DEHAPın organize ettiği Nevruz kutlamalarına katılan eski milletvekili Leyla Zana, önce Kürtçe, sonra Türkçe konuştu.
Zana, alanı dolduran kadınlara da Kürtçe seslendi. Konuşmasında Başbakan Erdoğana seslenen Zana, "Gerilimi artırmayın" derken, şiddet ortamına izin vermeyeceklerini kaydetti.
Haleplibahçe Fuar Alanını dolduran kalabalığın sevgi gösterileri arasında mikrofona gelen Leyla Zana, Kürtçe selamlayarak başladığı konuşmasını Kürtçe sürdürdü.
Bir süre Kürtçe konuşan Zana, daha sonra Türkçe konuşmaya başladı. Sözlerine Başbakan Erdoğanı uyararak başlayan Zana, "Sayın başbakan bu ülkede Kürt sorunu yoktur diyor. Sayın babakan bu ülkeyi seviyorsanız gerilimi artırmayın, toplumları karşı karşıya getirmeyin. Bu ülkenin barışını, demokratik işleyişini hedef alın. Bizim ancak halkların çıkarı, halkların beklentisi doğrultusunda çabamız olur" diye konuştu.
Hükümetin dış dünyaya işkence yaptırmayacağını söylediğini, ancak meydanlarda sokaklarda kadınların tekmelendiğini ileri süren Zana, "Biz asla onurumuzu çiğnetmeyeceğiz. Ama asla birilerinin istediği şiddet ortamına da izin vermeyeceğiz. Bir kesim şiddetten medet umabilir. Kimi güçler kanla yaşamayı sürdürebilir, ama benim halkım buna aslı izin vermeyecektir. Savaşa hayır, barışa evet söylemini sürdürecektir. Ben buna inanıyorum. Bu ülkenin geleceği parlak, insanların katkısıyla daha da parlayacaktır" şeklinde konuştu.
Hiç kimsenin Kürt halkını görmezlikten gelemeyeceğini vurgulayan Zana, "Hiç kimse bizi görmemezlikten gelemez. Hiç kimse bu hakka sahip değildir" dedi.
Bazı çevrelerin "hükümet sizi kullandı" iddialarıyla karşılarına geldiklerini kaydeden Leyla Zana, "Diyorlar ki, bu hükümet sizi kullandı. Asla hiç bir zaman hiç bir güce kendimizi kullandırtmayız. Ama halkların çıkarlarını gördüğümüz her şeye katkı sunarız" diye konuştu.
Türkiyenin ABye girmesini istediklerini ifade eden Leyla Zana, bu konuda şunları söyledi:
"Bizim isteğimiz özgürlük, dekomrasi, hukuk, insanların kendilerini özgürce ifade etmesiydi. Benim çabam bu coğrafyada bir bütün olarak Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla AB ülkelerindeki bu ilerici insanların oluşturduğu bu değerlerden nasibini almasaydı. Türkiye zaten Avrupalıydı bizim yapmaya çalıştığımız toplumun kaynaşmasını sağlayıp özgürce yaşam hedeflemekti."
Konuşmasının son bölümünde alanı dolduran kadınlara da seslenen Zana, istek üzerine konuşmasını Kürtçe sürdürdü.