Saray Spor Tesisleri'nde yapılan imza törenine, mali asbaşkan Ayhan Atalay, genel menajer Ender Yurtgüven ve teknik direktör Mesut Bakkal katıldı. Törende ilk olarak söz alan Ankaragücü Kulübü Mali Asbaşkanı Ayhan Atalay, sezonun geri kalanına Mesut Bakkal ile devam edeceklerini hatırlatarak, "Mesut hocamızla sezon sonunda en az 40 puanı geçmiş olacağız" dedi. Atalay, teknik direktörlük için çok arayışta bulunduklarını ve ortak akıl ve kanaatle Masut Bakkal ismi üzerinde karar verdiklerini belirterek,

"Teknik direktörlük konusunda daha önce olumsuz bir tecrübe yaşadık. Ne yönetim, ne camiamız bunun böyle olmasını istemedi. Bunu bir yol kazası olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Mesut hocamızla sezon sonunda en az 40 puanı geçmiş olacağız. Bu arada, taraftar kardeşlerimden rica ediyorum, hepimiz tek bir yürek gibi çarpmalıyız. Herkes aynı şeyleri düşünmeli, aynı şeyleri temenni etmeli. Geçmişte yaşanan bazı olayları, aile gibi evimizin içinde halletmeliyiz. Bundan önce de taraftarlar arasında maç

seyretmiştim. Bundan sonra da arkadaşlarımın arasında maç izlemeye devam edeceğim. Eğer bu arkadaşlarım bu söylediklerimde bir sapma görürlerse ve küfür etmek isterlerse önce benden başlamalarını rica ediyorum" diye konuştu.

Teknik direktör Mesut Bakkal ise 2002 sezonunda Ankaragücü'nde görev yaptığı dönemleri hatırlatarak, yardımcı antrenörlük kariyerinin en başarılı dönemini Sarı-lacivertli takımda yaşadığını söyledi. Hemen hemen bütün teknik direktörlerin 4 büyük takımı çalıştırma hedefinin bulunduğunu vurgulayan Bakkal, "Benim de yıllardan beri kendime koyduğum hedef, Ankaragücü'nde teknik direktörlük yapmaktı. Bu görevi bana layık gördükleri için başkanımız başta olmak üzere tüm yönetime teşekkür ediyorum" dedi.

Ankaragücü'nde görev aldığı önceki döneme ait çok özel anıları bulunduğunu kaydeden Bakkal, şöyle konuştu:

"O sezon, bir maçta 8 gol atıp, bir diğerini 6 farkla kazanmıştık. Ondan sonra 5 haftalık bir süreçte yenilgilerimiz vardı. Ancak hiçbir zaman bizi yalnız bırakmayan bir taraftar grubumuz vardı. Sahaya geldiğimiz zaman taraftarın bizi coşkuyla karşılaması ve rakibe 12. adamlığı hissettirmesi çok güzeldi. O günü hiç unutmuyorum. İşte o günden başlayan süreç sonunda UEFA Kupası'na gitmiştik. Açıkçası o günleri özlüyorum. O taraftar grubunu yeniden rica ediyorum. O günleri tekrar yaşamak için bu

kulüpteyim. Hep beraber hedefe gitmek için bu görevi kabul ettim, bunu da başaracağımıza inanıyorum. Çok kaliteli kadromuz var ve bu kadroyla iyi şeyler yapmak için sadece oyuncuların, yönetimin çabası yetmez. 12. adamın da arkamızda olduğunu hissetmemiz gerekiyor. Biz de iyi sonuçlar alarak onları coşturmak istiyoruz. 2002 yılında 3-0 yenildiğimiz Trabzonspor maçından sonra soyunma odasından tekrar sahaya çıktığımız günleri de biliyorum. İşte o günleri unutmadım. Oyun mantalitem belli. Takımı coşkuyla

oynatmak ve bu coşkuyla da maç kazanmak istiyorum. Benim yenilgiyi kabullenmeyen bir yapım var. Bunu da başaracak bir kadroya sahibim"