5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Boşanma nedeni olabilir!

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in almış olduğu karar, Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde evliler için boşanma kararı olabilir. Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde eşleri ve nişanlıları Almanya'da yaşayan genç kız ve evliler bu ülkenin yasaları gereği Almanya'ya gidebilmek için köylerinde açılan kurslarda Almanca öğrenmeye çalışıyor. 

Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağlı Hacılar, Sığırcık ve Deliler köylerinden Almanya'ya çalışmak üzere gidenlerin ve bu ülkeye yerleşen Türk ailelerin çocukları da genellikle memleketlerinden evlenmeyi tercih ediyor. Almanya'ya gitmek isteyen genç kız ve evli kadınlara Almanca bilme şartı getirilmesinin ardından Bozovalılar zor günler yaşıyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in geçen yıldan bu yana uygulamaya başlattığı "Yeni Göç Yasası" ile vatandaşlarıyla evlenip, ülkelerine gelmek isteyenlere "Temel Almanca bilgisini öğrenme şartı" koşması Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağlı 3 köyde yaşayan ailelere zor günler yaşatıyor. Almanya'da yaşayan nişanlılarına ve eşlerine kavuşmak isteyen Bozovalılar, Almanca öğrenmek için açılan kurslara katılıyor. Bozova İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Bozova'nın Hacılar, Sığırcık ve Deliler köyünde yapılan araştırmalarda, nüfusunun çoğunluğu Almanya'ya göç eden eşlerinin ve nişanlılarının yanına gitmek istediği sonucuna ulaşıldı. Bunun üzerine 3 köyde de "Almanca kursu" açıldı. Hacılar köyünde açılan kursta 9 kişi mezun olarak Almanya'nın Ankara Konsolosluğu'nda açılan mülakat ve yazılı sınavlarına girmeyi hak kazandı. Almanya Konsolosluğu'nda sınava giren 9 kişiden 6 kişiye Almanya'da yaşayan eşleri ve nişanlılarının yanına gitmek üzere vize verildi.
Açılan kurslarının başarılı olmasının ardından Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Sığırcık ve Deliler köylerinde 2. dönem Almanca dili kursu açtı. Sığırcık köyünde 24, Deliler köyünde ise 18 genç kız, kadın ve genç erkekler kurslara başladı. "Temel Almanca"yı öğrenip, sevdiklerine kavuşmayı isteyen gençler ve kadınlar, bu işi zor da olsa başaracaklarını söylediler. 

Sığırcık köyünde açılan Almanca kursuna katılan Adile Kaya, kurstan sonra Alman Konsolosluğu tarafından yazılı ve mülakat sınavının kaldırılmasını istediğini söyledi. Kaya, "Sınav kaldırılırsa sevenler kavuşur" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya'ya gitmek için kurslara geldim. 2 yıldır evliyim, eşimle ayrıyım. Biz Almanca'yı öğrenmek istiyoruz ve eşimin yanına gitmek istiyorum. Eşim orada, ben buradayım. Eşim ve ailem Almanya'dadır. Ben köyde babamlarda kalıyorum. Eşimin yanına gitmek istiyorum. Bu Almanca'yı öğreneceğiz ve gideceğiz. Ama biz Ankara'daki sınavın kalkmasını istiyoruz. Bu sınava girip de kazanmasak burada kalırsak daha kötü olur. Bir dil öğrenmek güzeldir, ama böyle ayrı olmak da çok güzel değil. Oraya gitsem, bari onlarla konuşabilirim. Arkadaşlarım orda. Ama okuması yazması olmayanlar, konuşmasını bilmeyenler var. Şimdi yengem burada, çocuklara orda. Hepsi küçükler, öyle ortalıktalar yaşıyorlar. Onun eşi orada, kendisi burada. Kaç yıldır evli, böyle ayrı kalmak olmaz. Biz böyle istemiyoruz" dedi. 

Sığırcık köyünde Almanca dersi alan Yeter Öksüz ise, Alman Konsolosluğu tarafından açılan sınavları kazanamamaktan korktuğunu belirterek, "Bir yıldır nişanlıyım ve Almanya'ya gidemiyoruz. Nişanlım Almanya'da kalıyor. Ona kavuşmak için buradayım. Başka ne amacım var ki? Yani Ankara'daki sınavın kalkmasını çok istiyoruz. Benim gibi bir çok arkadaşım var ve lütfen bu sınavın kalkmasını istiyoruz. Birbirlerini sevenler niye böyle ayrılar ki? Sınavın kalkmasını istiyoruz. Çünkü biz Almanca'yı öğrensek bile, bir korku var içimizde. Ya gidip orada heyecanlanıp unutursak diye korkuyoruz. O zaman çok büyük bir heyecan sarar bizi. Yani herkesten rica ediyorum. Lütfen bu sınav kalksın. Yani en azından bir iyilik yapar, sevenler kavuşur" diye konuştu. 

Hanse Bağmancı da Ankara'daki sınavların kalkmasını isteyerek, "2 yıldır nişanlıyım. Burada açılan Almanca kursuna geliyorum. İyi de öğrendiğime inanıyorum. Hocamız çok iyi anlatıyor. Ama biz Ankara'daki sınavı başaramayacağımızdan korkuyoruz. Sınavın kalkmasını istiyoruz. Almanca'yı öğreniyoruz ama, sınavda biraz zorlanıyoruz. Belki kazanamayız, kazanamadıktan sonra da ailemize kavuşamayız. Bu sınav aileleri birbirinden ayırıyor. Bu sınavın kalkmasını istiyoruz" ifadesini kullandı.
15 yıldır Almanya'da yaşadığını belirten ve 3 yıldır evli ve eşinden ayrı olan Yılmaz Vuran ise kursa katılan diğer kursiyerlerden daha çok dertli olduğunu söyledi. Vuran, zaman zaman eşiyle tartıştığını belirterek, "Almanya'da kalıyorum. Bu sınavlar için Türkiye'ye geldim. Hanıma yardım etmek için buradayım. Okula kendisi gidiyor, öğretmenler yardımcı oluyor. Benim hanım biraz fazla heyecanlı olduğu için bu sınavı başaramayabilir. Onun için; 'bu sınav kalkmazsa ben Almanya'ya gitmek istemem' diyor. 

Bunun için aramızda hep tartışma çıkıyor. Eğer bu sınav kalkmazsa, bizim aramız bayağı açılacak. Onun için ben hep söylüyorum, sürekli geliyorum ve ona ders veriyorum. Ama yine kafası almıyor. Biz 2005'te evlendik. İki defa Ankara'da başvurduk, vize alamadık. Almanya'nın bize koyduğu şart, Almanca'yı öğrenmek. Almanca'yı öğrenemezse de, maalesef yanıma gelemez. Bu sadece gerçekten Türklerin üzerinde duruyor bu sınavlar. Çünkü biz orada çoğunluk olduğumuz için, genellikle Türklerin üzerinde duruyorlar.Bu kanun, bizim için geçerli oluyor" dedi.
Yılmaz Vuran'ın eşi Şefika Vuran ise, "Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Almanca öğrenmek benim çok zoruma gidiyor. Başarmak istiyorum da, biraz bana zor geliyor. Öğrenmek istiyorum, çok öğrenmek istiyorum, öğrenemiyorum. Yazıyı okuyabiliyorum ama ezberleyemiyorum" diye konuştu. 

Nişanlısının Almanya'da yaşadığını söyleyen Müslüm Aksoy, sınırları aştığı zaman sevenlerin birbirine kavuşacağını söyledi. Aksoy, "Nişanlım Almanya'da olduğum için, burada sınavlara girmek ve kazanmak için geliyorum. Ama bu sınavların kalkmasını istiyoruz. Örneğin burada ben lise mezunuyum. Benim okumam, yazmam var. Ama burada okuma-yazma bilmeyenler var. Bunlar çoluk çocuk sahibiler. Onların okuma, yazması olmadığı için bizim gibi anlayamıyorlar, konuşamıyorlar. Ben, nişanlıma kavuşmak için buraya geliyorum. Hayırlısı inşallah, sınırları geçersek kavuşuruz" ifadesini kullandı. 

Berlin Üniversitesi Almanca Mastır Mezunu ve Almanca öğretmeni Enver Çolak ise Sığırcık köyünde Almanca kurs öğretmenliği yaptığını belirterek, "Bu kursları kendim düşündüm. Çünkü Almanya Federal Cumhuriyeti'nin yeni göç yasasında belirlemiş olduğu, Almanya'ya gidecek eşlerin pratik düzeyde Almanca Dil Bilgisi şartı ve Ankara'da Göte Enstitüsü'nde düzenlenen sınavda başarılı olma şartlarından dolayı bu kursları yoğun olarak vermekteyim. Başka köylere de kurs verdim, mezunlarımız var. Hatta Ankara'ya gidip kazananlar da var. Ve ben bugün yine bu dönemde, Bozova Deliler ve Sığırcık köyleri ortaklaşa olarak Almanca dil dersleri vermekteyim. Ben başarılı olduğuma inanıyorum. Yalnız burada bir aile dramı var. Yabancı dil öğrenmek güzel bir olaydır. Bizim buradaki vatandaşlarımızın Almanca'yı öğrenip, Almanya'ya gitmeleri daha mantıklı, daha güzel. Kültürel açıdan, bilimsel açıdan iyi. Fakat bu ailelerin bölünmüşlüğü olayı, bir aile dramının yaşanmış olması bizleri biraz üzüyor. Gerçekten de bu sınavın, değişik kesimlerden gelen bayanlar, kimi 40-50 yaşında, kimi ise 20-25 yaşında, farklı düzeyde okul mezunlarımız var. İlkokul mezunu olan var. Ama şuna da inanıyorum; gerçekten de kursiyerlerimizin hepsi çok azimli ve çok başarılı kişiler. Yüzde 90 başarı sağladığımıza inanıyorum. Ama işte, her zaman kursiyerlerin, daha doğrusu Almanya'ya gidecek eşlerin fobisi, korkusu haline gelmiş olan Ankara'daki Göte Enstitüsü'nün düzenlemiş olduğu sınav yüzünden her gün soruyorlar. 'Hocam nasıl bir soru çıkacak, ne gibi sorular çıkacak' diye. Tabi ki, ben sorulara yönelik çalışmıyorum. Ben burada kursiyerlerin kendilerini ifade edebilecekleri basit düzeyde Almanca bilgisine sahip olmaları ve gerçekten de bugün bir Almanya ülkesine, bir Avrupa'ya gittiklerinde, kendi dertlerini anlatabilecek seviyeye gelebilmeleri için çaba sarf etmekteyim. Bu kurslara da devam edeceğim. İnsanlarıma, bölgemize ve yöremize yardımcı olacağımı her zaman belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu. 

Bozova Halk Eğitim Merkezi Müdürü Halit Erdem, ilçede birçok kişinin yakınlarının Almanya'ya göç ettiğini belirtti. Almanya'nın geçen yıl Göç Yasası'nda yaptığı değişikliğin, nişanlıları ve eşlerinin Almanya'da yaşayan bölgedeki genç kızları ve kadnınları zor durumda bıraktığını belirten Erdem, "Bu kurslara, eğitim ve öğretim yılı başlamadan önce, genel idareci arkadaşlarımızla alan taraması yaparız. Yaptığımız alan taramaları sonucunda, köylerimizde Almanca kurslarının birinci sırada yer aldığını tespit ettik. Bu nedenle biz köylerimizde Almanca kursları açtık. Daha önce Hacılar Köyü'nde bir kurs açtık ve 30 kişi belge aldı. Bunlardan 9 tanesi Ankara'daki sınava girdi ve 6 tanesi başarılı oldu. İnşallah bu kursiyerlerimiz de belge alıp, sınavlara katılacaklar ve başarılı olacaklardır" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2008 Pazar 13:39:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?