5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Şanlıurfa'da 'Mırra' geleneği

Arap kentlerinden geldiği söylenen mırra, özellikle Urfa ve çevresinde içilen geleneksel bir kahve olarak dikkat çekiyor. 

Genellikle, misafirlere ikram etmek, ya da düğün yemeklerinden sonra servis edilmek üzere hazırlanan mırra, özel fincanlarla sunuluyor.
Güneydoğu Anadolu'da sunumu bir gelenek haline gelen mırranın içimi sırasında, fincanının kesinlikle yere konulmaması gerekiyor. 

Fincanın yere koymak mırrayı hazırlayana hakaret anlamına geliyor. Yanlışlıkla yere bırakılırsa mırrayı ikram eden kişi karşılığında bir şeyler talep edebiliyor. Oldukça acı bir kahve olan mırra özellikle ağır yemeklerin üzerine içiliyor. 

Mırra, farklı aşama ve hazırlanış biçimlerinden geçerek bu ismi alıyor. Halk arasında içilen kahve, toplumların yaşayış biçimlerine göre değişiyor. Urfa yöresinin saygın ve varlıklı ailelerine miras olarak kalan mırra geleneği, konaklardan, büyük çadırlardan bugüne kadar gelmiştir. Bugün ise genellikle düğün yemeklerinden sonra veya vefat eden kişinin başsağlığı taziyelerinde, Mırra ikram edilir. İkram geleneğine göre misafir gelince ikram edilir. Sohbet edilirken ikram edilir. Kalkarken tekrar ikram edilir. Halk arasında buna 'kovma' denir.

MIRRANIN HAZIRLANIŞI 

Mırranın hazırlanışı şöyle: "Gümgüm (Büyük Cezve) su ile doldurulur, ocağa konur. Su kaynadıktan sonra yarım kilo kahve içine atılır. İki saat kaynadıktan sonra ateşten indirilir. 20 dakikalık süzülmeye bırakılır. Daha sonra tekrar ateşe konur. Yarım kilo kahve daha içine atılır ve tekrar 20 dakika bekletilir. Buna şerbet adı verilir. Şerbet işi bittikten sonra kahve 2 saat daha kaynatılır ve süzülmeye bırakılır. Böylece mırra hazırlanmış olur. Daha sonra mırra isteğe göre termos ve şişelere doldurularak kaldırılır, ihtiyaç halinde küçük cezve içinde ısıtılarak sıcak bir şekilde iki tadımlık ikram edilir".

MIRRA'NIN KISA HİKAYESİ 

Urfalı bir mırra ustasının ağzından mırranın hikayesi şöyle anlatılıyor: "Kahvenin Urfa'ya ilk geldiği yıllarda, bulunduğu sohbetlerde kahve diye bir içeceğin kahvehanelerde bulunduğunu duyan bir kişi, şehre geldiğinde Köroğlu Kahvehanesi'ne gitmiş. 

Kahveci: "Ne içersiniz?" diye sormuş. 

Adam da Arapça: 

"Bana bir batman kahve getir" deyince, kahveci adamın kahveyi tanımadığını anlamış. Kahveci cezveyi doldurmuş getirmiş. Adam bunu görünce: "Yahu ben sana bir batman getir dedim sen küçük bir kapla getiriyorsun" demiş. 

Kahveci de: 

"Sen bu kahveyi iç diğerlerini hazırlıyorlar" diyerek fincana kahveyi doldurup adama sunmuş. Adam içer içmez yüzünde bir burukluk ifadesi belirmiş. 

"Nasıl buldunuz?" demiş kahveci. 

Adam kahveye yabancı olmasına rağmen Arapça çok güzel bir söz söylemiş: 

"Ye lon mi hi şerıp tel ırcel le çen gılıt mırra" (Bunu er kişiler içmeseydi belki ben buna 'mırra' (acı) derdim.)" 

Adam burada "mırra" (acı) kelimesini istemeyerek kullandığını ifade etmiş ki, kahveci alınmasın ve diğer içenlere hakaret olmasın. 

Bunun için "mırra" sözcüğü acı kahve anlamında kullanıla gelmiştir. Ve gerçekten acımsı bir tadı olduğu için mırra az miktarda ikram edilmektedir".
İHA
Yayın Tarihi : 10 Mart 2007 Cumartesi 12:47:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
m.emin uyguner IP: 88.255.23.xxx Tarih : 10.03.2007 16:48:08
gelenek haline gelen kahvenin adı mıra degil acı kahvedir