19
Mayıs
2024
Pazar
YAŞAM
Belediye Sayfaları

Emine’nin Yürek Dağlayan Dramı!.


Sayın Valimizden ve yetkililerden yardım bekliyoruz.
Silopi’nin başak mahallesinde yaz kış etrafı açık barakada ayaklarında zincire vurulmuş bir şekilde yaşamaya mahkum bırakılmış, aklı dengesi bozuk olan Emine, görenleri hayrete düşüren bir dramı yaşamakta.
Emine’nin babası Ali yıllar önce vefat etmiş, annesi Safiye”80 yaşında” ve akli dengesi bozuk olan diğer erkek kardeşiyle ”Fahrettin30 yaşında” beraber öz dayısının yanında yaşamaktalar Emine ise eratında çöp yığını olan bir barakada yaz kış yaşamaya mahkum.
15 nüfuslu Ölker ailesinin aile reisi bel fıtığı hastası 1956 doğumu Ömer Ölker Emine’nin dayısı olup kıza yaz kışı bakıyor, ve bel fıtığından dolayı çalışamamakta Hiçbir gelirleri olmayan Ölker ailesi konu komşunun yardımlarıyla kör topal yaşamaktalar.1992 tarihinde Silopi’nin Ballıkaya köyünden Silopi merkezine köylerinin boşalması dolayısıyla göç etmek zorunda kalmış. O tarihten beri 15 nüfusla bir gecekonduda yaşamaktadırlar. Kızları Rahim 8 yaşında, Elif 12 yaşında, Aynur 14 yaşında ve hiç birisi ekonomik olanaksızlıklardan dolayı okul yüzü görmemişler, sadece bunlar değil, evin diğer erkek çocukları okul yüzü görememişler, hiç birisinin okuma yazması yok fakirlikten dolayı okula gidememişler.
EMİNENİN AĞLATAN YAŞAM ÖYKÜSÜ
Emine’nin yürek ağlatan dramı, Geçen sene tekrar basına yansımış ama beklenen yardım alınmamış, sadece Silopi kaymakamlığı Emine’yi Elazığ akıl hasta hanesine götürmüş, “yalnız o tarihte nüfusa kayıtlı olmadığı için” gittiği gibi evine geri gönderilmiş, Emine hasta haneye kabul edilmemişti.ve bunun dışında hiçbir yardım almamış Ölker ailesi
Emine’nin dayısı Ömer beye sorduk,neden Emine’nin ayağına zincir vurmaktasınız? Zincir vurmanızın nedeni nedir? Baba cevapladı;biz mecburiyetten Emine’nin ayağına zincir vurmaktayız, ayağını bağlarken defalarca ağladığımı hatırlıyorum. Ama ne yazık ki başka çaremiz yok, Emine’yi serbest bıraktığımızda mahalle arasına gidip çırılçıplak soyunmakta, ve etrafında bulunan her şeyi kırmakta, kendisine zarar vermekte, bizim Emine’nin ayağını bağlamaktan başka çaremiz yok, bizim yetkililerden isteğimiz özellikle sayın Valimizden isteğimiz Emineyi Elazığ akıl hasta hanesine yatırmasıdır.ben bel fıtığıyım maalesef çalışamamaktayım, 15 nüfusa bakmakla yükümlüyüm ve durumumuz içler acısı,komşularımızın yardımları olmasa açlıktan bir bir öleceğiz.
Baba Ömer’e sorduk çocuklardan okula giden var mı diye? Cevabı ise acıydı, ve baba Ömer hayır diyordu, hiçbir çocuğum okula gidemedi,daha doğrusu onları okula gönderecek ekonomik durumumuz yok fakirlik diyordu, ve yıllardır bel fıtığı olduğunu söylüyordu, ve tekrar sorduk HİÇ, HAYDİ KIZLAR OKULA DİYE bir şey doydun mu diye? baba Ömer, oda ne diyordu, benim dört kızım var ve değil okula gönderecek evde bile onlara bakacak durumum yok diyordu. Baba Ömer, yetkililerden rıcayla durumlarını görmeleri istediğini ve özellikle sayın Valimizden gerek Eminenin gerekse kendilerine yardım etmelerini isterken gözleri doluyordu ve nasırlı elleriyle gözyaşlarını bizden saklamaya çalışıyordu…

www.sirnakhaber.com
Yayın Tarihi : 28 Eylül 2004 Salı 19:56:03
Güncelleme :29 Aralık 2004 Çarşamba 17:33:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TARIK ORAN IP: 81.213.237.xxx Tarih : 3.10.2004 11:39:14
Yer Silopi ,yıl 2004 ,”yani uzay çağı” etrafı çöp yığını olan “etrafı açık” bir barakada yaz-kış yaşanan bir dram ve ayakları zincire vurulmuş “aklı dengesi bozuk” bir kız çocuğu, Silopi, Başak Mah , dere sokakta oturan Ölker ailesinin ağlatan yaşam öyküsü. Ailedeki 15 nüfustan hiç biri okul yüzü görmemiş okuma yazma bilmiyorlar, Baba Ömer bel fıtığı hastası ve çalışamamakta, dört kız çocuğu da fakirlikten dolayı okuyamamış. Baba Ömer;Hiçbir yerden yardım almadık, Konu komşunun yardımlarıyla hayattayız.


Sayın Valimizden ve yetkililerden yardım bekliyoruz.
Silopi’nin başak mahallesinde yaz kış etrafı açık barakada ayaklarında zincire vurulmuş bir şekilde yaşamaya mahkum bırakılmış, aklı dengesi bozuk olan Emine, görenleri hayrete düşüren bir dramı yaşamakta.
Emine’nin babası Ali yıllar önce vefat etmiş, annesi Safiye”80 yaşında” ve akli dengesi bozuk olan diğer erkek kardeşiyle ”Fahrettin30 yaşında” beraber öz dayısının yanında yaşamaktalar Emine ise eratında çöp yığını olan bir barakada yaz kış yaşamaya mahkum.
15 nüfuslu Ölker ailesinin aile reisi bel fıtığı hastası 1956 doğumu Ömer Ölker Emine’nin dayısı olup kıza yaz kışı bakıyor, ve bel fıtığından dolayı çalışamamakta Hiçbir gelirleri olmayan Ölker ailesi konu komşunun yardımlarıyla kör topal yaşamaktalar.1992 tarihinde Silopi’nin Ballıkaya köyünden Silopi merkezine köylerinin boşalması dolayısıyla göç etmek zorunda kalmış. O tarihten beri 15 nüfusla bir gecekonduda yaşamaktadırlar. Kızları Rahim 8 yaşında, Elif 12 yaşında, Aynur 14 yaşında ve hiç birisi ekonomik olanaksızlıklardan dolayı okul yüzü görmemişler, sadece bunlar değil, evin diğer erkek çocukları okul yüzü görememişler, hiç birisinin okuma yazması yok fakirlikten dolayı okula gidememişler.
EMİNENİN AĞLATAN YAŞAM ÖYKÜSÜ
Emine’nin yürek ağlatan dramı, Geçen sene tekrar basına yansımış ama beklenen yardım alınmamış, sadece Silopi kaymakamlığı Emine’yi Elazığ akıl hasta hanesine götürmüş, “yalnız o tarihte nüfusa kayıtlı olmadığı için” gittiği gibi evine geri gönderilmiş, Emine hasta haneye kabul edilmemişti.ve bunun dışında hiçbir yardım almamış Ölker ailesi
Emine’nin dayısı Ömer beye sorduk,neden Emine’nin ayağına zincir vurmaktasınız? Zincir vurmanızın nedeni nedir? Baba cevapladı;biz mecburiyetten Emine’nin ayağına zincir vurmaktayız, ayağını bağlarken defalarca ağladığımı hatırlıyorum. Ama ne yazık ki başka çaremiz yok, Emine’yi serbest bıraktığımızda mahalle arasına gidip çırılçıplak soyunmakta, ve etrafında bulunan her şeyi kırmakta, kendisine zarar vermekte, bizim Emine’nin ayağını bağlamaktan başka çaremiz yok, bizim yetkililerden isteğimiz özellikle sayın Valimizden isteğimiz Emineyi Elazığ akıl hasta hanesine yatırmasıdır.ben bel fıtığıyım maalesef çalışamamaktayım, 15 nüfusa bakmakla yükümlüyüm ve durumumuz içler acısı,komşularımızın yardımları olmasa açlıktan bir bir öleceğiz.
Baba Ömer’e sorduk çocuklardan okula giden var mı diye? Cevabı ise acıydı, ve baba Ömer hayır diyordu, hiçbir çocuğum okula gidemedi,daha doğrusu onları okula gönderecek ekonomik durumumuz yok fakirlik diyordu, ve yıllardır bel fıtığı olduğunu söylüyordu, ve tekrar sorduk HİÇ, HAYDİ KIZLAR OKULA DİYE bir şey doydun mu diye? baba Ömer, oda ne diyordu, benim dört kızım var ve değil okula gönderecek evde bile onlara bakacak durumum yok diyordu. Baba Ömer, yetkililerden rıcayla durumlarını görmeleri istediğini ve özellikle sayın Valimizden gerek Eminenin gerekse kendilerine yardım etmelerini isterken gözleri doluyordu ve nasırlı elleriyle gözyaşlarını bizden saklamaya çalışıyordu…