'Türkiye büyük bir ülke'

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Emin Önen, dış politikanın 'Yutta sulh, cihanda sulh' felsefesi üzerine kurulduğunu söyledi.

Milletvekili Abdulkadir Emin Önen yaptığı basın açıklamasında Suriye'nin İsrail'le ilgili görüşmelerinde Türkiye'nin arabuluculuk görevini üstlendiğini söyledi.

Önen, "İsrail'le Filistin arasında Türkiye arabuluculuk üstlenmişti. Yani güvenli bir ülke olmanın gereklerinin hepsini yerine getirdik ki bu ülkeler şu an bizden arabulucu olarak söz ediyorlar ve bizi bu şekilde kabul etmişler. Bu Türkiye'nin bölgedeki gücünün en büyük göstergesidir. Biz ayrıca dış politikamızı Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' felsefesi üzerine inşa ediyoruz.

Elbette ki 'Yurtta sulh, cihanda sulh' bir vizyondur. Mustafa Kemal'in de yaşadığı dönemi düşünürsek hep savaşlar içindeydi. Türkiye daha yeni yeni ayakları üzerinde duruyorken barıştan söz etmeyi ne kadar düşünebilirdi. Ama büyük önder o kadar büyük vizyona sahipti ki dünyadaki barışın ilkönce yurttaki barıştan yola çıktığını söylüyordu. Bizde aynen o şekilde azami ölçüde geniş ve yapıcı bir vizyonla bunu kendimize düstur edindik. AK Partinin Dış İlişkiler Başkanlığı'nda bile şu an Başkan Yardımcısı olarak göreve geldim. Komisyonlar olarak ta Dış İşleri Komisyonundayım. Asya Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu Başkanıyım. Uluslararası komisyonlarda görev almaktayız. Onun için yurt dışında da çok ciddi bir yükümüz var. Sık sık yurtdışına gidiyoruz ve oradaki muhataplarımızla Türkiye'nin gündemini, gücünü konuşuyoruz. Orda fikirlerimizi çok net bir şekilde onlarla paylaşıyoruz. Onlar da artık Türkiye'nin bu gücünden çok memnunlar. Burada bir yön belirleyen, politika belirleyen bir ülkenin olması, dışardan değil de bölgenin kendi içinde bir aktörünün olması çok önemli. Çünkü biz bu problemlere ne kadar sağır olarak kalırsak o problemler büyüyerek önümüze geliyor" dedi.

Türkiye'nin gücünü yurt dışına çıktığı zaman anladığını ifade eden Önen, "Ben yurt dışına gitmeye başladığım zamanlarda herkes Türkiye'den o kadar övgüyle, büyüklüğüne o kadar örnekler vererek atıflarda bulunarak örnekler veriyorlardı ki, biz kendi içimizdeki sorunlarımıza baktığımızda biz Türkiye'yi ufak bir derede boğuluyor görüyorduk ama onlar bizi büyük bir okyanusta büyük bir ülke olarak görüyorlardı. Biz derede boğuluyoruz ama onlar bizi çok daha büyük ölçekte görüyorlar. Yani biz gücümüzü küçümsememiz lazım. Bilakis kendi içimizde çözüme kavuşacak sorunlarımızı diyalog yöntemiyle hallederek, onları dış ülkelere karşı zayıflık değil zenginlik olarak lanse edip çözüm yollarına bakmamız gerekiyor. Türkiye'ye bugün kangren olmuş sorunlar karşısında statükodan yana tavır almak ne kazandırır, herkesin bunu düşünmesi lazım" diye konuştu.