5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

GAP'ın iki yüzü

GAP kapsamında Fırat Nehri'nin suyuyla bereketlenmesi beklenen Şanlıurfa'nın Harran Ovası, yanlış sulama ve yetersiz drenaj kanalları nedeniyle yavaş yavaş kuraklığa teslim oluyor.

Şanlıurfa'da madalyonun iki yüzünde ayrı ayrı sorunlar yaşanıyor. Bir tarafta vatandaş susuzluktan şikayet ederken, bir tarafta da fazla sudan dolayı topraklar elden çıkıyor. Şanlıurfa'nın Harran ve Akçakale Ovaları'nda bilinçsiz sulama erozyonu tetiklerken, Suruç, Viranşehir, Hilvan adeta kuraklıktan kavruluyor.

Akçakale Köy Hizmetleri Bolatlar GAP Proje Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Cihan Emir, erozyon nedeniyle günde bin 140 ton toprağın ülkemizi terk ettiğini belirtiyor. GAP'ın 1996 yılında faaliyete geçmesi ile birlikte Akçakale ve Harran Ovası'nda sulu tarıma geçildiğini belirten Emir, yeteri derecede sulama tekniği öğretilmediği için çiftçinin kendi bildiği yöntem ile sulama yaptığını söyledi. Bilinçsiz sulamanın erozyonu tetiklediğini belirten Emir, "Bölgede teknik olarak drenaj, tesviye ve tapulaştırma altyapı çalışmaları yapılmadığı için toprak kaybı gerçekleşmektedir. Bir de buna bilinçsiz sulamayı kattığınızda durum daha da vahim hale geliyor. Bu durum bölgede erozyonu tetiklemektedir. Şu anda bölgede erozyonu tetikleyen en önemli sorun drenaj çalışmalarına ve tahliye kanallarına gereken önemin verilmemesidir. Sularımız topraklarımızı terk ederek Suriye'ye doğru akıyor. Ülkemizi terk eden sulama suyu saniyede 15 metreküptür. Erozyon nedeniyle günde bin 140 ton bitki besin elementi bakımından zengin üst toprak ülkemizi terk etmektedir. Bu oran her geçen gün artmaktadır. Ovada erozyonu engellemek için yüksek seviyede planlama ve projelendirme yapılması gerekiyor. Tarımsal alanlardaki erozyonu engellemek için kaynak tahsisi lazım. Bu projenin gerçekleşmesi için genel bütçeden ciddi anlamda kaynak aktarılmalıdır" açıklamasını yaptı.

Şanlıurfa'da bilinçsiz sulama ile birlikte taban suyunun yükselmesi ve artan tuzlanma, Harran Ovası'nı tehdit ederken, Suruç Ovası ise susuzluktan kavruluyor. Harran Ovası'nda, yoğun pamuk tarımı ile birlikte bilinçsiz sulama ve tarım yöntemlerinin uygulanması sonucu taban suyunun yükselmesi, tuzlanma ve erozyon her geçen yıl artıyor. Akçakale ilçesinde 3 bin 400 hektar tuzlu, 6 bin 700 hektar da aşırı sulak alan bulunurken, ayrıca 20 bin hektar alan da ikinci ve üçüncü sınıf tuzlanma tehdidiyle karşı karşıya. Bilinçsiz sulama ve yetersiz tesviye nedeniyle günde 450 ton toprak erozyon yoluyla kaybediliyor. Verimli Harran Ovası'nı tehdit eden tuzlanma, erozyon ve taban suyunun yükselmesini engellemek için bölgede Köy Hizmetleri Müdürlüğü'nün geçtiğimiz yıl başlattığı çalışmalar sürüyor. Drenaj çalışmalarının yapıldığı arazide ayrıca çiftçiler de aşırı sulama konusunda uyarılıyor.

BÖLGEDEKİ TOPRAK SAHİPLERİ BATIYA GÖÇ EDİYOR
Fırat Nehri sularıyla bereketlenmesi beklenen Şanlıurfa'nın Harran Ovası'nda, yanlış sulama ve yetersiz drenaj kanalları nedeniyle yavaş yavaş kuraklık hakim oluyor. Özellikle Harran ve Akçakale ilçelerinde binlerce dönümlük arazinin kullanılamaz hale geldiği belirtiliyor. Bölgedeki pek çok toprak sahibi, tarım işçisi olarak batıya doğru göç ediyor. Uzmanlar, Harran Ovası'nda 150 bin dönüm arazinin tuzlanma nedeniyle kullanılamadığını, bölgenin yüzde 30-40'ının aynı tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar çiftçiyi çok sulama yerine uygun sulama tekniklerini kullanmaları konusunda uyarıyor.

Harran Ovası'nın Akçakale bölgesinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili bir çalışma yapan İl Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, alınan tedbirlere ek olarak bölgede ağaç dikilmesinin de faydalı olacağını söyledi. Yetkililer, tehlikenin olduğu arazide yapılacak teknik çalışmaların yanı sıra tuzlanma problemine karşı en iyi çözümün, tuza ve soğuğa dayanıklı Fırat kavağı, ılgın, zeytin, iğde gibi ağaçların tarla kenarlarına dikilmesi olduğunu belirtti.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Ali Çullu, 1995 yılından sonra kademeli olarak artan taban sularından dolayı oluşan aşırı yüksek buharlaşmanın toprakta tuzlanmaya neden olduğunu söyledi. Çullu, burada dikkat edilmesi gereken en önemli konunun, taban suyunun yükselmemesi olduğunu kaydetti. "Uygun sulama metotları veya drenaj kanallarını fazla açarak taban suyunu belli bir derinliğin altında tutmak gerekiyor" diyen Çullu, "Bunu gerçekleştirebilirsek, iklim sıcak da olsa hiçbir şekilde tuzlanma olmaz" diye konuştu.

GAP'IN BİTİRİLMESİ İÇİN 8 MİLYAR DOLARA İHTİYAÇ VAR
GAP'ın bitirilmesine yönelik hedefler de sürekli ertelenirken, son olarak Bakanlar Kurulu kararıyla projenin tamamlanması için hedef 2010 olarak belirlendi. Yetkililer, projenin tamamlanması için 8 milyar dolara gereksinim olduğunu belirterek, ''4 yıl içinde projenin tamamlanması mümkün değil. Yılda GAP için gönderilen ödenek 700-800 milyon doları geçmiyor. Yılda 3 milyar dolar gönderilse ancak tamamlanır. Biz de buna karşılık alternatif projeler üretiyoruz. Eğer bu alternatifler uygulanmazsa projenin bitirilmesinin daha da ertelenmesi gerekir" açıklamasını yaptı.


Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, küresel ısınma ve suyun azalması nedeniyle suyu tasarruflu kullanma açısından basınçlı sulama sistemleri kullanmanın ve yaygınlaştırmanın önemli olduğunu bildirdi.

Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, "Tarım ve Köy İşleri Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında makine ve ekipman alımlarının desteklenmesi programı 14 Şubat 2007 ve 26434 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren ilimiz yatırımcıları tarafından dönemler halinde hazırlanmış olan 143 adet basınçlı sulama sistemi projesi yatırıma alınmış olup yatırıma alınan projelerin toplam tutarları 4 milyon 483 bin 370 YTL ve yüzde 50'si hibe olarak verilen miktar ise 2 milyon 241 bin 685 YTL'dir. Bu miktar Bakanlığımız'ca kara çalışmalarının yapşılanmaktadır. Bölgemizde üreticilerin hazırlanmış olduğu projeler GAP'ın göz bebeği durumundaki Harran Ovası'nın bilinçsiz şekilde sulanıp toprak yapısının bozulmasını ve gittikçe azalan suyun israfını önlemek için basınçlı sulama sistemleri bizim açımızdan da önem arz etmektedir. Üreticilerimiz şunu kesinlikle göz önüne almalıdır: Basınçlı sulama sistemlerinde, özellikle de damlama sulama sisteminde üründeki verim artışı yüzde 50'ye varmakta, zamandan ve işçilikten tasarruf sağlanmaktadır" ifadelerini kullandı.

.
Yayın Tarihi : 29 Nisan 2008 Salı 10:30:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?