5
Mayıs
2024
Pazar
ANKARA

4.KOBİ Zirvesi tanıtım toplantısı

Sanayi Bakanı Ali Coşkun, dış ticaret açığının kapanmasında KOBİ'lerin önemli olduğunu söyledi.
 
KOBİ sorunlarının tartışıldığı, KOBİ'ler için yol haritalarının çizildiği önemli organizasyonlardan biri kabul edilen KOBİ Zirveleri'nin 4.'sü öncesinde bir basın toplantısı düzenlendi.
 
13-14 Aralık 2006 tarihlerinde İstanbul'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek AB sürecine uyum ve kalıcı büyümede başarıyı yakalamaları için KOBİ'lerin yapması gerekenleri de derinlemesine irdelenmeye çalışılacağı, üretimin ve ticaretin tüm alanlarında yaşanılan sorunlara çözüm bulmak için yapılacak 4. KOBİ Zirvesi'nin ana teması, 'KOBİ'lerin sürdürülebilir rekabet gücü ve inovasyon' olacak.
 
Tanıtım toplantısında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, KOSGEB'in bir tarama yaptığını ve 4 bin kayıtlı KOBİ sayısının 57 bine çıktığını belirterek, hedeflerinin bu sayının önce 100 bin sonra 250 bin olması olduğunu bildirdi.
 
Hükümetleri döneminde 13 bin 700 KOBİ'nin eğitim, teknoloji ve dünya pazarlarına taşınma konularında KOSGEB'den hibe ve kredi olarak destek aldıklarını bildiren Coşkun, KOBİ'lerin gelişmeleri ve dünya ile rekabet edebilmelerine yönelik yaptıkları çalışmaları anlattı.
 
DIŞ TİCARET AÇIĞINI KOBİ'LER KAPATACAK 

Büyük kuruluşların gelişmesinin de ara malı üreten KOBİ'lere bağlı olduğunu anlatan Coşkun, dış ticaret açığının kapanmasında da KOBİ'lerin önemli olduğunu söyledi. 

"Dünyada artık rekabet koşulları her şeyi kendinizin imal ettiği bir dönemi kapatmış" diyen Coşkun, dolayısıyla en iyiyi, yeter derecede değil son derece iyi olan kaliteli ürünleri üreten KOBİ'lerin büyük kuruluşların da güvencesi olduğunu söyledi.
 
"Giderek hassasiyet kazanan dış ticaret açığının kapatılmasında dikkat edersek ithalatta aslında tüketim malları genel ithalat içinde yüzde 12-13 arasında yıllardır oynayıp duruyor" diyen Coşkun, "Yüzde 85-87 arasında yatırım malları ve ara mallar var. İşte ara malların üretimini ne kadar teşvik edebilirsek o kadar dış ticaret açığını kapatmış oluruz. İthalatı fazla olan ara malı üreticisi KOBİ'lere öncelik tanıyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Rifat Hisarcıklıoğlu ise, son 4 senede yapılan reformlar sayesinde eskiden ekonominin görüş açısını körelten, makroekonomik istikrarsızlığın, artık ayak bağı olmaktan çıkmaya başladığını söyledi.
 
Tüm bu reformlar yapılırken özel sektörün de üzerine düşeni, kendisinden bekleneni yaptığını ve Türkiye ekonomisini son 5 yılda önceki 30 yıldaki ortalama yıllık büyümenin neredeyse iki katı kadar bir hızla kesintisiz büyüttüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, "İstikrar ortamının devam ettirilmesi, büyümenin sürdürülebilmesi için gereklidir; ancak yeterli değil" dedi.
 
İş yapma ve yatırım ortamında hala çok sayıda engelin mevcut olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Bunlar özellikle KOBİ'lerimizin gelişmesine engeldir. Küresel rekabet arenasında KOBİ'lerimize destek olamaz, kaybedersek, cari açığımız da dünya rekoru kırar ve milli gelirin yüzde 8'ini aşar. Bu gidiş sürerse, önümüzdeki üç yıl zarfında toplam 100 milyar dolar açık vereceğiz. Bunun bir kısmı doğrudan yabancı sermaye ile kapatılıyor olabilir ama daha büyük bir kısmı borçlanma ile finanse ediliyor. Sadece son bir sene içinde özel sektörün dış borcu 23 milyar dolar artmıştır. Öte yandan Türkiye'nin üretim yapısı da, daha fazla ithal ara girdiye gereksinim duyan bir biçim almıştır. Cari açık sorunu, ne ihracat artışıyla, ne döviz kuruyla çözülür, ne de artan enerji maliyetleri bahane gösterilerek göz ardı edilebilir. Bu yapısal sorun ancak Türkiye'nin etkin bir sanayi stratejisine sahip olabilmesi ve yerel kümelenmeleri güçlendirmesiyle aşılabilecektir. Aksi takdirde, cari açık sürekli olarak kırılganlık sebebi olmaya devam edecektir."
İHA
Yayın Tarihi : 11 Aralık 2006 Pazartesi 14:20:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?