Irak'ın kuzeyine petrol işleme tesisi kurmak için giden Türk işadamı Ali Ercan Ünal'ın eşi Serpil Ünal, eşinin vaat edilen işi ekonomik olarak verilen vaatlerin yerine getirilmemesine rağmen bitirdiğini ve ikinci tesisi bitirmesi için şiddet, darp ve silahla tehdit edildiğini söyledi.

Şırnak'ın Silopi ilçesinden yaklaşık 9 ay önce Kuzey Irak'a giden işadamı Ali Ercan Ünal'ın eşi Serpil Ünal, eşinin Kuzey Irak'ta tutuklanmasının ardından Habur Sınır Kapısı'nda bir basın açıklaması düzenledi. Serpil Ünal, eşinin İstanbul'da karşılıklı yapılan sözleşme gereği Gaziantep'teki Aktaylar Gıda İthalat İhracat. Ltd. Şti. ile çalışmaya başladığı ve anlaşma gereği Irak'ın Kerkük ve Duhok bölgelerinde petrol işleme tesisleri kuracağını belirterek, "Söz konusu firmanın Kuzey Iraklı ortağı bulunmaktadır. Bu kişiler eşime Barzani'nin yakın akrabası olduğu söylediler. Eşim vaat edilen şartlar yerine getirilmediğinden tesisleri bitirmekte ekonomik olarak zorlanmasına rağmen birinci tesisi çalışır duruma getirdi. Hiçbir ücret vermeden ikinci tesisi de çalışır duruma getirmesi için eşim şiddet, darp, bıçakla üzerine yürümek ve kalaşnikof silahla ateş edilmek suretiyle tehdit edilmiştir. Buna şahit olan eşimin personeli de vardır ve ifadesi gerekli makamlarda mevcuttur. Bunlar eşimin kendi yazısıyla bana zor şartlar altında ulaştırdığı savunmasında, ayrıca gizlice çektiği mesajlarla sabittir. Konuyla ilgili şikayetlerimi kayıtlar ve belgelerle Şırnak ili, Silopi ilçesindeki tüm yetkili makamlara yaptım. Irak'ta eşimin haklarını koruyacak ve ona güvenilir tercümanlık yapacak kimseye ulaşamadım. Eşimin haklılığını ispat edebilmesi için sözleşme maddelerinde de yer aldığı gibi ticari anlaşmazlıklarda T.C. mahkemeleri yetkili kılınmış ve karşılıklı olarak kabul edilmiştir. Bu sözleşmeye bağlı olarak Iraklı firma veya bir kişi ile hiçbir sözleşmesi ve ticari ilişkisi olmayan eşimin pasaportunun iade edilerek, adına iş yaptığı firmanın tüm tehdit ve şiddetleri göz önünde tutularak polis nezaretinde ülkemiz sınırına kadar getirilerek, güvenli giriş yapmasının sağlanmasını ve eşimin suçu varsa doğal savunma hakkını kendi ülkesinde ve kendi yasalarınca yapabilmesini istiyorum" dedi.

EŞİM EKONOMİK OLARAK YAPACAĞI İLK TESİSİN DIŞINDAKİ İKİNCİ TESİSİ DE BİTRİMESİ İÇİN ŞİDDET, DARP VE SİLAHLA TEHDİT EDİLMİŞTİR

Serpil Ünal, ikinci tesis için de eşinin mesleki bilgisi, şahsı ve firmasının kullanıldığını anlatarak bu işin tüm faturasının eşine çıkartılmak istendiğini söyledi. Ünal, "Bunu gerçekleştirmek için eşime ve çalışanlarına silah sıkılmış, darp edilmiş, bıçakla saldırılmış ve türlü hakaretlerle aşağılanmışlardır. Bu şartlar içinde yaşayan eşim, bu şahıslar tarafından pasaportuna el konulduğundan ülke dışına çıkamamış, ifadesinde belirttiği gibi 16 Aralık'tan itibaren otel odasında kilitli tutulmuş, zorla, istedikleri evraklar imza ettirildikten sonra peşmergelere yani KDP ye teslim edilmiştir. Ülkemize giriş yapamayan eşim T.C. yetkili mahkemelerine gerekli suç duyurusunu yapamamış, eğer varsa hakkında açılmış davalara itiraz süresi olan 7 günü geçirmiştir. Bu kişiler bilerek ve isteyerek komplo kurmuşlar ve böylece eşimin haksız yere mağdur olmasına neden olmuşlardır ve eşim tutuklanarak, Irak'ın kuzeyindeki Duhok Cezaevi'ne konulmuştur'' dedi.

EŞİMİN HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUM

Serpil Ünal, eşinin Irak'a gitmesine aracı olan kişiler ile ilgili olarak yaptığı tüm şikayetlerin derhal dikkate alınmasını isteyerek, eşinin bu durumundan dolayı kendilerinin de maddi ve manevi olarak çok büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi. Ünal, "Eşimin hayatından endişe ediyorum. Başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere tüm yetkili makamları sahip çıkmaya çağırıyorum. Ayrıca bu tehditler ve şiddetler göz önüne alınarak, ailemizin korunmasını talep ediyorum. Yakın tarihte ülkemize gelen Irak Ticaret Odası yetkilileri, söz konusu bölgede Türk işçilerinin ve Türk işadamlarının iş ve ticaret yapmaktan korkmamalarını ve bölgenin son derece güvenli olduğunu üstüne basarak ifade etmişti. Bu bölgelerde iş ve ticaret yapılması ve bölgenin kalkınabilmesi için Türk işadamlarını teşvik edici sözler beyan etmişlerdir. Sözlerine güvenerek oraya iş yapmak üzere giden ve gidecek olanlara yaşadıklarımızı duyuruyorum. Özellikle şu günlerde bellidir ki, sınır ötesi operasyonun da etkisiyle Türk işçileri ve işadamları için Irak güvenli olmaktan çıkmıştır" dedi.

İşadamı Ali Ercan Ünal tarafından eşine gönderildikten sonra yetkili makamlara ulaştırılan ve Silopi Cumhuriyet Savcılığı'na verilen savunmasında, şu görüşler yer aldı:

''Aktaylar firması ile Türkiye'de yaptığım anlaşmanın ardından tesislerin montajını yapmak üzere Irak'a geldim. Kerkük'teki tesisi tamamladıktan sonra Duhok'taki tesise başladım. Her iki tesisin farkından doğan borçlanmadan dolayı zor duruma düştüm. Adına iş yaptığım firma yetkilileri, kendilerine dava açacağımı bildikleri için, Irak'ta bir cemaat kurarak 55 bin dolar borçlandırdı ve 'Hiçbir alacağım yoktur' diyerek ibraname imzalattırdı. Irak'ta hiçbir kişi, firma ile iş aktim yoktur. Firmam Türkiye'de ve ispatı delili evraklarım vardır. Firmalar arasındaki anlaşmazlıklar kontratta belirtildiği gibi karşılıklı olarak imzalanmıştır. Burada beni suçlayan kişilerle herhangi bir ticari anlaşmam yoktur. Beni suçladıkları konularda dil problemim olduğu için kendimi ifade edemedim ve adil olmayan bir yargılama sonucu tutuklandım. Varsa suçum Türkiye'de yargılanmak istiyorum".

İHA

Yayın Tarihi : 27 Aralık 2007 Perşembe 12:56:46