5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Şanlıurfa kuraklık kıskacında

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Projesi'yle (GAP) refah düzeyi yüksek bir bölge haline gelmesine rağmen, Türkiye'de ve dünyada yaşanan küresel ısınmayla nedeniyle bu yıl rekoltenin düşük olacağı belirtildi.

Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak bölgelerini kapsayan GAP Bölgesi olarak nitelendirilen alan, Türkiye'de sulanabilir 8.5 milyon hektar arazinin yüzde 20'sini kapsıyor. Verimli Hilal ya da Yukarı Mezopotamya olarak adlandırılan bölge, insanlık tarihinde medeniyetlerin beşiği olarak biliniyor.

Bölgenin kalkındırılması ve Fırat ile Dicle nehirlerinin en verimli biçimde kullanılması için hayata geçirilen GAP'ın temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayanların gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek bu bölge ile diğer bölgeler arasında gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alanda verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olarak belirtiliyor.

Çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışıyla ele alınan bir bölgesel kalkınma projesi olan GAP'ın proje alanı, Fırat ve Dicle nehirlerinin oluşturduğu havzayı kapsıyor. 1970'lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı proje olarak planlanan GAP, 1980'lerde çok sektörlü, entegre bir bölgesel kalkınma projesine dönüştürüldü. Proje, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsar hale geldi.

22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.7 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngören projenin toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olduğu belirtiliyor. Projede yer alan enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup santraller yılda 27 milyar kilovat/saat enerji üretecek.

ŞANLIURFA'NIN EKONOMİSİ TARIMA DAYALI
Şanlıurfa'nın ekonomik yapısı ağırlıklı olarak tarım sektörüne dayanıyor.
Tarım İl Müdürlüğü kaynaklarından derlenen bilgiye göre; Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde tarım sektörünün payı yüzde 43, hizmet sektörünün payı yüzde 40, sanayi sektörünün payı yüzde 11 ve inşaat sektörünün payı yüzde 6. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 1 katrilyon 793 trilyon 638 milyar, kişi başına gelir ise bin 300 dolar olarak gösteriliyor. GAP ile birlikte ilin ekonomik yapısında önemli gelişmeler yaşanıyor.

ŞANLIURFA'DA HUBUBAT EKİMİ
Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, 2006 yılında 381 bin 750 hektar alanda buğday ekimi yapıldığı bildirildi. 2006 yılında buğday üretiminin ise 1 milyon 442 bin 884 ton olduğu belirtildi.

Tarım İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre Şanlıurfa'da hububat ekiminde 2005 yılına oranla 2006 yılında üretimin daha fazla olduğu kaydedildi. Şanlıurfa'da 2005 yılında 362 bin 750 hektar alanda buğday ekimi yapılırken, bu rakam 2006 yılında 381 bin 750 hektar alana çıktı. 2005 yılında 805 bin 795 ton buğday elde edilirken, 2006 yılında 1 milyon 442 bin 884 ton üretim olduğu açıklandı. Yetkililer, Şanlıurfa'da 2006 yılında 211 bin 814 hektar alanda arpanın ekildiğini ve üretilen rekoltenin ise 666 bin 009 ton olduğunu bildirdiler. Tarım İl Müdürlüğü istatistiklerine göre Şanlıurfa'da 128 bin 446 hektar alanda kırmızı mercimek ekilirken, 209 bin 313 ton ürün alındı. 188 bin 650 hektar alandan, 867 bin 790 ton kütlü pamuk, 102 bin 850 hektar alandan ise 5 bin 368 ton susam elde edildi. 172 hektar alanda ekilen kanola bitkisinden de 431 ton ürün alındı.

2007 YILI EKİLİ ALANLAR
Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, 2007 yılında 1 milyon 241 bin 477 hektar alanda buğday ekimi yapıldığı bildirildi. 2007 yılında makarnalık buğday 658 bin 815, diğer buğdaylar 682 bin 662 olmak üzere toplam 1 milyon 241 bin 477 hektar alanda buğday ekiminin yapıldığını söyledi. Yetkililer, 2007 yılında 94 bin 252 hektar alanda biralık arpa, 66 bin 364 hektar alanda yemlik ve diğer arpalar olmak üzere toplam 160 bin 616 hektar alanda arpa ekildiğini belirtti. Geçen yıl 205 bin 133 hektar alanda mercimek, 189 bin 627 hektar alanda ise pamuk ekiminin yapıldığı kaydedildi.

Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, DGD'ye kayıtlı ve kıraç araziler dahil olmak üzere toplam 7,5 milyon hektar arazide kuraklığın hüküm sürdüğünü söylediler. Yetkililer ayrıca, 2006 yılında metrekareye 374, 2007 yılında 341 ve bu yıl ise metrekareye 158 metreküp yağmur düştüğünü belirtti.

Şanlıurfa'da 2008 yılının ekim alanlarının tespiti çalışmalarının yapıldığını belirten yetkililer, bu yıl verimin beklenen rekoltenin çok altında olacağını kaydettiler.

"BÖLGEMİZDE KURAKLIK YAŞANIYOR"
Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik, küresel ısınmayla birlikte kuraklığın, dünyadaki tarım alanlarının büyük bir bölümünde bitkisel üretimi sınırlayan en önemli faktör olduğunu belirterek, "Buğday üretimi genellikle kuru tarım alanlarında yapılmakta ve kuraklık bu alanlardaki buğday üretiminde sık sık ciddi problemlere neden olmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ülkemiz tarımsal üretiminin önemli bir parçasıdır. Özellikle Şanlıurfa, ülkenin hububat alanın deposudur. Yaklaşık 3 milyon hektara yakın ekilebilir tarım alanına sahip olması, bu alanın yaklaşık yarısının sulanabilir özellikte olması, söz konusu bölgede verimin artırılmasında yeni teknolojik paketlerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Bölgede sulanabilir ürün deseni profilleri çıkartılmalıdır. Türkiye'nin tarımsal üretim artışı, diğer bölgelerdeki artışla birlikte iki katına çıkabilecektir" dedi.

Şanlıurfa'da, 2007 yılı Aralık ayının ve 2008 Nisan ayının geçmiş yıllara oranla normalin 1/10'ü oranında düşük yağış alarak geçirdiğini ifade eden Melik, toprakta nem eksikliği oluşturan bu durumun, 2008 yılında özellikle serin iklim tahıllarında (buğday, arpa, çavdar ve yulaf) verim ve üretim kayıplarının ortaya çıkacağını kaydetti.

Melik, serin iklim tahıllarının, yıllık yağış ortalaması 450 mm. düzeyinde olan alanlarda, ek bir sulama yapılmaksızın yetiştirilebilir olduğunu da anlatarak, "Bununla birlikte, yıllık yağışın aylar itibariyle dağılımının da düzenli olması istenir. Yağış rejiminde ortaya çıkan normal dışı gelişmeler, verim ve üretim üzerinde sınırlayıcı etkiler yapar" diye konuştu.

Melik Şanlıurfa'da, Kasım, Aralık ve Ocak ayının ilk haftasına kadar kışlık buğday ekimi yapıldığını hatırlatarak sırasıyla çimlenme, kardeşlenme, sapa kalkma, başaklanma ve olgunlaşma döneminin yaşandığını kaydederek, "Bunlardan özellikle ilk üç dönemde uygun miktarda yağışın alınması beklenir. Sonraki iki
dönemde ise, yağışın özellikle kalite üzerinde olumsuz etkileri söz konusu olmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin önemli tahıl üretim merkezleridir. Şanlıurfa illinde Kasım ve Aralık aylarında yaşanan ve Ocak Ayının sonuna devam eden kuraklık, kışlık buğday ekiminde çimlenme kapasitesini önemli ölçüde etkilemiştir. Türkiye"nin 20 milyon tonluk toplam buğday üretiminde Şanlıurfa'nın 1,4 milyon ton paya sahip olduğu düşünüldüğünde, sorunun ciddiyeti ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu.

"GAP BÖLGESİNDE KURAKLIK HAD SAFHADA"
GAP bölgesinde kuraklığın had safhada olduğunu, sadece Şanlıurfa'da yaklaşık 3 bin 900 hektar alanda mahsul alınamayacağını ifade eden Melik, "Çiftçi çok zor durumdadır. Bugün 1 kilogram 18/46 gübrenin fiyatı 1.90 YTL, 1 litre mazotun fiyatı 2.98 YTL'yi bulmuş. Çiftçinin yüzde 80'i 2008 pamuk tarımında taban gübresi kullanmamıştır. Devletin bir an önce gübre ve mazotta geçmiş yıllarda olduğu gibi çiftçiye yüzde 50 süspansiyon uygulaması gerekir. 10 YTL olan DGD ödemesini 7.00 YTL'ye düşürmüştür, 0.67 YKR olan mısır desteklenmesi 0.20 YKR çekilmiştir. Hükümet de çiftçiye ayrı bir kuraklık yaşatmaktadır. Kuraklıktan dolayı Hükümet çiftçinin DGD, Pamuk, Mısır desteklenmesini bir an önce ödemelidir. Güneydoğu Anadolu'da ve Şanlıurfa"da yüzde 40-50'ye varan bir üretim düşüşünü öngörmek ve buna göre bir önlem gereksinimi alınması ortaya çıkmıştır. Kışlık buğday ekiminde yaşanan kuraklık sorunu nedeniyle üretim düşüşünün 1 milyon tonla sınırlı olacağı varsayıldığında, bunun genel ekonomiye olumsuz etkisinin 400
milyon YTL düzeyinde gerçekleşeceği beklenebilir. Tarımsal ürünlerde meydana gelebilecek zarar dikkate alındığında, kuraklık Türkiye`de doğal afet niteliği kazanmalıdır.Tarım sigortası kapsamına alınmalıdır. Geçen yıl kuraklığın maliyeti ve çiftçiye zararını 5 milyar YTL olarak belirlendi. 2008 yılında daha da fazla olacaktır. GAP alanındaki çiftçilerin buğday yetiştiriciliğinden beklenen faydayı temin edilebilmeleri için en önemli koşul, toprak, su ve bitki arasındaki ilişkilerin iyi değerlendirilmesi, yağışın düzensiz ve yetersiz olduğu dönemlerde çıkışın sağlanabilmesi, bitkilerin kışa daha dayanaklı bir kök ile fide gelişimi için ekim öncesi veya ekim sonrası mutlaka sulanmalıdır" ifadelerini kullandı.

ŞANLIURFA TARIMINDA ALET VE EKİPMAN VARLIĞI
Şanlıurfa tarımında 2007 yılının alet ve ekipman varlığı belirlendi. Yapılan araştırmaya göre, Şanlıurfa'da 2007 yılı itibariyle toplam 67 bin 66 adet alet ve ekipmanın olduğu belirtildi. Şanlıurfa Tarım Müdürlüğü internet sitesinde yer alan son durum raporuna göre, 2007 yılı alet ve ekipman varlığının; 13 bin 151 traktör, 10 bin 708 römork, 153 biçerdöver, 21 bin 365 pulluk, 8 bin 354 ekim makinesi, bin 465 batöz, 6 bin 738 pülverizat, 206 selektör, 4 bin 910 gübre dağıtım makinesi ve 16 balye makinesi olmak üzere toplam 67 bin 66 alet ve ekipman olduğu kaydedildi.

ŞANLIURFA'DA MEYVECİLİK
Şanlıurfa'da 2006 yılında 963 bin 529 dekar alanda 1 milyon 545 bin 46 ton meyve üretildiği bildirildi. Şanlıurfa Tarım Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, 55,70 ton armut, 7,95 ton ayva, 60,40 golden elma, 10 starking elma, 62,50 diğer cins elma, 1milyon 702,10 bin erik, 733,10 kaysı, 15,40 kiraz, 170 ton şeftali nektari, 125 ton diğer cins şeftaliler, 10,60 vişne, 121,40 zerdai, 42,097 antep fıstığı, 222,80 badem, 384,60 ceviz, 10 ton çilek, 398,10 dut, 441,40 incir, 877,60 nar, 1,50 Trabzon hurması, 49 milyon 781 bin sofralık üzüm, 35 milyon 586 bin kurutmalık üzüm, 21,882 şaraplık üzüm olmak üzere toplam 1 milyon 545 bin 46 ton meyve elde edildi.

.
Yayın Tarihi : 26 Nisan 2008 Cumartesi 13:13:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?