5
Mayıs
2024
Pazar
ŞANLIURFA

Susuzluk için imza kampanyası

Suruç ilçesinde yapılan su mitinginden sonra Suruç Kültür ve Sanat Merkezi Girişimcileri tarafından Atatürk alanında açılan stantta imza kampanyası başlatıldı.

Suruç Kültür ve Sanat Merkezi Girişimcileri Başkanı İsmail Gündüz, "20 yıldır ilçemizde yaşanan su sorununa dikkat çekmek için ilçemizde ilki düzenlenen su mitingine destek amaçlı olarak imza kampanyası başlattık. Hedefimizde 50 bin imza toplamak. Toplanan imzalar sivil toplum örgütlerinden oluşan bir heyetle birlikte Ankara'ya giderek imzaları Cumhurbaşkanımıza sunmaktır. Başlattığımız imza kampanyasına halkımızın büyük katılımı vardır. İmza kampanyamız sadece Suruç ile sınırlı olmayacaktır. 6 Mayıs'ta Şanlıurfa merkezde de stant açarak, halkımızdan su için destek talebinde bulunacağız" dedi.

.
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2008 Cuma 12:53:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ibrahim halil yılmaz IP: 88.250.57.xxx Tarih : 6.12.2008 14:30:00

ben suruçluyum ve kara köylüyüm memleketimiz de suyun olmaması nedeniy ben göç etmek zorunda kaldım ve ankaraya geldim eger su olsaydı ben ankaraya göç etmek zorunda kalmaz dım ve ben bu konuyu en içten yüregim le desteklıyorum sonuna kadar


faruk yüksel IP: 88.251.164.xxx Tarih : 4.05.2008 15:09:44

burda herkese slm bende suruçlu biri olarak tüm suruçlulara seslenıyorum şimdiye kadar nerdeydınız yenımı su aklınasa geldıı yıllardır bu sorunla karşı karşıyayyız ama ne yazıkkı 5.10 kişi dışında kımse kılını kıbırtadmadı bile uyuyan bı mılletız kuzu bı mıletız .burdan tüm odalar birli başkanlarına köy muhtarlarına mahale muhtarlarına sivıl toplum örgutlerıne ve suruç halkının el ele vermesı ile daha büyük ses duyuracagına çeşıtlı eylemle yapmasını istiyoruz.yazıkk topraklarımıza ama kımın umrundaa


feridun kendirci IP: 78.162.114.xxx Tarih : 2.05.2008 23:41:26

slmlr suructa yaşiyorum suructa su sorununu en cok suructakiler cekiyor bende bunlardan biriyim burda goc zamani insanlar kamyon arkasinan duşup ölmesin diyor bu kampanyayi cani gonulden destekliyorum


HüSeYiN ÇaĞaN IP: 78.162.116.xxx Tarih : 5.05.2008 19:51:19

Geçmişin sıcak yaz gecelerinin serinliğinde ?tak...tak...tak? sesleri arasında çalışan su motorlarının sesleri birbirine katışırdı eskiden... Artezyen kuyularından fışkıran sularla pamuklar sulanırdı. Bereket bereket katılırdı. Pamuk tarlalarında çalışan ?afdancı?lar ?delal? söyleyerek, kaval çalarak birbirlerine seslenirlerdi. Kim kiminledir bu ses ahenginden anlaşılırdı. Her yer o kadar sulaktı ki kurbağalar öter, Ağustos?un cırcır böcekleri vızıldardı. Gecenin karanlığındaki bu sesler bir orkestra edasıyla, bir koro gibi iç içe girerek kulaklarımıza takılır, ruhumuzu dinlendirirdi. Adeta müzik gibi... Söylenir dururdu... O kadar ki her yer, her şey canlıydı. Çünkü ovada su vardı... ?Su hayattır? lafı boşuna söylenmemiş demek ki... Suda hayat, hayatta can varsa eğer, canlı yerin uğultusu, şakırtısı bitmek tükenmek bilmez demektir. Bütün bunlar, insanları bir arada tutmaya yarayan değerlerdir. Bu değerlerin yavaş yavaş yok olması Suruçluyu göçe zorladı. Köyler terk edildi. Komşu kentlere göç edildi. Ovada insan erozyonu baş gösterdi. 1970 yılı nüfus sayımına göre Suruç, 15 bin?i şehirde, 38 bin 125?i de 73 köy ile bu köylere bağlı 128 adet meskun yerleşim merkezinde olmak üzere toplam 53 bin 158 nüfusa sahip iken, aradan geçen 37 yıla rağmen, ne içler acısıdır ki bu günün Suruç nüfusu yerinde sayar durumdadır. Suruç merkezi köy haline gelmiştir. Oysa, yakın zamana kadar bu rakam toplamda 100 bin dolayındaydı. Zira, köylerde neredeyse içme suyuna dahi hasret kalındı. Suyla oynayan, suyu kalıptan kalıba sokan, suyu en iyi şekilde ve bilinçlice kullanan Suruç çiftçisi, bu çaresizlik karşısında başka diyarlara gitmeye, gittiği yerde ya kiracı, ya yevmiyeci ya da ortakçı olarak çalışmaya başladı. Eskiden dışarıdan Suruç?a bu amaçla insanlar gelirken, şimdi tam tersi yaşanmaya başladı. Kuraklık, yoksulluk getirdi, fukaralık getirdi, çaresizlik getirdi. Bir taraftan tabiatın değişen şartlarını kabul etmek, buna boyun eğmek, kaderine razı olmak ve yerinde kalmak, diğer taraftan bunları içine sindiremeyip göç etmek... Bir kısım Suruçlu kısmen bu durumu kabullenerek yerinde kaldı, diğer kısmı da çareyi göç etmekte buldu. Hasılı tarımdaki küçülme Suruçlunun huzurunu tehdit etmeye başladı. Bu konuda Suruçlu bir müjde bekliyor. Bu Suruçlunun en tabii hakkı.. Susuz köylü ne yapsın? Ekin mi eksin? Bostan mı yetiştirsin, Hayvan mı beslesin? Bu biçarelik Suruçlunun yazgısı olamaz, olmamalı.. Çocukluğumda 1-2 metre derinliğindeki kuyulardan su alınabilirken, bugün bilmem kaç yüz metreden su alınabiliyorsa, bunun günahını Suruçlu çekmemeli. Suruç eski günlerine döndürülmeli... Suruç Ovası?ndan yeniden bereket fışkırmalı??. Su istiyorum herkesi bu su sorununa davet ediyorum artik bisyelerin olmali cok gecte kalmisiz bu konuda herkese ne görev düsüyorsa yapsinlar yarinlar icin tsk..saygilar (suruc kültür ve sanat mekezi girisimcilerinde cok tsk ediyorum basarilar dilerim...