Bu yıl 9.'su düzenlenen Uluslararası Marmara Sualtı Görüntüleme Festivali'nde "En İyi Ulusal Film" ödülünü "Derindeki Turuncu Eller" adlı belgesel filmiyle Ankaralı dalgıçlar kazandı.

Gazeteci dalgıçlar Mustafa Sarıipek, Ahmet Kılınç ve Soner Abacı'nın ortak yapımı olan "Derindeki Turuncu Eller" adlı belgesel film, geçen hafta İstanbul'da düzenlenen 9. Uluslararası Marmara Sualtı Görüntüleme Festivali'nde "En İyi Ulusal Film" ödülünü kazandı.

Filmin yapımcısı Soner Abacı, üçüncü ödülü almış olmaktan dolayı mutluluğunu ifade ederek, "Filmimiz Mayıs ayında KKTC Gazimagosa'da gerçekleştirilen 5. Uluslararası Doğu Akdeniz Sualtı Görüntüleme Festivali'nde 20 ülkeden 47 eser arasında üçüncülük elde etmişti. Ardından Haziran ayında Türkiye'nin çevre temalı ilk festivali olan 7. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali'nde 'En İyi Belgesel' ödülünü kazandı. Şimdi de Uluslararası Marmara Sualtı Film Festivali'nde 'En İyi Ulusal Film' ödülüne layık görüldü.

Bu bizim için son derece sevindirici oldu. Bundan sonraki hedefimiz yurt dışı festivallerde ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışmak olacak. Ayrıca Türkiye denizlerinin, doğal mirasın korumasına katkıda bulunmak için
elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu konuda hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Özel Çevre Koruma Kurumuna da teşekkür ederiz" dedi.

Filmin yapım yönetmeni Mustafa Sarıipek ise, "35 yıllık gazetecilik yaşantımda yaptığım haberlerle çevreye zarar verenleri engellemeye çalıştım. Şimdi de ekip arkadaşlarımla işimizi belgeselcilik boyutuna taşıdık. Bu şekilde yitirdiğimiz değerleri daha uzun soluklu bir şekilde insanlara gösterebiliyoruz. Çalışmalarımızda özel çevre koruma bölgelerini seçiyoruz. Çünkü Özel Çevre Koruma Kurumu dinamik ve aktif çalışan bir kurum. Yıllardır Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesinde birlikte çok güzel haberler yaptık. Desteklerini esirgemiyorlar. Durum böyle olunca da daha hızlı hareket etme imkanına sahip oluyoruz" diye konuştu.

Filmin yönetmeni Ahmet Kılınç da, sualtı belgeselciliğinin son derece güç olduğunu kaydederek, "Doğa belgeselciliği son derece zor ve masraflı bir iş. Sualtında çalışmak ise daha da zor. Ancak BADİM Dalış Merkezi bu konuda son derece deneyimli ve usta dalıcılara sahip. Çekimlerimizi son derece kolaylaştırdılar. Düşük bütçelerle çok güzel işler yaptığımıza inanıyorum. Aldığımız ödüller de bu inancımı destekliyor. Denizlerimizin metrelerce altını su üstüne taşımak, görünmeyenleri göstermek ve bunları belgelemek son derece güzel. Aldığımız ödüller de manevi tatmini oluyor işin. Bundan sonra uzun metrajlı filmlere yönelmek istiyoruz" şeklinde konuştu.