5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Son 377 Yezidi kaldı

Yezidi sosyolog Azad Barış, Almanya’dan Türkiye’ye döndü ve sayıları her gün azalan dindaşları için kolları sıvadı. Azad Barış, henüz Türkiye’de tanınmasa da Avrupa’daki resmi kurumlarda ve akademik çevrelerde tanınan ve kabul gören bir bilim adamı. Yezidilik üzerine yaptığı bilimsel çalışmaları ve etno dinsel bilirkişi raporları, Avrupa mahkemelerinde referans kabul ediliyor.

Barış, Şanlıurfa-Viranşehir’in Zevra (Işıklı) Köyü’nden. Bir zamanlar Türkiye Yezidilerinin yoğun yaşadığı Viranşehir’in 28 Yezidi köyünde bugün topu topu 243 Yezidi kaldığını söyledi. Bütün Türkiye’de ise 377. Azad Barış’la doğduğu topraklara, boşaltılan ya da az sayıdaki Yezidi’nin yaşadığı köylere gittik. İnanç ve kültürlerine, korkularına, işgal edilen ev ve topraklarına tanık olduk. Bugüne kadar yaşadıkları dini baskılar nedeniyle bize açılmakta çok temkinli davrandılar. Yine de evlerini, sofralarını, uyumamız için damdaki tahtlarını açtılar. Binlerce yıldır gizleseler de zaman içinde tahrip olmaktan kurtulamayan gizli tapınaklarında ibadetlerine ve kutsal ateşlerine tanıklık ettik.

GÖÇ 22 YIL ÖNCE BAŞLADI

Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesine bağlı Zevra (Işıklı) Köyü, eskiden 35 haneli bir Yezidi köyüymüş. Zevra, Almanya Luneburg Üniversitesi’nden Sosyolog ve Yezidi Bilirkişisi Azad Barış’ın (38) köyü. Amcası Abdo Barış (62), üçü Türkiye’de, 147’si Avrupa’da 150 ailelik Mervani Aşireti’nin lideri. O da Azad’ın babası Süleyman Bey (57) gibi Almanya’ya yerleşmiş. 1980 sonrası Yezidiler terk edip yurtdışına gittikten sonra Karacadağ civarından gelen Kejan ve Şeyhanlı Aşireti mensuplarının 11 yıl önce yerleştiği Zevra’ya Barış Ailesi ile birlikte gidiyoruz.

Azad, şimdi koyun ağılı olan doğduğu taş evin yıkıntılarına bakarken hüzünleniyor. Evlerinin yanı başında gölgesinde oynadığı dut ağacının altında şimdi yabancılar var. Demir tahtta iki erkek çay içerken tahtın gölgesinde de onlarca koyun ve hindi uyukluyor. Ev ve arazinin yeni sahipleri Kejanlı Sinan Atilla ve Siverekli Ahmet Karacadağ, bize çay ikram ediyor. Bu doğallığı, Azad’ın babası Süleyman Bey’in kendi toprağında misafirliğini nezaketle kabullenişini yadırgamamak elde değil.



Süleyman Bey, bugün kendi köyünün dışındaki arazilerinden tapulu 140 dönümü artezyen kuyusu açıp tarıma elverişli hale getirmiş. İşgal edilmesini önlemek için de taş duvarla çevirmiş. Köy mezarlığı tahrip edildiği için, mensubu olduğu Mervani Aşireti mensuplarına özel bir mezar yeri çevirmiş. Yezidi inancında temel unsurlardan toprak, çok önemli bir kavram olduğu için yurtdışında ölenler de mutlaka doğduğu toprağa gömülüyor. Mezarlığın kapısında yine Yezidiler için kutsal güneş simgesi yer alıyor. Güneş, mezar taşlarında da var.

Burç Köyü 18 haneli, 100 nüfuslu. Hepsi Yezidi. Burç Köyü Ağası Ragıp Burç’un (52-çiftçi) babadan kalma, bağımsız beş binanın çevrelediği geniş avlulu malikanesinin teraslarından birinde, Yezidi ileri gelenleriyle birlikte akşam yemeği yiyoruz. Bölgeye özgü siniler dolusu yemekler geliyor. Ragıp Burç, doğma büyüme Burçlu. Üç eşinden 18 çocuğu var. Jack Daniels’ını yudumladıktan sonra Yezidi olmayı anlatıyor. "Her zaman rahatız. Rahat olmadığımız zamanlar, Türkiye’de kimse rahat değildi. Bu köyden 40 hane yurtdışına gitti. Göç, 1985’te başladı, 1994’e kadar devam etti. Kesin dönüş yapan yok, öyle bir niyetleri de yok. Orada rahatlar. Bu sineğin, sivrisineğin içine gelmek istemiyorlar. Tatillerde Antalya-Bodrum’u tercih ediyorlar. Almanya’da 400 bin Euro’ya ev alıyorlar. Gitmelerinin herhangi bir baskıyla ilgisi yok."

Burç Ağa, Viranşehir’den 5 bin Yezidi’nin gittiğini, ama bunda Müslümanların baskısının söz konusu olmadığını ısrarla vurguluyor. Ama aynı durumun Batman Yezidileri için geçerli olmadığını söylüyor: "Dinimle gurur duyuyorum. Liberal demokratım. Din ayırımı yapmam. Turgut Özal’la siyaset, ANAP ilçe sekreterliği, Ziraat Odası 2. başkanlığı yaptım. Özal’dan sonraki ANAP liderlerini beğenmedim. Eskiden ben ne istersem o oy kullanılırdı. Şimdi farklı. Biz de Allah’a inanıyoruz. Yahudilik gibidir, sonradan Yezidi olunmaz."

Üniversiteye giden kızımız yok

Ragıp Burç (52): Sünnet zorunluluğu yok ancak Türkiye’deki tüm Yezidiler, sünnetli. Kirvelik çok önemli. Kirveden kız alınıp verilmiyor. Türkiye Yezidileri Kürtçe’nin Kırmanci lehçesini konuşuyor. Çocuklarımızı ilk öğretimden sonra eğitime göndermiyorduk. Son yıllarda üniversite eğitimi başladı. Üniversitede okuyan tek bir Yezidi kız yok. Çünkü genç kızların hepsi ya Almanya’da ya da evlendiriliyor. 14 yaşına geldiğinde, yurtdışına gönderilen fotoğrafıyla görücü usulü gelin gidiyor.

Yezidiler amca oğlum

Fikret Öztop (57): Advan Aşireti’ndenim, Arabım. Dubai’de ticaretle uğraşıyorum. Yezidilerin hamiliğini yapmış, Suriye kökenli bir aşirettenim. Kötü günde, iyi günde birlikteyiz. Dilim varmıyor Yezidi demeye, çünkü ayırımcılık olur. 45 yıldır Ragıp’la birlikteyiz. Buradaki bütün Yezidiler kardeşlerim, amca oğullarım.

Batmanlı Yezidilere baskı var

Abdo Barış (62): 180 yıl önce Suruç, Halfeti, Bozova ile Derik, Çınar, Mazıdağı üçgenindeki 400 köy ve mezra zorla Müslüman yapıldı. Cami, kilise nasılsa bizim de ateşgahımız yani tapınağımız olmalı. Ama yok. Bırakmıyorlar. Tapınağı Batman’daki Yezidiler iki yıl önce denedi. Kaymakamlık izin verdi. Reşa Aşireti gelip tehdit etti. Yezidi ibadethanesi olamaz, dediler. Almanya da 6-7 Yezidi evi yaptık. Celle, Oldenburg, Krefeld’de...

Müslüman olmamızı istiyorlar

Xefla Bozkurt (49): Müslümanlar, dinimizi değiştirip İslam’ı benimsememiz halinde öbür dünyada yerimizin cennet olacağını söylüyor. Din değiştirmemiz için erkeklere kadın, kadınlara erkek ve maddi imkanlar vaat ediyorlar. Bu hep böyleydi ve böyle olacak.

Güneş ata binmiş bir süvaridir

Salih Şahneli (73): Biz de Allah’a inanıyoruz. Arpa, buğday eker, bostancılıkla geçiniriz. Fakir fukara yurtdışına gitti. Toprak yoktu, nasıl yaşasınlar? Kürt kökenli olduğumuz için Allah’a Xweda (Huda) deriz. Cebrail Emin yani Tavusi Melek, Xweda’nın yanındaki melektir. O da Allah tarafından bize gönderilmiş bir melektir. Yılda üç günlük Ezdi Oruç’umuz farzdır. Her yılın 12 Aralık’ta başlar. 17-18 Aralık, bayramımızdır. Dinine bağlı Yezidiyim. Güneş doğarken kalkıp sabah duası yaparım. "Ya kudret sahibi Tanrım. Bütün dünyadaki halkları kötülüklerden ve belalardan koru ve bizi de ihmal etme." Güneşi ata binmiş bir süvariye benzetiriz. Kazasız, belasız sabaha varması için akşam duası yaparız. "Sabahın akşamını bize getiren kerem sahibi. Akşam süvarisinin batış yolculuğu öyle hızlı geçsin ki bütün insanlık belalardan korunsun. Bizi de esirge."

Şarap kutsal, marul yemiyorlar

Ateş ve Melek-i Tavus’a yani iyilik prensibine tapıyorlar.

Kötülük ve karanlığın simgesi Şeytan’a asla tapmıyorlar.

Domuz ve marul asla yemiyorlar.

Balık yemedikleri iddiası doğru değil.

Şeytan kelimesini asla ağızlarına almıyorlar çünkü kötülüğü simgeliyor.

Kadınlar beyaz giyer ama yeşil asla.

Yalnız kendi aralarında evleniyorlar.

Anne ve babanın Yezidi olması kaydıyla ancak Yezidi doğulabilir, sonradan olunmaz.

Şarap kutsal.

Ölüler, tabutla ve baş batıya doğru gömülür. Toprağa verirken ilahiler eşliğinde flüt çalınır.

En büyük bayramları Kırmızı Çarşamba, Peşimam adı verilen ruhani lider Mir Tahsin Beg ve dini heyet başkanlığında, Kuzey Irak’taki Şengal’de kutlanır. Dünyanın dört bir tarafından Yezidiler geliyor. Çok sayıdaki evliliğe burada karar veriliyor.

Yezidi Din ve Kültür Vakfı kurulacak

Sosyolog Azad Barış, aynı zamanda Yezidilerin bilirkişisi. Bu unvanı uluslararası resmi ve akademik kurumlarda tanınıyor. Kısa vadeli projelerinin içinde Batman ve Viranşehir’de Yezidi ibadethanesi açmak ve devlete Yezidiliğin bir azınlık dini olduğunu kabul ettirmek var. Binlerce yıllık Yezidi tapınaklarının restorasyonu için de çalışacak. Yezidilerin terk ettikleri köylerine geri dönmelerini sağlamak da hedefleri arasında. Barış, tüm bunları hayata geçirebilmek için Yezidi Din ve Kültür Vakfı’nı kuracak.

Barış, 2006 Nisan’ında Türkiye’yi dolaştı, Yezidi sayısını tespit etti. Bu çalışma, Türkiye’den Almanya’ya iltica eden Yezidilerin dini ve siyasi takibe uğradıklarına dair Almanya Yüksek Mahkemesi’nin verdiği kararda belirleyici oldu. Azad Barış’a göre dünyada yaklaşık 1 milyon Yezidi var. En büyük Yezidi nüfusu Irak’ta: 600 bin. Suriye’de ise 25 bin. Rusya Federasyonu, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Hindistan, Pakistan’da da Yezidiler yaşıyor. Türkiye Yezidileri ise 12 Eylül sonrası ile 1996 arasında Avrupa’ya, özellikle Almanya’ya gittiler. Almanya’da 40 bin, diğer Avrupa ülkelerinde de 20 bin civarında Yezidi bulunuyor. Türkiye’de kalan Yezidiler’in sayısı ise: Batman: 72, Diyarbakır: 11, Mardin: 51, Urfa: 243 yani toplam 377.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

Azad, dedesi Meho oğlu Tiho Barış’ın babası Miho Keleş’in (Keleş, Kürtçe’de şövalye unvanı) Abdülhamid’in Hamidiye Alayları’ndaki üç Yezidi subaydan biri olduğunu, ’93 Harbi’ne giden 100 Yezidi’den hiçbirinin dönmediğini, Çanakkale Savaşı’nda çok sayıda Yezidi’nin şehit düştüğünü anlatıyor. Ancak bugün hiçbir Yezidi’nin milletvekili aday adayı bile seçilmediğini, önemli hiçbir devlet kademesinde yer almadığını öğreniyoruz.

Nedir Yezidilik?

Tektanrılı bir din. 12. yüzyılın ortalarında ortaya çıktığı sanılıyor. Yezidi adını Hakkarili Şeyh Adi verdi. O zamana kadar Şemsiler (Güneşe Tapanlar), Zerdüştler olarak anılıyordu. Yezidiler tarafından Aziz kabul edilen Şeyh Adi, Abdülkadir Geylani’nin medrese arkadaşı. Bugün Kuzey Irak sınırları içindeki Şengal Dağları’nda inzivaya çekilmek üzere Şemsiler’in kutsal merkezine yerleşti. Onları toparlayıp yeni bir kast sistemi oluşturdu ve Yezidi adını verdi. Yezidiliğin kavram olarak İran’daki Yazd şehrinden çıktığı sanılıyor. Yazd, Kürdi ağırlıklı bir Zerdüşt şehri. Yezidilik ve Zerdüştlükte, zaman ve mekanla sınırlı olmayan tek tanrıya, kötülük ve iyilik prensibinin varlığına ve evrenin oluşmasında 7 meleğin rol oynadığına inanılıyor.Bu meleklerin başında Melek-i Tavus geliyor. Hiçbir şey yokken Melek-i Tavus vardı. Ve o, evrenin oluşması için gerekli dört maddeyi yarattı: Ateş (Güneş), hava, toprak, su.


gülten aydın/hürriyet
Yayın Tarihi : 15 Temmuz 2007 Pazar 11:39:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?