5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Gazetecilerden eleştiri

Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İl Temsilcisi Veysel Polat, 2008 yılının son haftasında gazetecilerin yaşadığı zor durumları değerlendirerek bir basın açıklaması yaptı. Cemiyet Başkanı Polat, basın mensuplarının gazetecilik çalışmalarına karşı gösterilen saygı, duyarlılık ve açıklığın, demokrasi ve topluma karşı sorumluğun göstergesi olduğunu söyledi.

Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İl Temsilcisi Veysel Polat, yaptığı açıklamada, "Hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik toplumlarda basın; halkın yönetime katılmasında en temel kurumlardan biridir. Toplum adına haber alma hakkını kullanan, soru sorma aracı, sesi, gözü ve kulağı basın organları ve gazetecilerdir. Toplum gazeteci sayesinde bilgi alır, aydınlanır. Bu anlamda kurum yöneticilerinin, basın mensuplarının gazetecilik çalışmalarına karşı gösterdikleri saygı, duyarlılık ve açıklık; topluma karşı sorumluluklarının göstergesidir. Geçtiğimiz 2008 yılını bu açıdan değerlendirdiğimizde, Şanlıurfa'da katedilen bazı olumlu gelişmelere karşın, basına yönelik kaba engellemeler ve duyarsızlıklar devam etmektedir" dedi.

Polat, yılın son günlerinde Şanlıurfa Çocuk Hastanesi ile Adliye-Emniyet alanında gazetecilerin karşılaştıkları tutum ve davranışların bunun açık örnekleri olduğunu kaydederek, "Şanlıurfa'da tedavi için hastaneye kaldırılan HIV virüsü taşıyan Y.Ç'nin sağlık durumuyla ilgili haber yapmak için Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesine giden basın mensupları, güvenlikçilerin müdahalesiyle karşılaştı. Görevi yaşanan gelişmeler konusunda kamuoyunu aydınlatmak olan basın mensupları, Y.Ç'nin hastaneye getirilişi ve taburcu edilişi sırasında İl Sağlık Müdürlüğünün konuyla ilgili görüntü alınmasına müsaade etmediğini gerekçe gösteren güvenlik görevlilerinin müdahalesi sonunda zor durumda kaldı. Halka açık alanda, üstelik hasta sahibinin izniyle ve Y.K'nın yüzü mozaiklenerek, görüntü kaydedileceğini ve bu konuda bir yasak bulunmadığını belirten basın mensupları, kendisini hastanenin sivil savunma ve güvenlik amiri olarak tanıtan kişinin anlaşılmaz tutumu nedeniyle özel güvenlik görevlileriyle karşı karşıya bırakıldı. Hasta yakınları ve çalışanların da tepkisini çeken olaylar sırasında güvenlik görevlileri, basın mensuplarına fiziki müdahalenin yanında kamera ve fotoğraf makineleriyle çekim yapılmasına da engel olmak istedi. Görevi vatandaşın sağlık sorunlarıyla ilgilenmek olan bazı doktorlar ve sağlık görevlileri ise tarafları uzlaştırmak yerine basın mensuplarına engel olunması talimatını verdi" diye konuştu.

Şanlıurfa'da "Akademisyen Cinayeti'' ile ilgili gelişmelerin kamuoyuna aktarılması sırasında da gazetecilerin büyük zorluklar yaşadığını kaydeden Polat, "Adliyeye getirilen katil zanlısı, alışılagelmişin dışında adliyenin arka kapısından üstelik araçla içeri alındı. Uygulamayla basın mensuplarının fotoğraf ve görüntü almasına engel olunurken, benzer bir uygulama da hırsızlık zanlılarının adliyeye getirilişinde yaşandı. Konuyla ilgili haber yapmaları için polis yetkilileri tarafından adliyeye davet edilen gazeteciler, zanlıların adliyenin arka kapısından içeri alındığını öğrenince büyük üzüntü yaşadı. Ayrıca belirli dönemlerde adliyeye çıkarılan zanlılarla ilgili haber yapmak isteyen basın mensupları burada da aynı sıkıntıları yaşıyor. Burada görevli polisler, 'Cumhuriyet Savcısının talimatı nedeniyle gazetecileri adliye bahçesine alamıyoruz, lütfen kapının dışına çıkın' şeklinde uyarıda bulunuyor. Çoğu zaman zanlı yakınlarıyla aynı yerde bekleyen basın mensupları, güvenlik sorunu yaşıyor. Türkiye'nin birçok ilinde basın mensuplarının, adliyenin bahçesinden zanlılarla ilgili görüntü ve fotoğraf almalarına izin verilirken, meslektaşlarımız kamera ve fotoğraf makinesi yanlarında olmadan adliye binasında kendilerine tahsis edilen basın odasında adli konularla ilgili haber yapabilirken, Şanlıurfa'da basın mensuplarına karşı takınılan bu durumun izahını bekliyoruz. Bu olayların ışığında, 2009 yılı için ilgili bütün kurumların dikkatini çekmek istiyoruz. Gazetecinin sizden almak istediği bilgi, şahsi bir şey değildir. Gazetecilerle ahbap-çavuş ilişkisine de girmeyin. Toplumun zihninde oluşan sorulara cevap talep eden habercilerin karşısına açıklama yapabilecek bir yetkiliyi görevlendirin. Kurumlar adına doğru bilgiyi, hızla basın kuruluşlarına aktarabilecek böylesi bir düzenleme acilen gerçekleştirilmelidir. Şanlıurfa Gazeteciler Birliği olarak, kurumların hukuka ve topluma saygısının ölçütü olacak bu çalışmaların takipçisi olacağımızı beyan ederiz" ifadelerini kullandı.

İha
Yayın Tarihi : 6 Ocak 2009 Salı 16:49:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?