7
Mayıs
2024
Salı
ŞANLIURFA

Töre kurbanları töreye sahip çıkıyor

Türkiye’de kadın-erkek eşitliğine ait değerlerin kamusal bir doğru olarak bilinmesine karşın aile ilişkileri içinde bunun değişerek geleneksel yargılara ve değerlere dönüştüğü belirlendi. 

İçişleri Bakanlığı ile BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilciliği tarafından gerçekleştirilen "Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı" kapsamında kamuoyu araştırması yapıldı. 

İzmir, Van, Şanlıurfa, Trabzon, Kars ve Nevşehir’de 3 bin 1 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmada, Anayasadaki kadın-erkek eşitliği hakkında bilgi sahibi olanların oranının bütün iller dikkate alındığında yüzde 80’in üzerinde olduğu belirlendi. 

Araştırma sonuçlarına göre, Şanlıurfa dışındaki illerde, kadınların yüzde 90’ı Türkiye’de kadın hakları sorunu olduğunu belirtirken, bu sorunların çözülmesi için politikalar geliştirilerek kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını talep ettiler. 

Şanlıurfa, Van ve Kars’ın okur yazarlık düzeyi ve ilkokul altı eğitim oranı bakımından en düşük değerlere sahip iller olduğu tespit edildi. Dil engeli, okur yazar olmama ve düşük eğitim düzeyinin, bu illerde kadınların haklarını öğrenmeleri konusunda önemli bir sorun olduğu belirlendi. 

Genelde eşitlikçi görünen kavrayış ve eğilimlerin, aile ve kişisel hayata yaklaştıkça daha az eşitlikçi olabildiği kaydedilirken, kadın-erkek eşitliğine ait değerlerin kamusal bir doğru olarak bilinse bile bizzat kendi ailelerine yaklaştıkça değiştiği, geleneksel yargılara ve değerlere dönüştüğü ifade edildi.

ŞİDDET VE ŞİDDETTEN KORUNMA 

Araştırmada, şiddet konusu, töre cinayetleri ile gündelik yaşamda ve ailede şiddet başlıklarıyla ele alındı.
Buna göre, Şanlıurfa örnekleminde yer alanlar dışındaki tüm kadınların, töre cinayetlerini yüzde 90’ı geçen oranlarda insanlık suçu olarak niteledikleri, buna karşılık Şanlıurfa’da erkeklerin yüzde 61’inin ve kadınların yüzde 73’ünün bu değerlendirmeye katıldığı
belirtildi. Yine Şanlıurfa’da kadınların yüzde 26,8’inin ve erkeklerin yüzde 30,5’inin törenin gereği olan cezayı onayladıkları belirlenirken, Van’da onaylama oranlarının kadınlar arasında yüzde 13.5 ve erkekler arasında yüzde 23.1’e kadar ulaştığı kaydedildi. Araştırmada, şiddetin aile içinde ve gündelik yaşamda yaygın bir biçimde görüldüğü saptandı. Araştırmaya katılan kadınların yaklaşık beşte biri şiddete maruz kaldığını söyledi. İzmir’de şiddete maruz kalan kadınların yüzde 60’ı, Şanlıurfa’da ise yüzde 85’i kocalarının kendilerine şiddet uyguladığını aktardı. Kadına yönelik şiddetin her durumda en fazla reddedildiği il yüzde 81.7 ile Kars, en az reddedildiği il ise yüzde 32.7 oranı ile Şanlıurfa oldu. Kadına şiddet uygulayanların sırasıyla eşi (yüzde 73), anne-babası (yüzde 27) ve ağabey ile kardeşleri (yüzde 8.5) olduğu belirlenen araştırmada, kadınların beşte dördünün sığınma evi açılmasını gerekli ve önemli gördüğü aktarıldı.

YEREL YÖNETİMLERİN VE HİZMETLERİN GELİŞTİRİLMESİ 

Araştırma, kadınların yerel yönetimlerin kendilerine yönelik hizmetlerden haberdar olma düzeyinin de oldukça düşük olduğunu gösterdi. Bu oran, Nevşehir’de yüzde 23.5, İzmir’de yüzde 18.8, Şanlıurfa’da yüzde 18 iken, Van, Trabzon ve Kars’ta ise yüzde 10 ve altında kaldı. 

Kadınların sadece dörtte biri ile beşte biri arasında kalan bir kısmının belediyelerin kadınlara yeterli hizmeti verdiği kanaatini taşıdığı belirlenen araştırmada, belediyelerden, okuma yazma kurslarından kreşlere, semt pazarlarından spor alanlarına, kadın doktorlardan yaşlı bakım evlerine değin çok sayıda hizmetin talep edildiği kaydedildi. 

Araştırma, kadınların (yüzde 64.2) gerektiğinde siyasi eğilimlerini bir yana bırakarak kadın konularına duyarlı bir partiye veya adaya oy verme eğilimlerinin erkeklere (yüzde ,8) nazaran daha fazla olduğunu ortaya koydu. Buna göre, araştırmada, yerel hizmetlerde kadınların isteklerini yerine getirmek için özel çaba sarf etmenin, yerel yöneticiler için önemli bir oy potansiyelini içerdiği vurgulandı.

KARAR ALMA SÜREÇLERİNE KATILMA 

Kadınların oy kullanma oranının yüzde 80’lerin üzerinde olduğu kaydedilen araştırmada, bu olgunun kadınların karar alma süreçlerine katkıda bulunma isteklerinin en önemli göstergelerinden biri olduğu ifade edildi. Bu kapsamda kadınların üçte biri ile beşte biri arasında değişen bir kesiminin siyasete girmek isteyeceğini belirttiği kaydedildi. 

Siyasete girmenin önünde ev işlerinin engel olarak gösterilme oranının en yüksek olduğu il Nevşehir (yüzde 1.8) iken, eşin izin vermemesinin engel olarak gösterilme oranının en yüksek olduğu il ise Kars (yüzde 6,3). 

Siyasetten uzak durmanın en belirgin nedeninin eğitim yetersizliği olduğu dile getirilen araştırmada, kadınların, erkeklere nazaran yerel yönetimde kendilerinin daha fazla temsil edilmelerini düşündükleri ifade edildi.

İSTİHDAM VE ÇALIŞMA YAŞAMI 

Araştırma bulgularına göre, kadınların gelir getirici bir işte çalışma oranı Şanlıurfa’da yüzde 17.3 ile İzmir’de yüzde 24.5 arasında değişiyor. 

Kadınların çalışmama nedenleri ise iller arasında farklılıklar gösteriyor. Şanlıurfa’da yüzde 32.1 ve Nevşehir’de yüzde 39.2 oranında kadın eşleri izin vermediği için çalışmazken, buna karşılık aile kaynaklı engel Trabzon’da yüzde 41.5 ve Van’da yüzde 38.8 oranında etkili oluyor. İzmir ve Kars’ta ise çalışmamanın en önemli nedeni iş bulamamak olarak gösteriliyor. İzmir’de kadınların yüzde 24.9’u, Kars’ta ise yüzde 45.7’si bu nedeni öne sürüyor. 

"Kadının yeri evidir" görüşüne katılan kadınların oranı, en yüksek Şanlıurfa’da (yüzde 62.4), en düşük Trabzon’da (yüzde 30,3)
belirlenirken, erkeklerde ise bu oran, en yüksek Kars’ta (yüzde 66.4), en düşük İzmir’de (yüzde 38.6) görüldü. Araştırmada, çalışan kadınların çalışma yaşamı içinde çok büyük bir ayrımcılığa uğradıklarını düşünmedikleri aktarılırken, ayrımcılıktan şikayetin en çok İzmir’de (yüzde 20.5), en az Kars’ta (yüzde 7) görüldüğü kaydedildi. Öte yandan İzmir’de kadınların yüzde 75.9’u gelirini kendisinin kontrol ettiğini belirtirken, bu oran Şanlıurfa’da yüzde 43.3 oldu.

AİLE VE AİLE İÇİ İLİŞKİLER 

Araştırmada, iller arasında farklılıklar olsa dahi erkek deneklerin çok büyük bir çoğunluğunun, çocukların evliliğin devamını sağladığı kanaatinde olduğu saptandı. 

Mevcut çocuk sayısı ve istenilen çocuk sayısı bakımından da iller arasında çok önemli farklılıkların bulunduğu belirlendi. Buna göre, Şanlıurfa’da üç ve dört çocuk sahibi olan kadınların oranı yüzde 26, dörtten fazla olanların ise yüzde 41.2 olarak saptandı. Bu oranlar, Nevşehir’de yüzde 31.6 ve yüzde 5.3, Van’da yüzde 28.3 ve yüzde 19.2, Trabzon’da yüzde 27.1 ve yüzde 4.9, Kars’ta yüzde 27.2 ve yüzde 12.3, İzmir’de yüzde 12 ve yüzde 0.9 olarak belirlendi. Bu bağlamda, çocuk sayısını belirleyen en önemli etkenin kadınların eğitim düzeyi olduğu vurgulandı. 

İllerin tümünde kadın deneklerin yüzde 70’i aşan bir kesimi, aile planlaması bilgi ve yardımlarını sağlık kurumları ve personelinden aldığını belirtirken, bilgi edinmede ikinci sırada medya kuruluşları yer aldı.

SONUÇ VE ÖNERİLER 

Araştırma sonucunda; kadınların değişmeye açık, eşitlikçi değerleri kabul etmeye ve karar alma süreçlerine katılmaya hazır olduğu, bu anlamda değişimin de eğitimden geçtiği saptamasında bulunuldu. 

Kadın ve kız çocuklarının haklarının korunması ve geliştirilmesi bağlamında bir takım öneriler sıralandı. Buna göre, yerel hizmetlerin ve özellikle kadınlara sunulan hizmetlerin artırılmasının önemi vurgulandı. Hem kadın hem de erkek vatandaşlardan bu konuda taleplerin geldiği belirtilirken, bu konuyu özellikle seçilmiş yöneticilerin dikkatle ele alması gerektiği kaydedildi. Yerel yöneticilerin kadınlara yönelik hizmetlerinin geliştirilmesi sırasında kadınların talepleri hakkında bilgi sahibi olmalarının önemine işaret edildi. 

Kreşler ve yaşlı bakım evlerinin yapılması konusunda da yerel yönetimlere görev düştüğü belirtilirken, bu iki kurumun kadının aile yükünü azaltıp onu dışarıya, topluma ve özellikle çalışma yaşamına açtığı dile getirildi. 

Kadınların yerel karar alma süreçlerine katılımının sağlanması amacıyla girişimler başlatılmasının önemine işaret edilirken, sivil toplum kuruluşlarının eğitim programlarını yerel siyaseti içerecek şekilde farklılaştırıp çeşitlendirmesi, yerel yöneticilerin de kadın kurulları oluşturarak kadınları teşvik etmesi gerektiği ifade edildi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2006 Cuma 10:51:41
Güncelleme :23 Haziran 2006 Cuma 11:48:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?