşı döneminde çok iyi ilişkiler kurulmuş, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma olmuştur. Bu durum gerek Suriye'de ve gerekse Türkiye'de çok fazla bilinmemektedir. 1. Dünya Savaşı sonrasında Adana, Antep, Maraş ve Urfa'nın Fransızların işgali döneminde, aynı zamanda Suriye de Fransız işgali altındaydı. Bu dönemde Türklerin ve Suriyelilerin ortak düşmanı Fransızlardı. Suriyeliler de Fransızlara karşı şiddetli bir mücadele yapmışlardır.
Maraş'ın, Antep'in, Kilis'in Fransız işgali altında olduğu dönemlerde Suriyeliler, Suriye'den bu bölgelere askeri yardım götüren Fransız konvoyunun yolunu kesmişler, köprüleri ve demiryollarını havaya uçurmuş, Türk topraklarını işgal eden Fransızların lojistik desteklerini kesmeye çalışmışlardır. Suriyelilerin bu davranışları dönemin Türk komutanları arasında büyük memnuniyete sebep olmuştur. 1920 sonlarında 200 kişilik bir Türk askeri birliği, bir top, makineli tüfekler ve cephanelerden oluşan askeri yardımı Kuzey Suriye'de Fransızlara mücadele eden İbrahim Henano'ya götürmüştür. Bu birlik Türkler ve Araplar arasındaki kardeşliğe işaret eden bir bayrak taşımıştır. Bayrağın bir yüzünde Türk bayrağı diğer yüzünde Arap bayrağı vardı.
Bayrakların üzeri beyaz şeritlerle süslenmiş ve bir yüzünde 'inananlar kardeştir' diğer yüzünde 'kardeşlerinizin arasını düzeltiniz' ayetleri yazılmıştır. Bu 200 kişilik Türk birliği, Suriyelilerin yanında Fransızlara karşı savaşmıştır. Fransızlara karşı savaşan Suriye'nin Milli kahramanlarından İbrahim Henano, İngilizler tarafından Fransızlara teslim edilmiş, ancak Nisan 1922'de Türkiye'nin baskısı ile serbest bırakılmıştır" dedi.
Kabacık, Anadolu'nun yabancı işgalinden kurtuluşu ve düşmanlardan temizlenişi, Halep ve Şam başta olmak üzere bütün Suriye'de çok büyük sevinç gösterileri ve şenliklerle kutlandığını belirterek, "Anadolu'nun işgalden kurtulmasından sonra Şam'da Mustafa Kemal Paşa'nın fotoğrafının üzerinde vatan sevgisi ve kahramanlık ayet ve hadislerinin yazıldığı bildiriler dağıtılmış, afişler asılmıştır. Atatürk'ün fotoğrafının bulunduğu bu afişi ABD'de bulduk. Türkiye'de bu afiş yok. Bu bilgilerin her iki ülkede de yayılması, ders kitaplarında yer alması, iki ülkenin dostluğunu ve yakınlığını artıracaktır" ifadelerini kullandı.
Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kabacık, 40 adet Halep Şer'iye Sicilinin geniş kapsamlı 3 bin 87 sayfa Türkçe özeti ve bunun 3 bin 647 sayfa Arapça tercümesinin projeyle gerçekleştirildiğini belirterek, "Büyük çoğunluğu Arapça ve kısmen Osmanlıca olan sicillerdeki yaklaşık 16 bin farklı belgede dönemin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik hayatı ile ilgili çok değişik ve ilginç bilgiler bulunmaktadır. Şer'iye sicillerinin özellikle toplumumun günlük yaşamıyla ilgili başka hiçbir yerde bulunamayacak çok geniş ve zengin bilgilere sahip bulunuyor. Evlilik, boşanma, çeşitli asayiş olayları, ahlaki ve dini değerler, evler, mimari özellikleri, eşyalar, eşyaların fiyatları, esnaf ve sanatkarlar, meslek odaları ve seçimleri, köle ve cariyelerin satışı, toplum içerisindeki yerleri, müslim-gayrimüslim ilişkileri, müslim-gayri müslim vakıfları, yöneticiler, yöneticilerle halkın ilişkileri gibi Osmanlı Dönemindeki Halep halkının günlük yaşamı ile ilgili bilgilere ulaşılmıştır" dedi.
Belgelerden ilginç örnekler veren Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabacık, şunları kaydetti:
"Dönemin Halep Valisinin, halkı Allah'ın kendisine bir emaneti olarak gördüğünü, halkın tüm kesimlerinin temsilcilerini toplayarak ve onların rızasıyla fiyatları düşük olan bir kısım malların üreticilerinin zarar görmemesi için fiyatları yükseltilmiş, fiyatları yüksek olan bir kısım malların ise tüketicilerin zarar görmemesi için fiyatlarının düşürüldüğünü belirtmiştir. Esnafların yöneticilerinin atanmasında ve görevden alınmasında, dönemine göre ileri bir demokratik anlayış sergilenmiş, esnafların tercih ettiği insanlar yönetici olarak atanmış, zaman zaman haksızlık yapan ve esnaflar tarafından istenmeyen yöneticiler de görevden alınmıştır.
Günümüz insanı için oldukça garip olan, köle ve cariye satışları ile ilgili ilginç örnekler bulunmaktadır. Bunun yanın da çok sayıda kölenin azat edilmesiyle ilgili kayıtlarda yer almaktadır. Kadın haklarıyla ilgili değişik kayıt örnekleri bulunmaktadır. Kocaları tarafından boşanan kadınlara yüksek miktarlarda mihir ödenmektedir. Mihirin yüksek olması, kadınların boşanması açısından caydırıcı rol oynamaktadır. Kadınların, kocalarının aileleri ile birlikte oturmak istememeleri ve ayrı bir evde oturma istekleri mahkemeler tarafından uygun bulunmaktadır.
Kadınların yöneticilik yapmalarına karşı mahkemeye yapılan itirazlar ret edilmiş ve kadınların başarılı yöneticilik yaptığı belirtilmiştir. Kadınlar en mahrem konularda dahi mahkemelere gelerek kocaları hakkında dava açabilmektedirler. Günümüzde daha çok tazminat davalarına konu olan hakaret kelimeleri ile ilgili de
birçok dava bulunmaktadır. Mesela bir şahsa "ey güve, ey saman" dendiği için dava açılmıştır. Hayvan haklarını korumak için, hayvanlara zulmeden şahıslar hakkında davalar bulunmaktadır.
Yaklaşık 16 bin farklı dava ve belgenin geniş kapsamlı özetinin çıkartıldığı proje 16 ay sürmüştür. Proje çalışmalarının önemli bir kısmı, Şam'da Tarihi Araştırmalar Merkezi'nin binasında yürütülmüştür. Arşiv binasında Halep, Şam, Hama, Humus'a ait binlerce sicil defteri yanında evamir-i sultaniye defterleri ve Osmanlılara ait muhtelif evrak ve belgeler bulunmaktadır. Avrupa'dan, Amerika'dan, Japonya ve birçok ülkeden çok sayıda araştırmacının Osmanlı Devleti ile ilgili araştırma yapmak üzere geldiği Şam'daki arşivin Türkler tarafından çok az tanındığını ve proje süresince bir tane dahi Türk araştırmacı ile karşılaşmadım."