6 dilde barış çağrısı pankartı

Demokratik Toplum Partisi Şanlıurfa Şubesi ve beraberindeki birçok sivil toplum örgütü, terör örgütü PKK'nın sözde ateşkes çağrısına ve son günlerde KESK'e yönelik yapılan operasyonlara dikkat çekmek amacıyla 6 dilde pankartlı eylem yaptı.

Türkçe, Kürtçe, Arapça, Fransızca, İngilizce ve İspanyolca olmak üzere toplam 6 dilde 50 metre uzunluğunda bir pankart hazırlayarak eylem yaptı. Abide civarında Ali Şelli parkında toplanan DTP ve beraberindeki birçok sivil toplum kuruluşlarının aralarında bulunduğu ve kendilerine "Demokrasi Barış Platformu" adı veren yaklaşık bin kişilik grup, pankartlı eylem yapmak için toplandı. Toplanan grup ellerindeki 50 metre uzunluğundaki ve 6 dildeki barış çağrısı pankartı ile Karakoyun İş Merkezi'ne kadar yürüdü.

Burada bir basın açıklaması yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şanlıurfa Şube Başkanı Emin Süzen, Kürt sorunun çözümüne dair umutların arttığı bir dönemden geçtiklerini söyledi. Süzen, "Türkiye'de bugüne kadar çatışmasızlık ortamlarının kalıcı bir barışa dönüştürülmesi için gerekli adımlar atılmadı. PKK'nın 1 Haziran 2009 tarihine kadar uzattığı tek taraflı eylemsizlik kararının bu günlerde son bulacak olması bu fırsatın bir kez daha kaçırılmasına neden olacaktır.

Çözüm sürecine yönelik çabalarla barışın kalıcılaşması sağlanabilecekken geçen süre zarfında operasyonların devam etmesi yanında, seçimlerin hemen ardından Kürt siyasetçilerine ve DTP ye yönelik baskı ve cezalandırmaların artması kaygı vericidir. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün bu sorunun önemini belirtip çözülmesi gerektiğinin altını çizmesi ile başlayan süreçte olumlu bir tartışma başlamıştır. Esen bu barış rüzgarı bazı umutları da beraberinde getirmiştir. Sorumluluk ve sağduyu sahibi bütün çevrelerin bu barış sürecine katkı
sağlaması gerekmektedir. Bu dönemleri geçmişte olduğu gibi bugünde engellemek isteyen kesimler olabileceği unutulmamalıdır.

Tam da bu dönemde operasyonların yoğunlaşmasının barış sürecine katkı sağlamayacağını, süregelen ateşkes sürecinin devamını zorlaştırdığını da ifade etmek istiyoruz. Yine bu dönemde çukurca da meydana gelen mayın patlamasında 6 askerin yaşamını yitirmesi yaptığımız bu çağrının ne kadar hayati ve önemli olduğunu göstermiştir. Son derece üzücü bir olaydır. Bu durum barış ve çözüm çağrılarını etkilememelidir. Ayrıca 2 gün önce KESK'e yapılan baskın ve gözaltılar bu koşulların yaratılması düşüncemize karşı son derece olumsuz bir gelişmedir ve bu yapılanları kınıyoruz.

Artık sivil toplum siyaseti konuşabilmelidir diyoruz. PKK de bu döneme katkı sağlaması gereken taraflardandır. Bu bağlamda daha önce 1 Haziran'a kadar olan ateşkes ve çatışmasızlık tarihini uzatmasının gerekliliğini önemsiyoruz. Devletin kurumlarının, hükümetin ve muhalefet partilerinin de bir bütün olarak güven verici, kararlı adımlar atması artık bir zorunluluk halini almıştır. Biz bu sürecin takipçisi olacağız, sorumluluk duygusuyla hareket edeceğiz ve herkesi de bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Barışın ve çözümün dili hakim olsun, Silahlar sussun, insanlar konuşsun. Artık bu ülkenin çocukları ölmesin diyoruz" dedi.
Toplanan yaklaşık bin kişilik grup daha sonra Türkçe, Kürtçe sloganlar atarak olaysız bir şekilde dağıldı.