5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Çiftçilerin yeni umudu: Aspir

Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde ilk kez ekilen Aspir bitkisi, çiftçilerin umut kaynağı oldu. Yaz sıcağına, kışın da yağışa dayanaklı olan Aspir bitkisi biçerdöverlerle biçildi.

Viranşehir İlçe Tarım Müdürlüğü Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından Aspir bitkisinin hasadı bayram havasında yapıldı. Aspir tanıtımına Viranşehir Kaymakamı Ogün Bahadır, kurum amirleri ve çok sayıda çiftçi katıldı. Gönüllü köyünde 2,5 dekar üzerinde susuz ekilen Aspir bitkisi programına katılan protokol üyeleri ve çiftçiler Aspir bitkisinin hasadının mutluluğunu yaşadılar.

Aspir bitkisi hasat töreninde konuşma yapan Viranşehir İlçe Tarım Müdürü Sıraç Yolcu, "Geçen yıl en çok Aspir bitkisinin ekildiği yer Şanlıurfa'dır. Aspir bitkisinden bio dizel ve zeytinyağı kadar kaliteli yemeklik yağ üretiliyor. Viranşehir'de ilk kez tarım müdürlüğümüz tarafından tanıtım amaçlı 2,5 dekar üzerinde gönüllü köyünde ektik. Bu ürünün desteklemesi de diğer ürünlere oranla daha iyi kilo başı 25 kuruştur. Asıl hedefimiz hem bu bitkinin bölgede ve Viranşehir'de yaygınlaşması hem de kış ve yaz sıcaklığına dayanaklı kuraklığa dayanaklı bir bitki olmasıdır. Şanlıurfa'da ve Viranşehir'de bu bitkiyle ilgili birer fabrikada bulunuyor. Bu fabrikaların sahipleri ise çiftçilerimizin bu ürünü yetiştirmesi halinde bunu almaya hazır olduklarını bildirdiler. Ekstra masraf getirmeyen Aspir üstelik diğer ürünler gibi hâsılatı yapılmaktadır. Zaman zaman kuraklık yaşayan bölgemiz için susuz da yetişen Aspir avantajdır" dedi.

Çiftçilere Aspir bitkisi hakkında bilgi veren İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, "Aspir; geniş yapraklı, genellikle 80-120 santim arasında boylanabilen, 130-150 gün arasında yetişebilen uzun gün bitkisidir. Dikenli ve dikensiz formları olan, yazlık ve kışlık olarak ekilebilen tek yıllık, yağlı tohumlu bir bitki olan Aspir; sarı, turuncu, kırmızı veya beyaz renkte olan çiçeklere sahiptir. Bu çiçekler gıda ve tekstilde doğal gıda maddesi ve yemeklerde, yalancı safran adıyla baharat olarak kullanılmaktadır. Ayrıca yağı alındıktan sonra kalan küspesi yem sanayinin hammaddesidir. Kurağa dayanıklı bir bitki olması nedeni ile özellikle üretimi yağışa bağlı bölgelerde buğday, nadas ekim nöbeti sistemleri içerisinde yer alabilmektedir" dedi.

Ülkemizde Aspir tarımına elverişli çok geniş bir ekolojinin mevcut olduğunu belirten yetkililer, "Yıllık yağışı 250- 600 mm arasında ve 1200 metre rakıma kadar olan her coğrafyada sorunsuz şekilde yetiştirilebilmektedir. Bu tanımlamaya göre ülkemizde İç Anadolu, İç Ege, Doğu Anadolu Bölgesinin rakımı uygun olan kesimleri, Güney Doğu Anadolu Bölgesinin tamamı, Trakya, Güney Marmara ve Orta Karadeniz bölgesi Aspir yetiştiriciliği için uygun bölgelerdir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kışlık ekime de uygundur" diye konuştu.

Aspir bitkisinin kuru şartlarda, buğday arpa gibi hububat türleriyle tamamen aynı mekanizasyon ve yetiştirme tekniklerine bağlı kalınarak üretimi kolayca gerçekleştirildiğini belirten yetkililer, "Orta Anadolu şartlarında yapılan yazlık ekimler Mart 15, Nisan15 tarihleri arasında yapılabilmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi kışı ılıman geçen yerlerde kışlık ekimler Ekim ayı sonundan Aralık ayı başına kadar, yazlık ekimler ise Şubat ayı başından Mart ayı sonuna kadar geçen zaman aralığında yapılabilmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 30 Ekim tarihinde yapılan ekimlerden en yüksek verim elde edilmektedir.

Bölgelere ve toprak şartlarına göre değişmekle birlikte genel olarak, ekimde kuru şartlarda 2,5-3 kilogram tohum, gübrelemede 6-8 kilogram saf azot ve 10 kilogramda saf fosfor kullanılarak, 25- 30 santim sıra arası mesafe ile yapılan ekimden iyi sonuç alınmaktadır. Sulu şartlarda sıra arası mesafe 45 santim kullanılacak tohum ise 1-1.5 kilogram olarak önerilmektedir. Gübreler ise kuru şartlara göre yüzde 25 oranında arttırılabilir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kışlık ekimlerde verimler ortalama olarak 300-400 kilogram, yazlık ekimlerde ise kuru şartlarda ortalama olarak 100-150 kilogram, yine yazlık sulu şartlarda 250-300 kilogram civarında olmaktadır" şeklinde konuştu.

"Yağ insan beslenmesinde önemli bir enerji kaynağı olan bir besindir" diyen İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, "Türkiye'de sağlıklı bir insan yıllık ortalama 26 kg yağ tüketmektedir. Bu yağın ancak yüzde 40'nı ülkemizde üretmekteyiz. Geriye kalan yüzde 60'ını yurt dışından yağlı tohumlu ürün ve ham yağ olarak ithal etmekteyiz. Kısacası petrol ürünlerinden sonra yıllık 2 milyar dolar ile en fazla döviz ödediğimiz yağ ithalat kalemidir. Bu açığın kapatılması için Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, GAP sayesinde önemli bir yer almaktadır. Yağlı tohumlu bitkilerin ekim nöbetinde hak ettiği yeri alması araştırma, eğitim, yayım ve çiftçi bağının iyi kurulması ile mümkün olacaktır. Bunun en güzel örneğini de aspir bitkisinin bölgemizde hızla yayılmasında görmekteyiz.

Tarım danışmanlarının uygulama alanlarında bulunmaları arzu edilen sonuçların erkenden alınmasına neden olmaktadır. Bölgemizde Aspir hem çiftçimiz hem de eğitim yayımcımız için yeni bir bitkidir. Bu yıl bölgemizde Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği yaparak 48 ayrı yerde aspir demonstrasyonunu kurmuş bulunmaktayız Geçen yıl bölgemizde 1500- 2000 dekar alanda ekimi yapılmış iken, bu yıl 160 bin dekar alan civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Her ne kadar kuraklığa dayanıklı ise de, sulu şartlarda gerçekten iyi verimler alınmaktadır. Bu verimler yaklaşık 600-700 kilogram civarında olmaktadır. Sulu şartlarda yapılması halinde kendinden sonra silajlık mısır ekimi rahatlıklar yapılabilir.

Aspir bitkisinin bazı çeşitleri yağ kalitesi bakımından zeytinyağı kalitesine yakındır. Bölgemizde bütün yağlı tohumlu bitkilerin (kolza, ayçiçeği, soya, susam, yerfıstığı ve aspir) üretimi rahatlıkla yapılabilmektedir. Araştırmacıların bölge için uygun çeşit geliştirmeleri ve uygun ekim zamanını önermeleri, Çiftçi Eğitim Şubeleri ile Tarım Danışmanlarının birlikte çalışmaları verim ve kalitede iyi sonuçları elde edilmesini sağlayacaktır. Bitkisel yağ üretiminde ülke gereksinimini karşılamak, kullanım amacı doğrultusunda kaliteyi iyileştirmek ve üretim maliyetlerini düşürmek gerekmektedir. Sanayici ham yağ işleme kapasitesini ancak yüzde 50 civarında kullanmakta, geriye kalan yüzde 50 kapasite atıl durumda bekletilmektedir" diye konuştular.
 

iha
Yayın Tarihi : 26 Temmuz 2009 Pazar 14:35:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?