5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Cezaevi tıka basa dolu!

ŞANLIURFA CEZAEVİ'NDE KAPASİTESİNİN 3 KATINDA MAHKUM KALIYOR

İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Sedat Gözkıran, Şanlıurfa Kapalı Cezaevi'nin 450 kişi kapasiteli olmasına karşılık, 22'si kadın bin 20 tutuklu ve hükümlünün kaldığı, yer sıkıntısı nedeniyle yerlere yatak serilip, 8 kişilik koğuşlarda 28`şer kişinin barındırıldığı söyledi.

İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Sedat Gözkıran yaptığı açıklamada, cezaevi uygulamalarında ilkel çağlarda öç alma ve suç işleyen vatandaşların tecrit etme ile dışlanma temeli içerisinde olduğunu dile getirdi.

Gözkıran, modern çağlarda esas alınan usulün suç işleyen insanların topluma kazandırma ve uslandırılması temeline ilişmiş durumunda olduğunu belirterek, "Ülkemizde de topluma kazandırma ilkesi benimsenmiş. Ancak, şuandaki, cezaevi uygulamaları tamamen toplama kampına dönüşmüştür. Bu çerçevede Şanlıurfa cezaevinin kapasitesinin 276'iken, oyun alanlarının, bilgisayar odalarının, kütüphanelerin ve benzeri sosyal alanları kapatılıp koğuşlara çevrilmesi ile kapasite 450'ye çıkarılmış. 450 kapasiteye çıkarılmış olan cezaevi bugün itibari ile öğrendiğimiz kadarıyla bin 20 kişi kalmaktadır. Bu bin 20 kişiden 138 tanesi siyası koğuşlarda, diğerleri de adli koğuşlarda kalmaktadırlar. 22 tane kadın tutuklu ve hükümlü var. Bu koğuş 8 kişilik olmasına rağmen şuan itibari ile 22 kişi kalmaktadır. Yine diğer adli ve siyasi tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşlarda da 6 ve 8 kişilik koğuşlar almalarına rağmen, 16, 22 ve 26 kişi olmak üzere yatmaktadırlar. Bu insanlar çoğu koğuşta ranzalarda ikişer kişi uyumakta ve yerlere yatak serme suretiyle kalmaktadırlar. Bu dünyanın hiçbir yerinde cezaevi uygulaması şeklinde görülmüş bir şey değildir. Bu çerçevede bunu her nokta da kamuoyunun bilgisine sunmaya çalışıyoruz. Ancak maalesef hiçbir çalışma yürütülmemektedir ve hiçbir aşama kaydedilmemektedir" dedi.

Mahkumların insani koşullarda kalmadığını da ifade eden Başkan Gözkıran, "Mahkumların yatma koşulları çok kötü. Bunu her seferinde bizlere belirtiyorlar. Yani sosyal alanları da koğuşlara çevrildiği için sosyal alanları da yok durumdadır. Bize gelen başvurulardan anladığımız kadarıyla mahkumların tümü koğuşlarda kendilerini tecrit altında hisediyor durumdalar. İnsan Hakları Derneği olarak, insan haklarını savunan kişiler olarak, hiçbir şekilde insanların suç işleyecek durumda olmadığı bir dünya temenni istiyoruz. Ancak, suç işleme ve cezalandırmada dünyanın bir gerçeğidir. Bu çerçevede suç işleyen kişilerin de insan olduğunu ve onlarında insani koşullarda yaşamaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu cezaevinde bir toplama kampına dönmüş durumdayken, bu cezaevinde ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Yeni bir modern cezaevinin yapılması, insanların insanca cezalarını çektikleri bir cezaevinin yapılmasını İnsan Hakları Derneği olarak istiyoruz" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 26 Aralık 2009 Cumartesi 10:07:05
Güncelleme :26 Aralık 2009 Cumartesi 18:05:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?