2
Haziran
2024
Pazar
YAŞAM
Belediye Sayfaları

Eruh'ta çanak anten krizi

Siirt'in Eruh İlçesi'nde, adliye binası girişine bırakılmak istenen çanak anten, İlçe Kaymakamı ve Cumhuriyet Savcılığı arasında krize neden oldu.

Eruh İlçesi Hükümet Konağı'nda bulunan İlçe Kaymakamlığı ve Cumhuriyet Savcılığı arasında çanak anten krizi yaşanıyor. Eruh Cumhuriyet Savcısı Recep Soytürk, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) adlı sistem kurulması için Hükümet Konağı'nın tabelasının bulunduğu bölüme çanak anten asmak istedi. Ancak İlçe Kaymakamı A. Kadir Duran, bu duruma karşı çıktı. Asılması planlanan çanak antenin, "Cumhuriyetimizin 80.Yılı" tabelasının yanına asılmak istenmesine tepki gösteren Kaymakam Abdülkadir Duran, bunun Cumhuriyet'e saygısızlık olacağını ileri sürdü.

Konuyla ilgili olarak, 2 polis memuru ve 1 başkomiserin, "emre riayet etmedikleri" gerekçesiyle Savcılık tarafından ifadeleri alındı. Bu arada Duran, basın mensuplarının görüntü almasına izin vermezken, kendisine yöneltilen soruları da yanıtsız bıraktı.

Siirt İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise konuyla ilgili olarak soruşturma başlatıldığını kaydetti. Adalet Bakanlığı'na intikal ettiği öne sürülen konunun, nasıl sonuçlanacağı ise merak konusu.

İHA
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2005 Salı 15:46:04
Güncelleme :8 Ocak 2006 Pazar 23:30:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ttttttttt IP: 85.99.209.xxx Tarih : 29.12.2005 15:49:19
efendim işte dünyada tek türkiyede yaşanacak bir olay adamlar işlerini yapmak yerine bir biri üzerine hakimiyet kurmaya çalışıyorlar. koskoca T.C. devleti oraya adama güvenip halkı yönetmesi için kaymakam olarak göndermiş emrinde çalışanlar ona uyması gerekirken onunla yetki çekişmesine giriyor bıraksınlar herkes kendi işini yapsın. ayrıca insanların can mal ve ırz güvenliği için çalışan polisede bu eziyeti yapmaya ne savcının nede hakimin hakkı olamaz.

abduşşamet yıldırım IP: 85.99.185.xxx Tarih : 27.12.2005 19:49:47
Biz burada zor şartlar altında dağdakilerle mücadele ederken iş bilmez bir savcı ve hakimin ego tatmini için ipe sapa gelmez şeylerle uğraşması çok ayıp.

no problem IP: 85.97.41.xxx Tarih : 29.12.2005 14:23:00
gerçekte burada tartışılacak bir durumyok.lakin sistemimiz öyle bir hale gelmiş ki en basit bir çanak anten olayının bile büyütülmesi ile sonuçlanıyor ne yazıkki.kaymakam beyin de sistemdeki bu olumsuzlukları düşünerekböyle bir karar almış olabileceğini düşünüyorum. Ki biliyorsunuz ülkemizde düşünceye değil gösteriş ve imaja son derece önem veriliyor.ama arada kalan görevli memurlar için de üzücü bir durum.umarım bu olay fazla büyümeden sonuçlanır.herkesi sağduyuya davet ediyorum

eruh kaymakamlığında görevli bir memur IP: 85.107.88.xxx Tarih : 28.12.2005 15:46:30
olayı baştan sona bizzat gören birisi olarak bilinçsizce ve bilgisizce ve sorumsuzca yazılan yorumları şiddetle kınıyor, halkın bilgilenmesi açısından olayı olduğu gibi yazıyorum. herşeyden önce olayın cumhuriyetle bağlantısı yoktur. hakimler ve cumhuriyet savcısı özveriyle ve cumhuriyete herkesten daha çok sahip çıkarak görev yapmaktadırlar. uyap çanak anteni bakanlık emri ile hükümet konağının uygun bir yerine kurulması gerektiğinden binanın her tarafı montaj ekibi tarafından gezilmiş ve antenin kurulması için en uygun yerin hükümet girişinin üzerinde bulunan balkon olduğu bildirilmiş, bunun üzerine anten balkona kuruldu. geldiği günden beri tüm kamu kurumları ile ve kendi personeli olan bizler arasında problem yaratan kaymakam bu olayda da problem yaratarak devletin antenini zorla ve keyfice söktürmüştür. aynı yerde iki tane kaymakamlığa ait iki tv. çanak anteni ve bir de klima bulunmaktadır. bu çanaklar cumhuriyete saygısızlık olmuyor da devletin kurduğu bir sistemin gereği olan çanaklar mı cumhuriyete saygısızlık oluyor. daha sonra çanak kurmaya gelen devletin görevlendirdiği kişiler cumhuriyet savcısının açıkça yakalayamazsınız ve yakalama yapmaması yönündeki emrine rağmen emniyet amiri ilçe kaymakamının emri olduğunu gerekirse zorla yakalayarak karakola götüreceğini söyledi ve karakola götürüp yarım saat bekletti. keyfi işlemler ile vatandaşı tutukladı. terör bahanesi ile bugüne kadar istedikleri herşeyi yapan bir kısım emniyet görevlileri yarın neler yapabilir acaba... gerçekler olduğu gibi aktarılıp çarpıttırılmadan halka açıklanmalıdır.

MESUT özer IP: 85.99.224.xxx Tarih : 29.12.2005 00:10:20
bu olayı yakından izledim.ben bir eruh lu vadantaşı olarak bu olayda dolayı çok üzüldüm.çanağın kurulup kurulmaması ndan başkomserimizin suçu nedir? büyük balık küçük balığı yutamayacak.bunu herkes böyle bilsin.çünkü biz hür ve demokratik bir ülkede yaşıyoruz. (musulda değil)ve lütfen kimse bu olayla ilgili başka birşey yazmasın.çünkü zaten eruhun başından aşkın daha büyük sorunları var.herkese iyi günler.

mehmet ali ekercan IP: 81.215.188.xxx Tarih : 28.12.2005 12:44:54
Benim anlayamadığım kaymakam beyle savcı beyin anlaşmazlığının "emre iteatsizlik sebebiyle neden 2 polis ve 1 başkomiserimize yansıması. Oralarda görev yapan hemde üst düzeyde görev yapan kamu personelimizin diğer yerlerde görev yapanlardan daha anlaşır ve daha sıkı bağlarla bağlanması lazım. Tek kelime ile üzüldüm.

pıtırcık IP: 85.107.90.xxx Tarih : 28.12.2005 15:00:38
Bu kadar traji komik bir haber daha okumamıştım. Hay allah sizden razı olsun. Memleketin bütün sorunu bu çanak anten olsun. Vay be biz ne milletmişiz ki bu kadar sorunu hallettik sıra çanağa geldi.

kaymakamlıkta görevli bir memur IP: 81.213.198.xxx Tarih : 28.12.2005 20:46:32
allah rızası için şu kaykamalıkta görevli bir memur ismiyle yazılan yazıya bakarmısınız. Eruhta kaymakam beyle savcılık ve adliye personeli haricinde bir sorunu olan varsa çıksın ortaya delikanlıca söylesin. O yorumu yazan zihniyeti bozuk insana soruyorum.Daha önce o balkondaki antenlerden kaymakamın haberi yoktu ve sonradan görünce onlarıda söktürdü.ben sadece o polislere acıyorum yazık bir savcının ego tatmini yüzünden günlerce sıkıntıya girdiler. O savcı akşam evinde huzurlu bir şekilde yatıyormu acaba. Halkla polisin Jandarmanın ve diger kamu kurum ları çok güzel bir havas yakalamışken böyle insanların huzuru bozmaya hakkı yok. unutmayın burası ikinci şemdinliye dönüştürülmek isteniyor alet olmayalım. bu memleket yıllardır böyle insanların yüzünden adam olmuyor.

objektif IP: 85.97.41.xxx Tarih : 29.12.2005 14:25:37
Gerçekten yazılan yorumları okurken gülmemek elde değil!Öncelikle düşünülmesi gereken,tabelanın yanına kurulan bir çanak antenin nasıl olup da cumhuriyete saygısızlık olarak değerlendirilebileceği?Cumhuriyet bu kadar basit bir kavram mı ki;yazışmaları hızlandırmak,teknolojiyi yakından takip etmek amacıyla oluşturulan bir proje kapsamında kurulması düşünülen çanak polemiğine dahil oluyor.Bir kaymakam nasıl cumhuriyeti savunuyorsa,bu ülkenin bir savcısı da aynı oranda Cumhuriyeti savunur.Önemli olan zihniyette Cumhuriyetçi olmaktır,gösterişte değil!Ayrıca yorum yazan arkadaşlardan bazıları,personel arasında bir sorun olmadığını belirtirken,yine aynı kurumda çalıştığını düşündüğüm bir başka arkadaşı için zihniyeti bozuk ibaresini kullanıyorsa,kendindeki muhakeme eksikliğinden kaynaklandığını düşünürüm.Çünkü herkesin farklı doğruları vardır,objektif bakmak gerekir.Bozuk zihniyet o kişinin kendisi de olabilir.Özellikle bu olaya, şemdinli'ye benzetilmeye çalışıyor yorumunun yapılması da ayrı bir platform konusu..Ama ben sadece gülüyorum..

hasan gül IP: 85.99.135.xxx Tarih : 31.12.2005 22:01:53
Öncelikle Cumhuriyetin savcısı olarak görev yapan bir kişi muhakkaktırki en az bir kaymakam kadar kanunu ve kimin ne zaman gözaltına alınacağını bilir.Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir kaymakamın gözaltı kararı veremeyeceğini biliyorum.Kaymakam haddini ve yetkisini aşıp masum insanların gözaltına alınmasına karar vermişse,kaymakam da onun bu emirlerini yerine getiren kamu görevlileri de sonucunu katlanır.Başkomiser olmuş bir kişi de,kaymakamın gözaltı kararı veremeyeceğini,konusu suç olan emri yerine getirmenin cezai müeyyideye tabi kılınacağını bilmiyorsa cezasını çeksin.Ayrıca kaymakam da diğer görevliler de hürriyeti tahdit suçundan cezalandırılmalıdırlar.Bugün kaymakam gözaltı kararı verir yarın rektör sonraki gün hizmetli?Hiç kimse kaynağını yasadan almadığı bir yetkiyi kullanamaz,kullandırtamaz.Adalet Devletin Temelidir.Hiç kimse kanunların üstünde değildir.Eminim Savcı Bey kanunun gereğini yapmıştır ve yapacaktır.Saygılar...

************ IP: 85.99.185.xxx Tarih : 27.12.2005 22:33:21
Bu haberi yakinen yaşayayan biri olarak; Eruh Cumhuriyet Savcısı ve Asliye Ceza hakimi terör ve diğer bir çok sorun varken ve burada çalışan kamu kurumlarının arasında görev bilinci içinde bir dayanışma yaşanırken Kaymakam bey ile kriz ortamı yaratıp sahipsiz(mevzuattan dolayı) polisleri 9 saat boyunca İLÇE MERKEZİNDE JANDARMA koruması altında Kaymakamlık binasının zemin katındaki Adliyede tutması nasıl izah edilebilir ve hangi amaca hizmetle bağdaşlaştırılabilir? Burada görev yapan polis arkadaşların hemen hemen hepsi bu baskı ve sıkıntılı durumdan kurtulmak ve ileride bu ve benzeri durumlara maruz kalmamak için şarktan şarka tayin isteme durumundalar...İdarenin ve Devlet otoritesinin uğradığı zaaf ve polisin vatandaşın gözündeki durumu acz içindedir.

halil sezgin IP: 85.102.224.xxx Tarih : 8.01.2006 11:40:45
Öncelikle bu ülkenin yönetiminde pay sahibi olan her kademedeki idarecilerin sağduyulu olmaları, sorunları karşılıklı görüş alışverişi ile çözmeleri gerekir. Vatanın her karış toprağı hizmet beklerken idarecilerin bu tür yapay gündemler oluşturmaları ve onlarla meşgul olmaları çok esef vericidir. Ayrıca bu olay bir kez daha göstermiştir ki idare, hükümet konakları içinde bulunan adliyeleri diğer kurumlar gibi kendi emri altında görmektedir. Bu da Adalet Bakanlığının başlattığı müstakil adalet sarayları inşaasının ne derece haklı ve doğru bir uygulama olduğunu göstermektedir. Hükümet konakları devletin malıdır. Yoksa kimsenin babasının malı değildir. Kaymakamlık ve Cumhuriyet Savcılığı da bu devletin iki kurumu olduğuna göre kim kimden neyi kıskanıyor, bunu da anlamak mümkün değildir. Şu da bilinmelidir ki hiç kimse kanuna dayanmayan bir yetkiyi kullanamaz. Kanunlarda gözaltına alma, tutuklama yetkisinin kimlerde olduğu açıkça belirtilmiştir. Kaymakamlara ise kanunlarla böyle bir yetki verilmemiştir.Sağduyulu davranarak olayın daha da büyümesini önleyen Eruh Cumhuriyet Başsavcılığını tebrik ederim. Kendilerine sabırlar ve çalışmalarında başarılar diliyorum.

ahmet necati akkaya IP: 81.212.236.xxx Tarih : 26.01.2006 00:39:45
bu haberi olayın çıktığı günden itibaren kaygıyla izledim. önceleri yorum yazmak istemedim. ancak Kaymakam Abdul Kadir beyi çok iyi tanıyan biri olarak ben de biraz açıklama yapmak ihtiyacı hissettim.ama yorum yapmadan önce kısa bir hikaye anlatmak isterim. efendim... osmanlı da bir kaymakam varmış çok emir vermiş, çok can yakmış, gün gelmiş emekli olmuş. artık kimseye emir veremez olmuş. kimse ona eskisi gibi saygı duymuyormuş. emekli parası da yetmeyince umumi bir tuvalette ibrikçilik yapmaya başlamış. tuvalete gidenlere (o dönem su tesisatları henüz icat edilmediğinden)ibrik verirmiş. ama bu işten de zevk alamaış. ÇÜNKÜ EMİR VEREMİYORMUŞ. aklına dahice bir fikir gelmiş. ibrikleri çeşitli renklere boyamak. tuvalete gitmeden önce ibrik alna dur onu alma sarı renkli olanı al.. sarıyı alsa kırmızıyı al yada maviyi al diyormuş. tabi adamda zaten son derece sıkışmış bir halde muhakeme dahi yapmadan ibrikçinin almasını söylediği rengi alıyormuş. böylece bizimki egosunuda bir güzel tatmin ediyormuş.işte böyle lüzumsuz emirler veren insanlara osmanlıda İBRİKÇİ BAŞILIK YAPMA denmeye başlamış. bak Abdul kadir bey, yöneticiler sorun çözer. SORUN ÇIKARMAZ. yani ibrikçi başılık yapmaz. ama KAymakam bey görülüyor ki çöpten çanaktan sebeplerle sorunlar çıkarıyor. yalnız bu ne ilk ne de son olacak. ha birde tahmin ediyorum buradaki bazı yorumları bizzat kaymakam beyin kendisi yazmış (-ki Abdul Kadir Beyi çok iyi tanırım örneğin parasız yatılarda okuduğu yılları bile iyi bilirim-) saygılarımla

Dürüst olmak lazım IP: 85.101.27.xxx Tarih : 8.01.2006 22:01:25
Bu olayların nasıl basladığını kimin haddini aşıp kimin hakkını savunduğunu bizatihi gören bir kişi olarak bu yazacaklarım tamamiyle objektiftir. Olayda kusur aramak istersek yüzde 80 savcı bey kusurludur.Savcı bey kendi vicdanının sesini dinliyerek olayları objektif olarak tekrar düşünüp değerlendirmesi halinde doğruyu göreceğine yüzde yüz eminim.Olay belkide kaymakam beyin Eruh a geldiği günden beri tesis edilemeyen iyi ilişkilerin ceremesi olarak meydana gelmiştir.Olay tamamen şahsi bir olaydır.İki kurumun ilçede kim daha çok söz sahibi iddiasından başka birşey deildir.Neticesinde olan ilçe halkında (özellikle eruh gibi bir ilçede) halkla ilişkiler bağlamında yapılabilecek her türlü icraatı yaptığı tepkilerden belli olan emniyet mensuplarına olmuştur.Şikayetçi olma gibi bir niyeti olmayan gariban teknisyeni korkutarak açıkça görevini kötüye kullanarak polislerden şikayetçi olmaya zorlayarak hem o şahsın sorumluluğunu hemde atılan iftiranın sorumluluğunu savcı bey acaba nasıl kaldıracaktır. İncir çekirdeğini bile doldurmayacak bir konudan çıkan bu durum devletin itibarını iki paralık etmiştir.Bana göre bunun sorumlusu olanlar Şemdinlide devletin itibarını iki paralık edenlerle aynı sorumsuzluğa sahiptirler.Bu sorumluluğu taşıyanlar oturup düşüneceklerine internet üzerinden birbirlerine bok atma çabası içerisindedirler. Kimse kusura bakmasın bu ülke bir kaç kendini bilmezin ve haddiniz bilmezin çiftliği deildir.Hz. Ömer in adaletiyle hükmetmek durumunda olan kişiler kanunları kendi istedikleri gibi yorumlayıp istedikleri kişileri istedikleri zaman karşılarına dikmeyi marifet zanneden zihniyeti bozuklar bu kurumlardan temizlenmedikçe devlet herzaman zarar görecektir. Bu kurumların içine sadece adliyeyi koymuyorum mülkiyede buna dahil emniyette belediyelerde tüm kurumlarda. herkes haddini bilecek.Ve bu dünyanın birde öbür tarafı var diye düşünüp yaptıkları hatalardan dolayı özür dilemesini bilecek. Yetki sahipleri önce insan olacak, keyfi ve şahsi davranmayacak. Halkın hizmatkarı hakkın en sevgili kuludur.Yaşanılacak şu kısacık ömürde makam ve koltuğa tapanlar zamanı gelince ne büyük hata içinde olduklarını anlıyacaklar.Bu Allah ın insanlar üzerinde ki vaadidir.Zamanı gelince herşey ortaya çıkacak.Umarım bu bazıları için çok geç olmaz ve bile bile kendilerine yazık etmezler.

bir vatandaş IP: 85.97.156.xxx Tarih : 15.01.2006 14:41:01
o kaymakam gözaltına alma emrini verme yetkisini nereden alıyor acaba, kendisini kral falan mı zannetti, öyle zannediyorsa hatırlatayım, burası türkiye cumhuriyeti, türkiye cumhuriyetinde gözaltına alma talimatı verme yetkisi CUMHURİYET SAVCILARININDIR, kaymakamların değil, herkes kendi işine baksın..

ERUH'A IP: 81.214.69.xxx Tarih : 4.01.2006 13:46:39
Öncelikle gönlümüzün aynı kaderi paylaştığımız Eruh halkıyla olduğunu belirterek, tüm Eruh'lulara ve kamu çalışanlarına kolaylıklar diliyoruz. Bizce devlet anlayışı devlete ihtiyaç duyan vatandaşların başvurduğu bir kurumdur.Bu kurum öyle yüceki hiçbirzaman kişisel egoların kullanılmayacağı tamamen tarafsız, objektif özgür veinsan haklarına saygılı idareciler tarafından yönetilmesi gereken bir birimdir.Devlet kurumunu oluşturan birimler birbirleriyle içiçe koordineli çalışmalı ki sorunlar çözülsün, devlet büyüsün.Birinin çanağı çöpü birlerini rahatsız etmemeli.Sorunlar konuşularak halledilmeli.Yapılan hizmetin şekli ne olursa olsun(çanakanten) sonuçta yapılacak hizmet tüm vatandaş içindir. Kısaca ülkemizde halletmemiz gereken çok ciddi sorunlarımız çözüm ararken ülke yararına hizmet verecek olan çanakla uğraşmak nasıl bir düşüncenin ürünü olabilir. "Adalet Mülkün Temelidir"

Ahmetcan IP: 85.101.27.xxx Tarih : 14.01.2006 15:43:29
SALIPAZARINDAN adlı yoruma ektir. Salıpazarındaki Çöp kutusu olayı ile ilgili yorumları okuduktan sonra Konuyu merak ederek özünü araştırmak için; Ben Eruh" tan Salıpazarında bulunan bir kaç kurumu ve şahsı telefonla arayarak olayın gerçeğini öğrendikten sonra SÖZ KOUNUSU yorumu yazdım.Belki şunu diyeceksiniz,kardeşim senin neyine bir vatandaş olarak olayı bu kadar araştırıyosun ne yapayım,İlçeye atanan Kaymakam beyi iyi tanımak ve gerçekleri öğrenmek için

Ali Kehribar IP: 85.97.182.xxx Tarih : 13.01.2006 18:15:12
Sevgili Eruh'lular; Çok uzaklardan biri olarak, sonunda kendimi burada yorum yazarken buldum. Kimi yorumlar, doğrusu beni çok güldürdü.. Belli ki bazıları bazılarına çanakçılık yapıyor. Hatta bir ara içimden "...ım çanağına" da dedim valla.. Kimin ne kadar haklı olduğu benim meselem değil.. Ben neye üzülüyorum biliyor musunuz: 21. yüzyılda, M.Ö. 3000 yıllarında o topraklarda yaşayıp tarihe iz bırakmış bir Sümerler kadar dahi ciddi olmayan işler yapılıyor da ona üzülüyorum.

Diyar IP: 85.97.167.xxx Tarih : 9.01.2006 00:17:25
Doğrusu haberi okurken kendi kendime "SAVCI BEY MEMLEKETTE İŞ Mİ KALMADI?" diye sordum. Çanak anten, hükümet konağının girişine değil de çatıya konulsa hiç bir sorun çıkmayacaktı o halde hükümet konağının girişine koymak için ısrar neden? Hükümet konakları Milli Emlak Genel Müdürlüğüne aittir. Milli Emlak İlçede mal müdürlüğüne bağlıdır ve savcının da mal müdürlüğü üzerinde bir yetkisi yoktur. Bu durumda savcı çanak antenin uygun bir yere kurulmasını talep edebilir ama illa da şuraya kuracaksınız diye ısrar edemez. Olayda hiç bir kabahati olmayan polisleri gözaltına aldıran aldırılması ise üzüntü verici. Zor şartlarda görev yapan güvenlik güçleri rencide edilmemeli.

taner eser IP: 85.98.170.xxx Tarih : 14.01.2006 13:04:56
eruhlular gözünüz aydın yeni kaymakamınız hayırlı olsun.. icraatlarınıda samsun salıpazarı halkından öğrenebilirsiniz tayini çıktığında çok üzülmüşlerdi davul çalıp kurban kestiler...

Ali TUNA IP: 85.99.187.xxx Tarih : 28.01.2006 19:16:02
Sayın Mehmet TANIR ın sağduyulu ve aydınlatıcı yorumuna teşekkür ederim.Tabiki ağır cezayı gerektiren suç üstü hali genel Hükümlere taabidir.Ama öyle bile olsa Mülki Amiri ile Adli yönden emirlerine taabi olduğu C.Başsavcısı arasında kalan Konuya pek de hakim olamayan belki de bu olayda en az suçlu olan emniyet amiri 10 saat ayakta tutularak ifadesi alınmamalıydı diye düşünüyorum Saygılar

baybars IP: 82.209.160.xxx Tarih : 8.01.2006 23:09:02
kardesim burasi patagonya hukumetimi. uyanin, memlekette birsuru sorunlar varken , canak anten muhabbetine girerek magazin dunyasina reklam olmak istiyorsaniz basardiniz.. teknoloji dunyasinda avrupa ulkelerinde nerdeyse resmi islemlerin tumunu internetten yapan avrupali teknolojinin keyfini cikartirken , bakin biz hala canakl anten takilsinmi takilmasinmi, kavgasini yaziyoruz.cok ayip

zafer deniz IP: 85.99.103.xxx Tarih : 1.01.2006 23:00:31
Devlet yönetimi ciddiyet isteyen bir uğraştır.Bu ciddiyeti yerine getirebilmek belli bir birikimle olabilir. Cumhuriyeti,demokrasiyi, insan haklarını, kamu hukukunu, kamu yönetimini bilmeyen genel kültürü düşük, kaymakamlarla ülkenin yönetimi çok zor.  Eruh gibi kritik bir bölgede görev yapmak oranın hassasiyetlerini görebilmek devletle vatandaşın kaynaşmasını sağlamak görevi olan yönetici, devletin kurumlarıyla çatışıyor. Sakın bu kişinin daha önce çalıştığı yerlerde buna benzer davranışları olmasın? Bilmem belki de daha önce çalıştığı Salıpazarı Kaymakamlığı süresinde Adliye binasına ait çöp kovalarına tekme attığndan bahsedenler var. Beyler devlet yönetimi ciddiyet ister. Ciddiyet ise bir kültürle oluşur. Böylesi yöneticiler kendilerini ilçenin nesi olarak görüyorlar? Eruh halkı işiniz çok zor.

Ahmetcanr IP: 85.107.92.xxx Tarih : 9.01.2006 16:45:48
Salıpazarından; Salıpazarında Hükümet konağının koridorlarında,Adliye katında ve merdiven başlarındab büyük boy çöp kovalarının olduğunu bilmiyormuydunuz? Bu çöp kovalarının içerisine çay arttığından tutunda her türlü meyve arttığının atıldığını,bölgenin nemli olması münasebetiyle çöp kovalarının küf tutup,koku yaptığını biliyormuydunuz? Kaymakam bey ne yapmış bir emir yayınlayarak (Tarih ve sayası da Yazı İşlerinde mevcuttur.) çöp kovalarının koridorlara ve merdiven başlarına bırakılmamasını istemiştir. Buna bazı kurumlar yine aynı inat yüzünden uymamıştır.Kaymakam beyde çöp kovalarını toplattırarak Belediye çöplüğüne attırmıştır. Kaymakam beyin burada yapmış olduğu; Hükümet Konağının temiz,düzenli ve vatandaşa karşı iç açıcı olmasını sağlamaktır. Bu gayreti bile bazılarınca istismar edilmeye çalışılmıştır. Allah aşkına elimizi vicdanımıza koyalım.Hangi duyarlı Kaymkakam Hükümet konağında kokan,küf tutan ve mikrop saçacak olan çöp kovalarını koridorlarda ve merdivenlerde açıkça bıraktırır.Vicdanen düşünelim.Benim yazdığım bu yazı tamamen gerçektir, hakikattır.Gerisi hepsi yanlış ve abartıtır.

ABDÜLKADİR DİNLE IP: 81.214.69.xxx Tarih : 4.01.2006 08:53:22
Saygıdeğer Eruh halkı ve kamu çalışanları İlçenizde yaşanan Çanak anten krizi Samsun Salıpazarı ilçesinde büyük ilgi ve üzüntü ile izlenmektedir.İdari yönden ilçe yönetimi görevi olan bir kişi neden krize sebeb olsun onun işi kriz çözmek olmalı ancak Salıpazarı ilçesindede ÇÖP krizi yaşanda tesadüfe bakarmısınız hemde Adliye ile Önce çöp kovasını koruması ve şöförüne kırdırttı bunlar hakkında adli işler başlayınca sinirlenerek çöp poşetlerini tekmeledi.Dvelet parasıyla AĞA lık alarak millet vekiliyle kriz yaşattı makbuzsuz harita satarak kriz yaşattı amiri mumur yaparak krizler yaşattı.Yani bu çanak anten krizi öncü bir kriz artçı keizlere dikkat edin.Özellikle "Ç" lere Çanak ve Çöp Saygılar

ibo har IP: 85.107.92.xxx Tarih : 13.01.2006 02:42:37
adaletin kefesi dönmüş inada mülkilik kavramı dönmüş sultanlığa musibet gelmiş emir kuluna. iki makamı dolduramayan kişilerin sahsi inatlarının ceremesini polisler çekmiş sıkıyorsa savcı jandarmayı da göz altına aldırsaymış kaymakamda emir verseymiş o zaman polisler mi merkeze çekilirmiş yoksa kendilerimi hem kaymakam hemde savcı mesleklerinin onuru için istifa etmelidir veye ettirilmelidir. bu makamlari taşiyacak kişiler getirilmelidir.

DOĞRU IP: 85.97.115.xxx Tarih : 14.01.2006 17:52:37
İŞİ VE GÖREVİ SORUNLARI HALLETMEK OLAN KAYMAKAMIN SORUNUN BİZZAT KENDİSİ OLMASI VE SORUN YARATMASI ACI BİR DURUMDUR. OLAYDA EMNİYET MENSUPLARININ MAĞDUR OLACAĞINI BİLE BİLE (YA DA BİLMESİ GEREKTİĞİ HALDE) HUKUKA AYKIRI EMİR VERMESİ ORTAMI KASTEN GERMEKTEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. ANCAK BU SORUN ARTIK BİR KONUYU DA TARTIŞMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİZE GÖSTERMEKTEDİR Kİ O DA; KAYMAKAMLIK KURUMUNUN ARTIK BİR ÇOK ÜLKEDE KALDIRILDIĞI GİBİ BİZİM ÜLKEMİZDE DE KALDIRILMASI GEREKTİĞİDİR. BU GÜZEL ÜLKENİN ARTIK AĞALARI SIRTINDA BİR KAMBUR OLARAK TAŞIMAMASI VE BU KAMBURU ÇEKİP ATMASI GEREKMEKTEDİR. MAALESEF GEREKSİZ KAYMAKAMLIK VE VALİLİK KURUMLARI KALDIRILIP ATILMADIKÇA BİZ HALK OLARAK DAHA ÇOK SIKINTIYA MARUZ KALACAĞIZ.BU KURUMLARIN GEREKSİZ BİRÇOK YETKİSİ LAĞVEDİLMELİ, BİR KISMI DA BELEDİYELERE DEVREDİLMELİDİR. SON SÖZÜM; İLÇEDE BU TÜR ÇİRKİN OYUNLARLA KAMU GÖREVLİLERİNİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞAN HUKUKTAN VE HUKUK DEVLETİ GEREKLERİNDEN HABERSİZ, YETENEKSİZ, DİRAYETSİZ, BİLGİSİZ MÜLKİ İDARE AMİRLERİNİN ÇALIŞTIRILMAMASI GEREKTİĞİDİR. (BECERİKSİZ İNSANLARIN DA -Kİ BUNLAR KAYMAKAM DAHİ OLSA- NASIL TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TA KENDİSİ OLURMUŞ, DOĞRUSU BUNU ANLAYAMADIM, ALLAH CEHALETİN FELAKETLERİNDEN BU MİLLETİ KORUSUN). HERKESE -KAYMAKAMSIZ VE VALİSİZ BİR ÜLKE İLE- MUTLU, HUZURLU GÜNLER DİLİYORUM...

metin uçar IP: 85.106.224.xxx Tarih : 20.01.2006 20:41:51
kardeşim sen ne yapmışın böyle destanmı yazmışsın biz eruhtayız bu durumu internetten öğreniyoruz vay be neler oluyormusta haberimiz yokmuş valla bu olanlara eruhlular olarak hayretler içerisinde izliyoruz canak anten olayından sonra bu gün acaba ne olacak diye bekliyoruz bakalım daha neler duyacağız bizler neler bekliyoruz nelerle karşılaşıyoruz birde 8 kişi demişsin hastanede 8 kişi varmı çalışan

kemal kara IP: 85.98.59.xxx Tarih : 8.01.2006 11:05:43
Kaymakamın görevi işleri engellemek değil devlet ve hükümet adına yürütmektir.UYAP savcının değil, devletin projesidir. Kaymakam bu haliyle yardımcı olması gereken Adalet Bakanlığının projesini engelliyor. Üstelik emir kulu adamlarına burada yazı yazdırıp haklı çıkmaya çalışıyor. Bu arada kendisine Cumhuriyeti de alet ediyor. Bu nasıl idarecilik anlamadım.

mehmet tanır IP: 85.100.225.xxx Tarih : 28.01.2006 13:33:51
Sayın Ali Tuna,iyiniyetli olduğunu düşündüğüm yorumunuzda bilgi eksiklikleri olduğunu ifade etmek durumundayım.Olayı hukuki olarak değerlendirdiğimizde; Cumhuriyet savcısı ağır cezalık olaylar dışında,2802 Sayılı Kanuna tabi, kolluk amirleriyle ilgili adli konulara müteallik bir suç isnadında,şüphelinin ifadesi dışında diğer bütün delilleri toplar,evrakı kanaatini bildirir fezleke ile soruşturma izni için Adalet Bakanlığına gönderir,ancak bu bir soruşturma işlemidir.Daha sonra bakanlık soruşturma izni verince sizin bahsetmiş olduğunuz safahat gerçekleşir.Ancak olayımızdaki gibi kamu görevlisinin(zabıta amiri) hürriyeti tahdit suçu işlemesi halinde bu suç ağır cezalık mevattan olduğu için soruşturmayı yetkili Cumhuriyet savcısı bizzat yapar,durumu adalet bakanlığına bildirir(2802 S.Y. 94. mad.).Aksi durumda kolluk amiri, adam öldürdüğünde adalet bakanlığından izin istemek takdir edileceği üzere hak ve nesafete uygun düşmeyecektir.Yine kolluk amirinin idari nitelikteki görevi nedeniyle suç işlemesi durumunda kaymakamlığın vereceği soruşturma izni veya izin vermeme kararı Cumhuriyet savcılığına gönderilir,savcılık hukuki açıdan olayı değerlendirir,kaymakamlığın kararını hukuka uygun bulmazsa karara itiraz etmek suretiyle olayı idari yargıya intikal ettirir.İdare mahkemeleri itiraz üzerine kaymakamlığın izin kararını kaldırırsa,artık kolluk amiri idari nitelikteki eylemlerinden dolayı da soruşturulur ve yargılanır.Bütün bu anlatılanlar kapsamında savcının,kolluk amirlerini soruşturacağı sonucu ortaya çıkmaktadır.Yapılan soruşturmalarda(kolluk amirleriyle ilgili) usul budur.Tahmin ediyorum,hiç kolluk amiri soruşturması yapmadığınız için bu şekilde görüş bildirmişsiniz.Ayrıca kurumları karşı karşıya getirmemek gerekir düşüncenize sonuna kadar katılıyorum.Hepimiz kamu adına birşeyler daha iyi olsun diye mücadele ediyoruz.İstisnalardan yola çıkarak genellemeler yapılmamalı,diğer hukukçu meslektaşlarımın kaymakamlık ve valilik kurumları ile ilgili yaptıkları(bu müesseselerin kaldırılmasının gerektiği) yorumlara katılmıyorum.Mülki idare ülkemizin sosyal ve yöresel şartlarında bir zarurettir,çok fedakarca çalışan mülki idarede arkadaşlarımız vardır,görevlerini de bihakkın yerine getirmektedirler.Örneğin,Bozüyük'te kaymakam beyin,dehaplı grupla ordaki kalabalık arasına girerek yaptığı teskin edici konuşmayla olası bir faciayı önlediğini nasıl görmezden gelebiliriz?Unutmamak gerekir,Eruh'taki mülki idare mensubunun yaptığı suçtur ama bu istisnadan yola çıkarak koskoca bir camiayı topa tutmak da doğru değildir.Hukuka uygun görev yapan herkese saygılar...

Ali TEKİN IP: 81.214.226.xxx Tarih : 18.02.2006 01:27:50
Valla beni en çok şaşırtan şey ulusal gazetelerin haberlerine bile bu kadar çok yorum yapılmamış olmasıdır. Helal olsun Eruhlular devam.

serkan türkmen IP: 194.27.49.xxx Tarih : 5.01.2006 10:05:52
ilkdafa googleden eruhu tıkladım.ben eruhu ve eruhu halkı ve yönetim birimlerinin devemlı terör mücadalesi iiçerisinde aynı zamanda halkın milli şuurunu yükseltmekle meşgul olduklarını tahmin etmiştim... pes doğrusu

Ali TUNA IP: 85.102.201.xxx Tarih : 26.01.2006 15:05:32
Ben bu olaya hukiki açıdan yaklaşmak istiyorum.Bazı yorumcular demiş ki savcı ilçe emniyet amir vekilini direkt soruşturabilir hayır arkadaş yapamaz Meri mevzuatımıza göre ilçe emniyet amir vekili adli görevler yönünden hakim statüsünde yargılanabilir yetkilisi de en yakın yer ağır ceza makhkemesi ve savcısıdır Yok bu olay dersenki adli görevlen ilgili değil o zaman da devreye 4483 sayılı yasa devreye girer ki direkt soruşturma yapılamaz yetkili makamdan ki burada eruh kaymakamlığıdır soruşturma izni talep edilir..Yani mesele savcı soruşturamaz ya da soruşturur meselesi değil ilgili yasalar gereği yetkili makamlardan izin alınarak yetkili savcıların soruşturması meselesidir burada ise ilçe baı şsavcısdirekt soruşturma yaparak usül hatası yapmıştır kannatindeyim..Diğer taraftan kaymakamlarında elbette gözaltı talımatı verme yetkisi yoktur bu yetki sayın savcılarındır.Yine bir yorumcu kardeşimiz bu lokal olaydan yola çıkarak valilik ve kaymakamlık mesleğine saldırmış ve kalkmalı gibi ütopik görüşler beyan etmişlerdir bu ise fevkalade yanlıştır yarın birileri de çıkar beyoğlundaki lokal olayı tüm yargı camiasına maletmeye kalkabilir yargı kalkın derse çok komik olmazmı koca koca camiaları bu olaylarla yaralamayalım lütfen ve de yorumlarımızı duygularımızın esiri olmadan yapalım saygılar..

Ahmetcan IP: 85.107.92.xxx Tarih : 9.01.2006 18:13:36
Çanak anten ile ilgili bütün yorumları merakla okuduk ve daha sonra ben de konu hakkında bir yorum yazayım dedim.Çanak olayından bu tarafa Yaptığım gözlemler ve takip ettiğim kadarıyle olayın çok abartıldığını düşünüyorum.ve kesinlikle yanılmıyorum.Kişisel olarak merak sonucu yaptığım tüm araştırmalar neticesinde;elde ettiğim bilgileri size yani kamuoyuna net bir şekilde açıklama gereğini duydum. Çanak Hükümet konağının giriş kapısının üstündeki yere konulmak istenmiş,Kaymakam beyde Bayrak ve Cumhuriyet levhasınının görüntüsünü engellediği için çanağın bu yere değil de çatı ve müsait 2 - 3 yer gösterilmiş oralardan bir yere konulsun diye söylemiş. Yaklaşık 3 ay falandır İlçemize atanan Kaymakamımızı gözlüyorum ve iyicede takip ediyorum. İlçeye atanan Büyükleri her zaman nasıl davaranıyorlar,ne yapıyorlar,tutum ve davranışları nasıldır gözlüyorum.İlçemize yeni atanan Kaymakam beyin dürüst,tertipli ve düzenli bir kişiliğe sahip olduğunu gördüm ve tesbit ettim.Olaylara iyi niyetle baktığına da şahit oldum, Ancak Savcı bey kıyameti kopararak hayır çanağı illa giriş kapısının üstüne koyacağız başka yer kabul etmiyorum diyerek direnmiş. Savacı bey size çanağı Hükümet konağının hiç bir yerine koymayınız diyen olmamış başka müsait yerler gösterilmiş niye inatlaşmışsınız.Çanağı bu yerlerden birine taktırsaydınız Savcı bey ne olurdu. Savcımız biz bağımsız yargıyız kimse bizi engelleyemez dediğimiz olacak demiş.Çok ayıp Elbetteki yırgı bağımsızdır.Yargılama yaptığınız zaman kimse size,kararınıza müdahale etmişmi veya ediyormu.Kesinlikle hayır kimse bunu yapmaz. Ama bildiğim kadariyle çanak kurulması olayı yargılama değil,idari bir meseledir.İdari meselelerinizde de yargı bağımsızlığı zırhına bürünmeyiniz.Adalet Mülkün Temelidir. kişilerin karizmasının değil

dehset cengiz IP: 134.102.113.xxx Tarih : 13.01.2006 21:38:00
ahmet karakaya ya hitaben, kaymakamin tutuklayin talimati vermesi ancak deli dumrul hikayelerine yakisir. ikincisi de savcinin adli olaylarda emniyet amiri hakkinda sorusturma yetkisi vardir ve evraki adalet bakanligina izin talebi icin gönderir.bilmende fayda var.

Ahmet KOÇYİĞİT IP: 85.97.172.xxx Tarih : 12.01.2006 19:53:50
Düşünüyorumda bundan yaklaşık sekiz on yıl önce Kaymakamlarımız,Sayın Savcılarımız, Emniyet Amirlerimiz,Alay ve Jandarma Komutanlarımız ile birlikte her gün Bölgenin başındaki terör belasından vatandaşlarımızı ve Eruh gençliğini nasıl uzak tutarız diye top yökün çaba sarfeder hep birlikte vatandaş ve esnaf ziyaretleri yapar,Cenazelerde taziyelere düğünlerde şenliklere katılırdık.Gençlerin sosyal faaliyetlerine iştirak eder destek verirdik.Hepisini kardeşimiz bilip tüm sorunlarını paylaşır elimizden geldiğince yardımcı olurduk.Allah var biz bir adım atsak onlar iki adım gelirdi. Askere giden gençler Tiyatro yapar Türk Bayraklarıyla İlçede konvoy yapar askere giderdi.Nereden nereye.Umarım Kamu görevlileri arasındaki iddia edilen bu anlaşmazlık vatandaşa yansımaz.Yansımamasıda gerekir çünkü oraya atanmış herkes onlara hizmet için ordadır.Halkın bu durumu istismar edip Devlet görevlilerimizi yıpratmak isteyenlere karşı uyanık olmasını dilerim.Sayın Asvcım ve Kaymakamımında kerhen de olsa Seribiskiden Çarşı merkezinde demircilerin oraya kadar yanyana yürümelerini canı gönülden isterim Herkese saygılar

Ali TUNA IP: 85.99.187.xxx Tarih : 28.01.2006 17:02:38
Değerli Kardeşim Doğru ben oldukça somut olarak örnekler vererek yorum yaptım siz ise soyut yorum yapmışsınız yanıldığım konu neresi anlamadım somut konuşursanız yararlı olur sanırım ben de ona göre size yanıt verebilirim...Valilik ve kaymakamlık yetkilerini hangi müdürlüklere devredeceksiniz allah aşkına ya da ankarada ki genel müdürlük eruhun köyünün sorununu nereden bilecek dünya yerelleşirken bu mümkünmü hiç

Samsun Salıpazarı ndan 1 Yorum IP: 85.99.103.xxx Tarih : 7.02.2006 12:05:47
Selam Bne Samsun Salıpazarı ndan bir vatandaşım ve buradan tanıdığımız Sayın Kaymakamımız A.Kadir DURAN a destek olmak amacıyla şu kısa yorumu yapmak istedim.Daha düne kadar konutların çatılarında anten ve çevre kirliliği dediğiniz bu antenler balkonlarda vede 80. yıl tabelasının yanında görmek sizce daha mı hoş.Bence çok büyütmeyelim hemde sayısal yayına geçen Türkiyemizde üzülüyorum inanın.Birinin hatalarınımızı bize söylemesi sizce bizim haksız olduğumuzumu gösterir.

özgür kaan köksal IP: 85.96.71.xxx Tarih : 13.01.2006 14:28:37
Eruhtan çok daha tehlikeli bir terör bölgesinde 3 yıl görev yapmış bir hukukçu olarak buradaki okuduğum yorumlar bu milletin muhteşem geleceğine olan inancımda zerre olumsuzluğa yol açmasa da kısmi bir şüpheye düçar olmamı da engellemiyor,öncelıkle hukuk fakiri ve kanaatimce olayın içerisinden birileri tarafından yazıldığı son derece açık olan yorumlarda hayatında ceza muhakemesini ve bağlantılı mevzuatı baştan sona bir kere okumamış olduğu her halinden belli yorumcuların savcılardan ve özellikle 5 yıllık kıdeme sahip olduğu buradan anlaşılan eruh savcısından daha iyi savcıların yetkisinin ne olduğunu bilmesi mümkün müdür. zaten ülkemizin gelişmekte olan ükeler kategorisinden gelişmiş ülkeler kategorisine geçememesinin en önemli gerekçelerinden biri de bu kerameti kendindin menkul her konuda uzman ve ahkam kesmeyi çok iyi bilen yorumcularımızın çokluğundandır.burada uzun uzun işin hukuki boyutuna değinecek değilim sadece buradan olanları okuyupta kendi kendine gelin güvey olup mülki amirinin bu tür kanunsuz emirlerini yerine getiren kolluk personeli için çok ağır cezai yaptırımlarn söz konusu olduğunu kimse unutmamalıdır.Türkiye cumhuriyetinde istisnai ve yalnızca olaya ilişkin durumlar dışında yetkili cumhuriyet savcıları haricinde (bırakın eruh kaymakamını adalet bakanı yargıtay baş savcısı veya her kim olursa) yakalama ve göz altı kararı vermek yetkisini haiz başka bir makam kesinlikle söz konusu değildir. dolayısıyla emirsiz olarak kolluk tarafından icra edilen her türlü yakalama eylemi doğrudan hürriyeti tahdit ve bağlantılı suçları oluşturur ki 5237 sayılı kanunla bu tür suçların kamu görevlileri tarafından icrası halinde ön görülen yaptırım buradaki hukuk fakiri yorumcuların çoğunun ağzını uçuklatır.örneğin mevzuat fakiri AHMET KARAKAYA kardeşimiz ne demiş kaymakam Türkiye Cumhuriyetinin ta kendisidir demiş, sanırım anayasayı baştan sona okumak zahmetinde bulunmadığından kaymakamların devletin değil hükümetin temsilcileri olduğunu türk devletinin ise hükümetten değil yasama yürütme ve yargı erklerinden müteşekkil olduğunu bilirdi, ayrıca türk milleti adına işlem yapma yetkisine sahip bağımsız yegane kurumun yargı organı olduğunu da belki tahmin ederdi,ayrıca mahkeme kararlarının da türk devleti adına değil türk milleti adına verildiğini belki bilirdi. başka bir kuruma geçmeden önce çalıştığım bütün yerlerde kolluk teşkilatı ve mülki idare ile son derece sıcak ilişkiler kurduğumdan dolayı 5237 sayılı yeni türk ceza kanunu yürürlüğe girmeden önce çalıştığım kurumdan görüş istenildiğinde özellikle kolluk yönünden cezai yaptırımların çok ağır olduğundan bahsetmiş ve şiddetle bu tür düzenlemelere karşı çıkmıştım. bu olayı görünce yani hukuken hiç bir yetkisi olmayan kaymakam emri ile kişileri hürriyetinden yoksun bırakma gafetinde bulunan bilgi fakiri kolluk görevlilerini görünce yeni ceza kununu yürürlüğe koyan akademik zevatın yüzlerine karşı yönelttiğim bütün eleştirilerden dolayı özür diliyorum. ne kadar haklı oldukları anlaşılmıştır.

ahmet karakaya IP: 85.102.207.xxx Tarih : 9.01.2006 22:04:12
Bu tarz sorunların nedeni ve çözümü bellidir.Devlet yönetimi konusunda biraz bilgisi ve deneyimi olan herkes-(eğer kabullenmeye yüreği yetiyorsa)-bunu anlayabilecektir diye düşünüyorum.Ben çözüm için sadece ipucu vereceğim.Cumhuriyet savcısı Türkiye cumhuriyetinin c.savcısıdır,Türk silahlı kuvvetleri yine Türkiye Cumhuriyetinin askerleridir......vs...,ANCAK,İLDE VALİ,İLÇEDE KAYMAKAM TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TAA KENDİSİDİR.

mechul IP: 85.106.224.xxx Tarih : 20.01.2006 12:41:48
kaymakam ve savcının arasındaki bu karkaşadan faydalanmak isteyen bir kendini bilmez devlet hastanesi personelleri (8) kişi hakkında bir ihbar dilekçesi eruh cumhuriyet savcılığına göndermiş savcıda bu memurlar hakkında soruşturma başlatmış şu anda ortalık yine karıştı çünkü herkez savcının bu konuda hissi davrandığını düşünüyor niye diyecek olursanın işte kanun 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanununa göre MADDE 2. - 4483 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır. ama savcının elinde sadece isimsiz bir ihbar dilekcesi mevcutmuş o zaman savcının elinde bu dilekçenin yanında birde şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması gerektiğine dair bilgi ve belgesinin olması gerekiyor ama bu dilekçenin altında belge yok madde şöyle bu dilekçede iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. bu şikayet dilekçesinde hiç bir belge verilmediği halde savcı bu dilekçeyi işleme koymuştur. ve devlet memurları hakkında soruşturma başlatmıştır. resmi gazetedeki yukardaki maddenin yorumuna bir bakın 31.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kanun No. 5232 Kabul Tarihi : 17.7.2004 çıkan bu maddenin yorumunda ise şöyle geçmektedir. Maddenin Yorumu Bu değişiklikle her ihbar ve şikayet işleme konulmayacaktır. Önceki metne göre ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesi ihbar veya şikayetin işleme konulması için yeterli iken yeni metne göre İhbar ve şikayetin işleme konulabilmesi için aşağıdaki şartlar aranmaktadır. 1-İhbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, 2-İhbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, 3-İddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, 4-İhbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. 5- Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Bu düzenlemeden önce herhangi bir ihbar dilekçesi gelmişse bu dilekçede ihbarda bulunanın kimliği bulunmasa dahi işlem yapılması gerekmekteydi. Bu düzenlemeyle kamu görevlilerinin asılsız yere karalanmasının önüne geçilerek mağduriyetler önlenmektedir. Yine bu düzenlemeyle Başsavcılar ve yetkili mercilerin ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutması zorunlu hale getirilmiştir. bu maddelere göre savcı bey sadece 2.kanaatimce yukardaki yorumların ikinci maddesine göre (peki sorarım size hangi ihbar dilekçesinde isim soyisim geçmez hepsinde geçer değilmi) işlemi başlatmıştır. bunun önüne kim geçecek her önüne gelen bu tip mektuplar gönderirse kurumların halini düşünmek bile istemiyorum sonuç olarak sadece bu mektuba göre yapılan bu soruşturmadan madur olan personeller kimden hesap soracaklar savcı bu durumda kendisini nasıl savunacak personellerin maduriyetini kim karşılayacak (isimsiz ihbar mektubu mu? yoksa savcımı?)nihayetinde usul hatası yapmış olarak görünüyor ve yanlışın bir an önce düzeltilmesi devletimiz ve milletimizin yararınadır. çünkü devleti ve milleti için çalışan insanların bu konuda madur bırakılmaması gerektiği kanısındayım iş güzarlara meydan vermeyelim ve bu konuda savcı ve kaymakamı sağ duyuya davet ediyorum her ne olursa olsun bizler yani halk devleti olusturan ve vaz geçilmez unsurlarıyız kurumlar arası çatışma ve hissi davranışlar bu devleti yozlaştırır ve çağdaşlaşma yolunda olan bir ülke olarak sınıfta kalırız .saygılarımla

ersin IP: 81.214.170.xxx Tarih : 13.01.2006 14:54:10
yazık ya devletin savcısı ve kaymakamının uğraştığı işlere bakın lütfen ...! inanın bu işleri yapmayla saygısızlık yapmaktasınız içişleri bakanına soruyorum sen ve hükümetin benim oyumla geldiniz lütfen sorumluluğnunuzu bilincine varın ...! devletin polisini iki iş bilmezin elinde oyuncak etmeyin lütfen ...! seçim elbet gelecektir orda payınıza düşeni alırsınız...!

ahmet erdoğan IP: 81.214.5.xxx Tarih : 29.05.2006 19:36:17
ya bu haberi duyunca çok şaşırdım çünkü insanların duyarlılığını arttıracağımıza bide güneydoğu gibi bir yerde tam tersi olaylar ortaya çıkıyo 80. yıl tabelasına çanak anten ne demek yaa..zaten terör olayları almış başını gidiyor sayın kaymakamımızı destekliyorum .keşke tüm eruhlu lar ve başındakiler onun gibi duyarlı davransa.kaymakamımızı destekliyorum bütün kalbimle HELAL OLSUN SİZE SAYIN KAYMAKAMIM....

ahmet karakaya IP: 85.102.207.xxx Tarih : 9.01.2006 22:17:47
hasan gül isimli çok bilmiş yorumcuya sorarım..kaymakamın gözaltı yetkisinin olmadığını biliyor da savcının hükümet konağının kullanımında hiç bir yetkisinin olmadığını ,çünkü bu konunun tamamen idari bir iş olduğunu ayrıca sacının emniyet amirni soruşturma yetkisi olmadığını neden bilmiyor,yoksa işine mi gelmiyor...lütfen herkes yerini ve haddini bilsin ve işine baksın işi olmayana değil....

botan 56 selçuk IP: 85.100.20.xxx Tarih : 15.01.2006 16:29:58
ya ben bi eruhlu olarak eruhla ilgili son ne var ne yok bakayım diye girdim bu haberi görünce merak edip okudum ama çook utandım eruh gibi tarihe tanıklık etmiş hele hele yakın tarihindeki acılar henüz taze olan yaralarının sarılması için bekleyen bir ilçede bu saçma tartışmalar inanın beni derinden yaraladı ne olur böyle saçma tartışmalar yerine eruha nasıl yararlı olacaklarını tartışsınlar...

kadir IP: 85.98.26.xxx Tarih : 29.01.2006 19:04:48
şimdi kimse yaptıklarına fetva aramasın yapılanlar çok yanlıştı ve hala bu yanlışlar yapılmaya devam ediliyor nerden mi biliyorum bu olaylar uzadıkça devletin tüm resmi kurumları saldırıya maruz kalacaktır ve faturası halkımıza çıkacaktır nihayetinde kapandı dediğim form yeni yeni konular ve bu konulardaki yapılan haksızlıklarla devam ediyor bunlar ne zaman bitecek burası eruh başka bir yerde başka koşullarda istediğinizi yapmakta özgürsünüz insanlara yetkilerinizle zulm etmeyin elbet bu yetkiyi size veren bu insanlar bu yetkiyi almasınıda pekala çok iyi bilir sizlere evet sizlere sesleniyorum kendinize gelin ve yapılan yalnışları telafi yoluna gidin sizler devletsiniz bizlerin yerine vekalet ediyorsunuz devletteki çatlaklar onarılması çok büyük yaralar açabilir ve bunların hesabıda bi o kadar agır olur

murtaza karınca IP: 85.102.148.xxx Tarih : 23.01.2006 14:46:01
Eruhun sevmediği ve sevmeyeceği kaymakam derhal görevden alınmalıdır.Ben olayı bizzat yaşayan biri olarak bu işte haksız taraf olarak kaymakamı görüyorum.Bu arkadaş başka yerde de kaymakamlık yapamaz da pasif başka bir göreve atanmalı( hukuk işleri gibi)Elin gavuru neyle uğraşıyor biz neyle uğraşıyoruz,biz bu yöneticilerle mi AB ye gireceğiz.

bir vatandaş IP: 85.106.224.xxx Tarih : 20.01.2006 20:34:42
şimdi ne demeli bilemiyorum daha önce hiç böyle şeyler duymazdık şimdi neler oluyor anlamıyorum bildiğim tek şey olaylar yansıtılmasın başka yönlere, başka insanlar bu durumdan madur olmasın bunların önüne geçilsin kim olduğu belli olmayan bir ispiyoncu bundan karlı çıkmasın

DOĞRU IP: 85.107.104.xxx Tarih : 27.01.2006 19:08:30
Sevgili Ali Tuna kardeşim, kusura bakma ama yapmaya çalıştığın hukuki yorum maalesef HUKUKİ değil, eğer gerçekten bilgin bundan ibaret ise en kısa zamanda bilgini yenilemeli, doğruyu bulmalısın. ÇÜNKÜ YANILIYORSUN. Ayrıca olay elbette lokal bir olaydır ve genelleme yapmamak lazım, ne var ki; samimi olarak ve nezaket kurallarını ihlal etmeden ifade ediyorum ki; benim gerçek kanaatim birçok Avrupa ülkesinde uygulanmayan ve ülkemiz açısından da artık gereksinim duyulmayan Kaymakamlık ve Valilik Kurumlarının kaldırılması gerektiğidir. Söylemek istediğim budur, yoksa elbette ki sıkıntılı ve takıntılı çok çok AZ sayıdakiler hariç tutulursa çok değerli, ülkeye iyi hizmetleri geçebilecek, herbiri birkaç belediye başkanı kapasitesini haiz Kaymakamlarımız ve Valilerimiz de vardır. Bu değerli şahsiyetler devletin başka birimlerinde değerlendirilebilir ancak KURUM BAZINDA Kaymakamlık ve Valilikler kaldırılmalıdır, çünkü bu kurumlar yüzünden çok başlılık ortaya çıkmaktadır, ayrıca anılan kurumlar yaraya merhem olmaktan oldukça uzaklaşmış, gereksiz olmaya başlamış ki bu çıkmazı ancak bu kurumların bir kısım yetkilerinin belediyelere devri, bir kısmının da zaten var olan Müdürlük veya Genel Müdürlüklere bırakılması suretiyle işin içinden çıkılabilir.

hasan gül IP: 85.100.225.xxx Tarih : 15.01.2006 11:46:56
Kaynağı yasadan alınmayan hiçbir yetki kullanılamaz ve kullandırtılamaz.Ne anayasa ne de diğer yasalar kaymakama gözaltına alma yada aldırma yetkisi vermemiştir.Gözaltı kararı; Cumhuriyet savcısının tekelinde bir yetki olup,öyle bir adli bir işlemdir ki bu kararın verilmesi durumunda gözaltına alınanın, başta karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz ve yakınlarına haber verme hakkı olmak üzere bir takım hakları vardır.Şimdi kaymakam ve onun suç olan emrini yerine getiren kamu görevlileri hangi hakka ve yetkiye dayanarak gözaltına alma işlemini gerçekleştirdiklerine dair adli merciler önünde en kutsal hak olan savunma haklarını kullanacaklar .Kaymakamın gözaltı kararını; amirim verdi bende uyguladım mantığı ile savunulması da mümkün değildir.Zira hükümet temsilcisi olan kaymakamın sorumluluk sahası içerisinde adli işlere karışmamak kaydıyla idari işlemleri yürüteceği bu kadar belli iken.Kaymakamın gözaltına aldırma fiili hürriyeti tahdit suçudur,yani bir kişinin hukuka aykırı olarak cebren özgürlüğünün elinden alınması eylemidir,2 seneden 10 seneye kadar hapis cezasını gerektirir.Ahmet karakaya isimli keramet sahibi bir kişi,savcının emniyet amirini soruşturamayacağını belirtmiş,savcı milletvekilini de,valiyi de,kaymakamı da soruşturur.Ama bunu bilmek için okumak gerekir,okuduğunu anlamak,amiyane tabirle kafanın basması gerekir.Çok bilmiş olmak laf ebeliği yapmak değil,sokaktaki vatandaş kadar okumaktır.Elmalarla armutları karıştırmayalım.Burada sıkıntı hükümet konağının yöneticisi olan idari işlerden kanun çerçevesinde sorumlu kaymakamın gözaltı kararı verip veremeyeceğidir. Örneğin bugün kaymakam gözaltı kararı verir yarın sıradan bir vatandaş ,mesela Ahmet karakaya isimli bir kişi de gözaltı kararı verir.Bu durumda ahmet hem kendini hem de kararını yerine getiren kişileri sorumluluk altına sokar.Benden söylemesi,herkes haddini bilmeli,gereksiz maceralara atılmamalı...