5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

'Çin vahşetini durdurunuz'

Emekli Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet İmre, Çin'de Uygur Türklerine karşı yapılan saldırıları kınayarak, "Kızıl Çin vahşetini durdurunuz" dedi.

Emekli Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet İmre, yaptığı basın açıklamasında, medeniyetten kopmuş Çin ordusunun Türklere karşı bir katliam yapıldığını belirtti. İmre, "İslam medeniyetinin güzide merkezlerinden birisi olan Doğu Türkistan'da, Müslüman Uygur halkına yapılan vahşi katliamlara ne yazık ki her fırsatta medeni ve adil olan sözde demokratik olan ülkeler hala seyirci kalmaktadır. Dünya kamuoyu, Müslümanlara yapılan her saldırı ve toplu katliamlarda olduğu gibi, sadece sesiz ve görmezden gelerek akan kana seyirci kalmaktadırlar.

Zalim ve katil komünist Çin ordusu, dünyanın bu duyarsızlıklardan yararlanarak, her geçen gün saldırganlığını artırmaktadır. Urumçi'de Müslümanları avlayarak katletmesi bağnaz ve insanlıktan feyiz almamış Komünist Çin katliamdan adeta zevk alır bir tutum içerisinde, yapılanları görmezden gelmektedirler. Şimdiye kadar Çin'de öldürülen Müslüman sayısı üç bini geçmiştir. Kızıl Çin'de, Haziran ayı içinde, Guanci şehrinde, Çinli işçilerin, Uygurlu kadın ve erkek işçilerin kaldığı
yatakhaneyi basarak, yapılan zulmün ve insanlık dışı uygulamaları görmezden gelmiştir. Vahşi katilleri görmezden gelenlerde onlar kadar sorumlu ve kalpleri taşlaşmış katillerdirler. Katillerin gözleri o kadar dönmüş ki, kız çocuklarının başlarını keserek kapılara asmışlar, öğrencilere saldırarak büyük bir katliam yapmışlardır. Kızıl Çin, asırlardır sürdürdüğü Müslüman Uygur Türklerine yönelik katliamlarına bir yenisini daha eklemişlerdir.

Çin, Türkistanlı Müslüman kardeşlerimize yönelik etnik temizlik ve politikaları ile 1949'da başlattığı katliamlar sonucu, 1965 tarihi itibariyle 13 milyondan fazla insanı öldürmüştü. 1965'ten sonraki katledilen Müslüman sayısı 35 milyona ulaşmıştır. Müslüman sayılarını azaltıp yok etme amacı ile nüfus planlaması adı altında 2 ya da 3 çocuk yapmalarına müsaade ediliyorlar. Plana uymayanlara da kürtaja zorlanıyor, gizli doğum yapanlara çok büyük cezalar veriliyor. Bu husus, Çin kanunlarında açıkça yer almıştır.

Can ve mal güvenliği olmayan Doğu Türkistan'da sadece Müslüman oldukları için soy kırımı yapılıyor ve oradaki Müslümanlar katledilmektedirler. Çin Devleti istediği zaman istediği kimseyi tutuklayabilir ve istediği şekilde işkence edebiliyor ve ağır cezalarla cezalandırabiliyor. Geride kalan ailesinin durumu ise vahimdir, çünkü onlara sahip çıkmak yada yardım etmek de Çin kanunlarına göre büyük suç işlemektir. Doğu Türkistanlılar, Müslüman olduklarından siyasi haklar, eğitim hakları ve mülkiyet hakları da yoktur.

Hatta İbadet etme, ibadet yerlerine gitme, dinini öğrenmek gibi hakları ellerinden alınmıştır. Özellikle Müslüman kız çocuklarının fuhşa zorlanması üzerine, Uygur Müslümanları, bu durumu protesto ederek direnişe geçmişlerdir. Çin ve ordusu bu bahaneyle büyük zulmünü başlatmıştır. Müslüman halka, silahlı ordu birliklerini göndererek toplu kıyımlara yapmışlardır. Dünya ile haberleşme ağını kesmelerine rağmen bu kanlı vahşeti her türlü insani değerlerden yoksun saldırı ve tecavüzleri dünya kamuoyundan gizleyememişlerdir" dedi.
 

iha
Yayın Tarihi : 18 Temmuz 2009 Cumartesi 15:56:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?