Şanlıurfa'da kadınlara yönelik verdiği eğitimlerle yoğun ilgi gören Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM), genç kızların ve kadınların adeta hayatını değiştiriyor. 

Eşi birden fazla evlilik yapan kadınların oranının yüzde 7 olduğu Güneydoğu'da, kadınların büyük bir bölümü okuma-yazma bilmiyor. Şanlıurfa'da Çok Amaçlı Toplum Merkezi'nin (ÇATOM) kurslarına yoğun ilgi gösteren kadınlar, eğitim merkezleri, sağlık ocağı ve aile planlamasına yönelik hizmetlerin artırılmasını istedi. ÇATOM'da eğitim gören bir kadın, bölgede genç kızların evleneceği kişiyi kendisinin seçemediğini belirterek, 

"Ailede söz sahibi, babanın yanında aşiret reisidir. Kadınların çoğu kendi başına ilçeye gidemez ve burada alışveriş yapamaz. Kocasından izinsiz kesinlikle veresiye alışveriş yapamaz. Dayağa karşı çıkamaz. Şikayet etmesi bile ayıptır. Kocasının bilgisi dışında arkadaşlarına ve akrabalarına ne hediye verebilir ne de alabilir. Onları ziyarete giderken bile kocasından izin almak zorundadır. En duygusal, en acı anlarda bile topluluk içinde eşine sarılamaz. Seçimlerde kocasının düşüncesine aykırı oy kullanamaz. Arkadaşlarına ve akrabalarına mektup yazarken zarfın üstüne kendi ismini yazamaz. Doğan çocuğuna isim vermede ısrarcı olamaz, ismi koca verir. Eşini anne ve babasının yanında ismiyle çağıramaz. Eğer yeni gelin ise hiç konuşmaz. Evde kocasının yanında çiklet çiğnemesi son derece ayıptır ve edepsizlik olarak görülür. Ben de bir Güneydoğu kadınıyım. Biz büyüklerimizden böyle gördük ve böyle yapıyoruz" dedi. 

42 yaşındaki A.D. ise, 18 yaşında berdel usulüyle evlendiğini ifade ederek, "Bu yaşıma kadar cahil, hiçbir şey bilmeyen bir insandım. 18 yaşında evlendim. Ailem beni berdel olarak verdi. Evliliğim çok güzeldi, eşimi çok seviyordum ve çok mutluydum. Berdelim eşiyle anlaşamayınca ayrılınca beni ailem zorla eşimin yanından aldı. Küçük çocuğum vardı. Elimden alıp sevdiğim eşime verdiler. O da bakamayınca çocuğum öldü. Babamdan nefret ettim, 'sen o eve gidersen seni öldürürüm' diye tehdit ediyordu. Eşim ve ben birbirimizi çok severken bizi ayırdılar. Beni kalkıp bir başkasına verdiler. Şimdi 5 çocuğum var. Daha sonra ÇATOM'u duydum ve oraya gitmeye başladım. ÇATOM sayesinde resmi nikahım yapıldı. Daha sonra bilinçlendim. Anladım ki, nikahım olsaydı babam mutluluğumu bozamazdı, beni ayıramazdı. Okuma-yazma öğrendim, sertifikamı aldım. Mesela telefon çaldığı zaman 'ne' derdim şimdi kibar bir şekilde 'efendim' diye cevap veriyorum. Otobüse bindiğim zaman yanlış biniyordum, şimdi ise kendime güvenerek her yere gidebiliyorum. Biçki-dikiş kursuna gidiyorum, çocuklarıma kıyafetler dikiyorum. Sağlık, ev ekonomisi dersine katılıyorum, daha temiz ve pastalar, yemekler, tatlılar yapıyorum" diye konuştu. 

İnşatta çalışırken bina üzerine çökünce eşinin felç olduğunu söyleyen A.D., "ÇATOM yardım etti, beni vakfa kaydettiler. Yemek ve erzak yardımı alıyorum. Giyim yardımı yapıyorlar, ondan yararlanıyorum. Kızım çocuk okuma odasından yararlanıyor ve ÇATOM sayesinde burs alıyor. Allah ÇATOM'dan razı olsun. Her şeyimi karşıladı. Hocalar yeri geldi bana annelik etti, yeri geldi bana arkadaş, bacı oldu. Sinemaya, pikniğe, konferansa, panele her yere beni davet etti. Bir panelde konuşma yaptım. Hayata geri döndürdü, benim yaşama sebebim oldu. Sabah kalkar kalkmaz ilk geleceğim baba evim ÇATOM oldu. Mutluyum, cahil değilim artık. Şimdi yalnız başıma her yere gidebiliyorum. Kendime güvenim arttı. Haklarımı savunabiliyorum. Kendimi seviyorum, babamı sevmiyorum ama öldü. Ölüsüne bile gitmedim. Keşke yıllar önce ÇATOM olsaydı, ben bu halde olmazdım" şeklinde konuştu.