Şanlıurfa'da, sıra gecesinde ikramın ve yeme içmenin de kendine göre bir adabı var.

Şanlıurfa'da, örf ve adetlere göre tabakta çiğköfte bırakmak, ikramın beğenilmediği anlamına geliyor. Sıra gecelerinde, sırada ilk ikram acı kahve, yani mırra. Mırra, kavrulup dövülen çekirdek kahvenin kaynatılıp süzülmesiyle hazırlanıyor ve özel fincanlarla sunuluyor. Mırranın yapılışının nasıl belli kuralları varsa, içilmesinin de bir adabı var. Mesela, mırrayı bitirdikten sonra fincanı yere veya masaya bırakmak, kahveyi yapana hakaret kabul ediliyor.

Fincanı, kahveyi dağıtanın eline geri vermek gerekiyor. Sıra gecelerinde acı kahvenin ardından çay ikram ediliyor. Yemek olarak genellikle çiğköfte, nadiren ise mahalli yemekler ikram ediliyor. Çiğköfte ikram edildiğinde, herkesten tabağındaki tüm çiğköfteleri bitirmesi bekleniyor; çünkü tabakta çiğköfte bırakmak, çiğköftenin iyi yoğrulmadığı veya malzemelerinin beğenilmediği anlamına geliyor. Sırada, çiğköftenin yanında ayran, bostana, salatalık veya maruldan yapılmış cacık, koruk salatası, çoban salatası gibi salatalar ikram ediliyor.

Çiğköfteden sonra ise kadayıf, şıllık, katmer, baklava veya taş ekmeği, küncülü akkıt, palıza, şire gibi mahalli tatlılardan herhangi biri sunuluyor. Gece ilerleyip diğer ikramlar da yapıldıktan sonra, son bir acı kahve daha ikram edilerek gecenin bittiği haber veriliyor. Sıra gecelerinde ne ikram edileceği, kimse kimseden eksik ya da üstün olmasın diye önceden kararlaştırılıyor. Kararlaştırılan ikramın dışına çıkan, fazlasını ya da eksiğini yapan ayıplanıyor. Özellikle ilave ikramda bulunanlara, "Biz bunu davet kabul ettik, bu yüzden sırayı tekrar yapacaksın" diye ceza veriliyor.