7
Mayıs
2024
Salı
ŞANLIURFA

TMY Yasası'na tepkiler

Şanlıurfa Barosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) sunulmuş olan Terörle Mücadele Yasa (TMY) tasarısı üzerine sert eleştirilerde bulundu. 

Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu adına basın açıklaması yapan Baro Başkanı Avukat Müslüm Akalın, "Ceza Hukuku'nda bir ilke vardır. Denilir ki bir suçsuz hapis yatacağına onlarca suçlu dışarıda kalsın. Bu kural günlük yaşamlarını sürdüren sıradan insanların hak ve özgürlüklerinin önemine ve bunun korunması gerektiğine işaret eden, uzun deneyimlerden süzülerek oluşmuş bir kuraldır. Bugün TBMM'ne sunulmuş olan TMY tasarısı, anlamını aşmış bir taslak olarak kamuoyu gündemine girmiştir. Sözgelimi bu tasarıyla "hırsızlık", "banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması", "çocuğun cinsel yönden istismarı", "fuhuş" gibi suçların terör örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda, terör suçu sayılmaktadır" dedi. 

Terörle ilişkisi kolaylıkla saptanamayacak suçların işlenme oranı da dikkate alındığında güvenlik güçleri ve adli merciler için bu düzenlemenin büyük bir sorun oluşturacağı, kişisel hak ve özgürlükler açısından da önemli bir kısıtlama içerdiğini ileri süren Akalın, açıklamasını şöyle sürdürdü: 

"TMK'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın yasanın 4. maddesinde öngördüğü değişiklikle Türk Ceza Kanunu'nda bulunan 50 kadar suç, terör amacıyla kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde terör suçu sayıldı. İntihara teşvik, çocukların cinsel istismarı, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, nitelikli hırsızlık suçu, mala zarar verme, fuhşa teşvike kadar, ihaleye fesat karıştırma suçundan, hükümlü veya tutuklunun kaçması, bayrağı aşağılama, halkı askerlikten soğutma, askere itaatsizliğe teşvike kadar bu kapsama girecektir. Bu maddeye ayrıca 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan suçlar, Orman Kanunu'nun 110. maddesindeki kasten orman yakma suçları, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren, olağanüstü hal ilanına neden olan ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 68 ve 74. maddelerindeki suçlar da ilave edildi. Terör suçları bu şekilde genişletilirken, 'insanlığa karşı suçlar' ve 'silah sağlama' suçunun yasaya alınmadığı gözlenmektedir." 

TMY tasarısının 5. maddesinin propaganda suçunun basın ve yayın organları aracılığıyla işlenmesine ilişkin hükmü hangi haberin 'propaganda' sayılabileceğine dönük bir tanım yapmadığından basın özgürlüğü açısından keyfi uygulamalara yol açabileceğinin altını çizen Baro Başkanı Akalın, 'Propaganda' sözcüğünden ne anlaşıldığının madde metninde açıkça bildirilmemesinin sıradan yurttaşın günlük yaşamını tehdit edecek bir nitelik taşıdığını iddia etti. 

Akalın, "Basın Yasası'nda yapılan değişiklikle el koyma sınırlanmış, basılmış eserlerin tamamına el koyma hakim kararına bağlanmıştı. Tasarı bu ilkeyi geçersiz kılmayı amaçlamaktadır. Para cezası ilkesi de kaldırılmakta ve yeniden hapis cezasına dönülmektedir. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa çok sayıda insan gözaltına alınıp tutuklanabilir ve bilinmektedir ki insanları gerekli gereksiz tutuklayıp cezalandırmak terörü azaltmaz, çoğaltır. Hükümet bu tasarı yerine adil bir yönetim konusunda yurttaşlarının gönlünü kazanmak için çaba göstermelidir" diyerek sert eleştirilerde bulundu.
.
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2006 Pazartesi 17:17:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?