Türkiye'de kıymetli taş potansiyeli bakımından, bugüne kadar gerekli ilgiyi görmemesine rağmen, tekrar ilgi görmeye başlayan taş işlemeciliği Şanlıurfa'da yeni ustaların ellerinde hayat buluyor.

Şanlıurfa'da taşın mimaride hakim malzeme olarak kullanılmasına neden olan sanatın yeniden canlanması için taş işlemeciliğine kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla, Şanlıurfa İŞKUR, Şanlıurfa Valiliği ve Şanlıurfa Belediyesi tarafından çeşitli kurslar düzenleniyor. Kolay işlenen, ocaktan çıktıktan bir süre sonra sertleşen ve halk arasında 'havaradaşı' olarak adlandırılan kireç oluşumlu taş, tarih boyunca Şanlıurfa yapılarında rahatlıkla kullanılmıştır.

Kızılkoyun Mahallesi'nde kendine ait bir dükkanda, taş işlemeciliği yapan Metin Ot, baba mesleğini devam ettirme çalışıyor. Günde ortalama 8 mezar taşı yapan Ot, yok olmaya yüz tutmuş mesleğin son ustalarından biri. 7 yaşından beri bu işle uğraştığını söyleyen Metin Ot, "Küçükken işyerine gelip burada babamla dedemi izlerdim. Bana büyük bir heyecan verirdi. Onların işleme yapmaları. Bende onlara özendim böylece başladım" dedi.

Süsleme, yazı ve kabartma yapan Ot, mezar taşlarını hem Arapça, hem de Türkçe yazıyor. Ot, şöyle devam etti:

"Şanlıurfa'da taş işlemeciliği yapıların beden duvarı, cami, minare ve minberleri, kapı, sütun, çeşme, havuz ve mezar taşlarında sıklıkla kullanılmıştır. Taş işlemeciliği, estetik dışında mimarinin sağlamlık ve bütünlüğüne de katkıda bulunan bir unsurdur. İşlemecilikte her cins kullanılmakla beraber mermer ve küfeki cinslerine daha çok ağırlık verilmiştir. İnsanoğlu yaratılışından bu yana savaşta, barışta, düğünde, şölende ve günlük hayatında taşlardan çeşitli şekillerde faydalanmış ve bu tabi bir tutku haline gelmiştir."