Ekonomi yönetiminin geniş tabanlı, ilgili tarafların katılımına açık ve yönetişim esaslı yürütülmesi ilkesi doğrultusunda gelişmeleri bölgesel ve yerel düzeyde takip etmek, sorun ve potansiyelleri ilgili taraflarla istişare etmek ve değerlendirmek amacıyla yapılan 17. Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında başladı.

Toplantıya Devlet Bakanları Cevdet Yılmaz, Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, merkezi ve yerel kamu idarelerinin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün, meslek örgütlerinin ve ilgili diğer tarafların temsilcileri katıldı.

Toplantının başkanlığını yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, konuşmasının başında Türkiye'nin artık hiçbir alanda kaybetmeye tahammülünün olmadığını söyledi. Yakın zamanlarda daha aydınlık bir Türkiye'nin oluşacağını dile getiren Babacan, Türkiye'nin son 25 yılını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki terörle mücadeleye harcadığına dikkat çekerek, kardeşler arasına nifak tohumu ekenleri, Türk halkının elinin tersiyle itmesi gerektiğini vurguladı. Bu mücadelenin Türkiye'nin gelişmesini ve ekonomik anlamda ilerlemesini olumsuz etkilediğini söyleyen Babacan, "Artık şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor. Türkiye son 25 yılını doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadeleye harcamasaydı, Türkiye meselelerini çok daha erken çözebilseydi, Türkiye acaba bugün nerelerdeydi? Artık hiçbir alanda kaybetmeye tahammülümüz yok. Bugün önümüze eşsiz bir fırsat çıktı. Enerjimizi geleceğimizin inşasına harcamak istiyoruz. GAP projesi hızlı bir şekilde ilerliyor. Bölgeye kamu yatırımları devam ediyor.

Demokratik ve kültürel anlamda hükümetimizin gayreti devam ediyor. Değişimi daha kalıcı bir zemine yerleştirmemiz lazım. Terör belasını sona erdirerek bunu hep beraber başaracağız. Kardeşler arasına nifak tohumu ekenleri elimizin tersiyle itmeliyiz. Türkiye bu sürecin sonunda mutlaka kazanan taraf olacaktır. 7 yılda elde ettiğimiz başarılar katlanarak artacak. Ekonomik gelişme demokrasiyle ve siyasi istikrarla doğrudan bağlantılıdır. Enerjimizi kısır tartışmalara değil, yatırımlara harcadığımız sürece aşamayacağımız engel yoktur. Biz bu hedeflerin yakınımızda olduğuna inanıyoruz. Aydınlık Türkiye'nin yakınlarda olacağına inanıyoruz. Aşamayacağımız ve ulaşamayacağımız hiçbir hedef yok. Bölgesel kalkınma programlarımız başladı. Bu projede amaç Türkiye'nin bölgesel alandaki ekonomik dengesizliğini gidermektir. Bunu da sağlamak için kalkınma ajansları kurduk" dedi.

7 yıllık iktidar olarak tarihi başarılara imza atıldığını kaydeden Babacan, bugün dünyanın her köşesinde Türkiye'nin konuşulduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son hükümetimizin kurulduğu günden bugüne çok sayıda toplantı yaptık. Ekonomimizle ilgili konuları değerlendirdik. Katılımcı demokrasi çerçevesinde toplumun her kesiminden görüşler aldık. Kamu ile özel kesimleri bir araya getirmek, gelişmeleri ve sorunları masaya yatırmak amacıyla bölgesel ekonomi toplantılarını düzenleme başladık.

Bu toplantıların ilkini Konya'da gerçekleştirdik. İkincisini Şanlıurfa'da gerçekleştiriyoruz. Toplantıda bu bölgede yer alan 11 il temsil ediliyor. 7 yıllık iktidar sürecinde tarihi başarılara imza attık. Türkiye'yi çok farklı bir klasmana taşıyan bir süreçten geçtik ve geçiyoruz. Bugün dünyanın her köşesinde Türkiye konuşuluyor. Medeniyetler ittifakı gibi büyük projeye eş başkanlık yapıyoruz. Yılardır süregelen kronik meselelerde Türkiye arabulucu oluyor ve takdirleri üzerine topluyor. 7 yıldır bütün ekonomik göstergelerde Türkiye'yi tarihinde şahit olmadığı ekonomiye taşıdık.

En küçük siyasi bir krizde dağılan Türkiye, bugün direnç gösteriyor. Türkiye bu seviyelere kendiliğinden ulaşmadı. Tutarlı ve seviyeli politikalarımız Türkiye'yi bu noktalara taşıdı. Bir ülkede istikrar ve güven ortamı yoksa, huzur iklimi sağlanmamış ise o ülkenin hiçbir alanda özellikle ekonomide ilerlemesi mümkün değildir. Kendi iç tartışmalarını bitirememiş bir ülkede yatırımdan söz edilemez. Kanın aktığı bir ülkede istihdam sağlanamaz. Annelerin gözyaşı döktüğü bir ülkede topyekun bir refah artışı olamaz.

Bugün ne diyorsak yarın da aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz. Aldığımız kararların peşinde, açık ve dürüst olacağız. Toplum olarak birbirimize kenetlemeyi sürdürdüğümüz sürece Türkiye'nin dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olması içten bile değildir. Bizim altyapımız ve bu projeleri uygulayacak genç bir nüfusumuz var."
17. Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

iha

Yayın Tarihi : 18 Ağustos 2009 Salı 14:27:14