5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Erdoğan Harran'ın açılışına katıldı

Harran Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim- öğretim yılının açılışını yapmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye sözlüğünden kriz kelimesini çıkardıklarını söyledi.

2008-2009 eğitim- öğretim yılının açılışında konuşan Erdoğan, Harran Üniversitesi'nin çatısı altında bulunmanın ayrı bir memnuniyet vesilesi olduğunu belirterek, "Harran tarihte bilinen ilk üniversitenin adıdır. Bu topraklar, kıtalar, medeniyetler arasında bir köprü olduğu kadar, medeniyetin, bilimin, evrensel değerlerin, insanlık birikiminin de beşiğidir. Tek başına Şanlıurfa ilimiz bile tarihi, kültürü, gelenekleri ile bu toprakların adeta bir hülasasıdır. Şanlıurfa bir peygamberler şehridir. Tüm ilahi dinlerin izleri vardır. Şanlıurfa bir arada yaşama kültürünün en önemli merkezlerinden biridir. Tarih boyunca yüzlerce inanç, kültür burada huzur içinde yaşamıştır. Şanlıurfa kahramanlığın, cesaretin, vatan aşkının sembolü haline gelmiştir. Bereketli topraklarıyla tarımın, zengin mutfağıyla yeme içme kültürünün merkezidir. Bu zenginliklerin bilimle taçlandırılması gerekiyordu. Bunu Harran Okulu yapmış. Şanlıurfa'yı tarihte bir de bilimin merkezi haline getirmiştir. Tarihte bilinen ilk üniversite bu topraklarda kurulmuşsa buna var gücümüzle sahip çıkmak, bilim alanında dünyada dikkat çeken bir konumda olmak zorundayız. Tarihin yüklediği sorumluluk bu. Bu topraklar tarihte tarımın ilk yapıldığı topraklar olarak bilinmektedir. Binlerce yıldır bereketini asla esirgememiştir. Tarım, ziraat, uzman, bilgi, tecrübe denildiğinde yine bu üniversitenin tüm dünyada ilk akla gelen kurumlardan biri olması gerekir. Arzumuz da budur. Bu potansiyele de ziyadesiyle sahibiz" dedi.

İktidarları döneminde 53 yeni üniversite kurulduğunun altını çizen Erdoğan, "Hızla eksiklikleri giderme dönemindeyiz. Öğretim üyesi sayımızı artırmalıyız. Öğretim elemanı noktasında ne gerekiyorsa yapılıyor. Bu üniversiteler tabela üniversitesi olarak kalmayacaktır. Bu üniversiteler bölgenin potansiyelini açığa çıkaracak, topluma ışık tutacaktır. İcabında İstanbul'da doğmuş büyümüş bir genç gidip Hakkari'de okuyacak. Hakkari'de büyümüş bir genç İstanbul'da okuyacak. Bu bölgelerimizin evlatları birbiriyle kaynaşırken geleneklerimiz göreneklerimiz açısından da kaynaşacağız. Farlılıklar bizim zenginliğimiz olacak" diye konuştu.

Bugün ABD ve İngiltere'de dünyaca tanınan üniversitelerin olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "O şehirde bakıyorsunuz demir çelik endüstrisi gelişmişse üniversite de bu sektör üzerine uzmanlaşıyor. Neden tarım denildiğinde tüm dünyada Harran Üniversitesi akla gelmesin? Harran bu konuda dünyada bir marka haline gelmelidir. Bitkiler üzerinde genetik çalışmalar yapılıyor. Bakanlığımızın da çalışmaları var. Ülkemizin bu noktadaki zenginlikleri de adeta çalınıyor. Bu bize farklı bir şekilde ihraç ediliyor. Bunu aşmamız lazım. Neden sulama, iklim değişikliği, erozyon denildiğinde, hatta müzik, yeme içme, ilahiyat denildiğinde Harran veya diğer üniversiteler akla gelmesin? Bunu başarabiliriz. Yeter ki böyle bir vizyonumuz olsun.

Üniversiteyi her zaman toplumun önünde görmek istiyoruz. Demokrasinin en önünde geldiğini düşünüyoruz. Üniversite yasama, yürütme ve yargıya yol göstermelidir. İçinden geldiği toplumu göz önünde bulundurarak toplumun ileri gitmesi için üreten bir kurum olmalıdır. Üniversiteler eleştirel aklın merkezi olması gerekirken, eleştirinin yasak kabul edildiğini görüyoruz. Üniversitenin ülkenin rotasından, gerçeklerinden kopuk bir şekilde olduğunu görüyoruz. Bunlar vizyon, ufuk eksikliğinin göstergesidir. Türkiye ufku açık hedefleri belli bir ülkedir" şeklinde konuştu.

Dünyada ABD kaynaklı bir kriz olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: "En büyük şirketler, bankalar iflas ediyor. 130 yıllık kurum battı. Biz dimdik ayaktayız. Bu türbülansı fırsata çevirebiliriz. Bunun mücadelesini veriyoruz. 6 sene öncesine kadar Türkiye için böyle bir şey düşünülemezdi. 80'li, 90'lı, 2000'li yıllardaki krizler açık ortadadır. Bu finansal krizlerin bedellerini halk olarak çok ağır ödüyoruz. Karşılıksız para basma yöntemi kullanıldı. Bunu ABD yapar ama bunu Türkiye olarak yapamazsın.

Yaptığın anda fakir fukaranın cebindeki parayı modern bir şekilde almış olursun. 6 yıl içinde asla karşılıksız para basmadık. Sabah kalktıklarında paraya birer sıfır ekleyenler bizi nerelere taşıdı. Biz bu altı sıfırı attık ve parayı güçlü hale getirdik. Paranın değerinin korunmasına yönelik kanun var. Biz bunu uygulanır hale getirdik. Vatandaş maaşı aldığı zaman dolara, euroya çevireyim demiyor. Benim param zaten değerli ne gerek var diyor. Bu başarı, şimdi 2009 1 Ocak'tan itibaren TL piyasaya çıkarıyor.

Türkiye sözlüğünden kriz kelimesini çıkardık. Dünyanın ilk 17 ekonomisi arasındayız, Avrupa'nın altıncı ekonomisiyiz. Başbakan olduğumda duble yolları açıkladığımda herkes benimle dalga geçiyordu. Ama oluyor. 9 bin kilometre bitirilmiş yol var. Bu bir aşk meselesidir. Yolunuz, suyunuz yoksa medeni olmaktan bahsedemezsiniz. Bütün illerimize, dağ köylerimize köydes, beldes projeleriyle su götürdük. 1-2 yıl içinde suyu olmayan köy bırakmayacağız. Şebeke ile suyun götürülmesinden, evlere su verilmesinden bahsediyorum".

Konuşmasında, GAP'ı başlatanlara teşekkür ettiğini kaydeden Erdoğan, "Başlatmak kadar neticelendirmenin önemi de büyük. Planı iyi yapmak gerekiyor. Enflasyonun üç ve iki haneli rakamlarda olduğu dönemi düşünün. Müteahhit parasını almak zorunda. Ama bunlar 1'e bitecek yeri 10'a yükseltiyor. Bu bedeller halkın cebinden çıkıyor. Şimdi 2012 sonunda GAP ve KOP'u bitirmek. Müteahhitlere de şunu söyledim. Ödenek yok. Öyle bir mazeret istemiyorum. Devlet önce para versin ben işi yapayım düşüncesi olmamalı her zaman. Önden siz gideceksiniz, arkadan biz geleceğiz. Yatırımı sen önden yap, bir sonraki yıl paranı al. Devlet borçlu kalmaz merak etme. Anlaştık. Müteahhitlerimizin tamamı karayollarında yoğun çalışmalarını sürdürüyor. Şanlırfadaki çalışmaları da gdfdzın da çalışmalarıördük, bizi çok mutlu etti. Pozantı'ya buradan trafik aksamadan gider hale geleceğiz önümüzdeki yıl sonu itibarıyla. İnşaatta Çin, ABD, Türkiye, ücüncü sıraya geldik. 79 senede Türkiye GSMH'de 130 milyar dolara ulaştı. 2007 sonu itibarıyla 429 milyar dolar ekledik. GSMH 659 milyar dolardır. Bir ülkenin zenginliğinin işaretidir. Kişi başına milli gelir 3330 dolardı, şimdi ise bugün itibarıyla 10 bin doları aşmış durumda. Bunlar bir şeyin açık net ortaya konulduğunu gösteriyor. 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeydik. 132 milyar dolara ulaştı ihracat. Artık Türk ürünleri dünyanın her köşesinde var. 96 milyar dolar ilave etmişiz. Artık Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Ortadoğu'da sorunların çözümü için aktif rol oynuyoruz. Daha önce gündemi belirlenen bir ülkeydi, artık gündem belirliyor. Moskova'da devlet başkanı ve diğer bakanlarla görüşüyorsak, ertesi gün Gürcistan'a gidiyorsak, sonra Azerbaycan'a gidiyorsak bu bir güvenin göstergesidir. Güven olmasa bu randevuları size vermezler. İsrail-Suriye yıllardır bir araya gelemedi ama biz ikisiyle de görüştük. 40 yıl Suriye ile ilişkilerimiz kesilmişti. Dış ticarette farklı bir noktaya geldi. Suriye sınırında 780 kilometre mayın döşeli. Niçin böyle bir atıl arazi olsun. Burayı temizleyip organik tarıma başlayacağız. Yasa Meclis'ten çıkınca arazileri açıyoruz. Dünyanın tüm ülkeleriyle bu sıcak teması kuran, kararlı adımlarla AB sürecinde ilerleyen bir Türkiye. Dünyanın bu kadar hızlı geliştiği ortamda biz de aktif olmak zorundayız" dedi.

Rantları kaybolmasın mantığıyla değişime direnenler, bir de ülkenin önünü açmak için mücadele verenler olduğunu İfade eden Erdoğan, "Yurdumuzda ranzada yatan gençler var. Bu asrın yurdunda hala ranzada yatan gençler mi olacak? İlk talimatım şudur. Yurtlarımızda odalarımız üç karyolalı oda olacak. Odaların her birinde banyosu, çalışma masaları olacak. Modernite neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız. Kredi yurtlar kurumu nerede hangi yurdu yapıyorsa bu anlayışla yapılıyor. Türkiye'nin rotası bellidir. YÖK ve Milli Eğitim Bakanı ile de görüştüm. Türkiyenin birkaç noktasında kampus şehir oluşturmak istiyoruz. O şehir tamamen üniversite kampusu haline gelecek. Bunu Amerika yapmış, Türkiye niye yapmasın? Ortaya örneğini koyalım. Harran-tarım dedik. Buna benzer özellikleri olan illerimiz var. Türkiye'de çok farklı bir dönüşümün ilk adımı olur. Daha çok demokrasi, kalkınma, refah, herkesiçin eğitim, adalet, emniyet, güvenlik gerekiyor. Yola çıktığımızda ilk sıraya eğitimi koyduk. Türkiye genelinde 123 bin derslik yaptık. Hefimiz 30 öğrencili dersliklerin tamamen yerleşmesi. Türkiye'nin yüzde 95'inde bilişim teknolojisi kullanılıyor. Yüksekova'daki yavrumuz bilişim teknolojisi ile çalışmasını yapıyor ve ADSL sistemin ne olduğunu biliyor. Bugüne kadar yok muydu hızlandırılmış internet ağı. 20-30 yıldır var. Türkiye niçin getiremedi? Bu aşk ve kararlılık işidir. Kararlılığınız yoksa tribünden futbol maçı seyreder gibi seyredersiniz. Burs veya kredi için başvuran hiçbir öğrenciyi geri çevirmiyoruz. Sadece Ankara, İstanbul, izmir'den ibaret değil hizmet verdiğimiz yerler" diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Harran Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim-öğretim yılının açılışını yapmak üzere Şanlıurfa'ya geldi.

Başbakan Erdoğan'ı görmek için saatler öncesinden GAP Uluslararası Havaalanı'na gelen yüzlerce vatandaş, güvenlik görevlileri tarafından tek tek aranarak içeri alındı. Ata uçağı yoğun güvenlik önlemleri altında havaalanına inerken, Başbakan Erdoğan vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılaştı. Erdoğan, vatandaşları selamladıktan sonra Harran Üniversitesi'nin eğitim-öğretim yılı açılışını yapmak üzere havaalanından ayrıldı.

Başbakan Erdoğan ile birlikte Şanlıurfa'ya gelen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBBM) Başkan Vekili Eyüp Cenap Gürpınar'ı; Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan, Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, bölge milletvekilleri ve AK Parti Teşkilatı karşıladı.

İHA
Yayın Tarihi : 23 Eylül 2008 Salı 17:47:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet kaymaz IP: 212.175.112.xxx Tarih : 24.09.2008 10:59:22

sayın başbakanımız r.tayip ERDOĞAN ŞANLIURFA mıza hoş geldiniz şeref getirdiniz peygamberler şehri vi milleti sizinle ve sizin gibilerinizle gurur duyuyor tekrar başbakanımıza hoş gğeldiniz saygılarımla...