Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Halk Bankası’nın özelleştirilmesine karşı Danıştay’a açtıkları davada "yürütmeyi durdurma" kararı çıkmasını sevinçle karşıladıklarını söyledi. Aygün, "Türkiye bir hukuk devletidir. Bu ülkede hukukun üstünlüğünün ne kadar önemli olduğu Halk Bankası davasında da ortaya çıkmıştır" dedi.

Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay kararının hükümet için de şok bir gelişme olacağını belirterek, “Hükümetin yanlış uygulamalarını dava yoluyla düzeltmekten bıktık. Türkiye hukuk dışı uygulamalarla zaman kaybediyor. Bürokratlar ve hükümet (ben yaptım oldu) yerine, (bunu yaparsak ne olur) diye düşünmeli, konunun muhataplarına sormalı, desteklerini almalıdırlar" dedi. Ankara Ticaret Odası’nın da aralarında bulunduğu 12 ticaret odasının Halk Bankası’nın bir milyonda 1.7 hisseyle ortağı olduğunu ifade eden Aygün, "Elbetteki Bakanlar Kurulu’nun hatalı işlemi nedeniyle sakatlanan bir özelleştirme sürecine onay veremezdik” diye konuştu.

"ÖZELLEŞTİRMEYE SONUNA KADAR KARŞIYIZ"

Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı gerekçesinde usule yönelik eksiklikler nedeniyle yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirten Aygün, şunları söyledi:

“Hükümet yeniden bir yasa çıkartarak Halk Bankası’nı özelleştirmek isteyecektir. Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Biz davayı açarken, hukuka aykırı işlemler nedeniyle dava açmıştık. Ancak, biz Halk Bankası’nın özelleştirilmesine hele de yabancılara satılmasına karşıyız. Halk Bankası, asıl sahibi olan halka iade edilmelidir. Halk Bankası’nın özelleştirilmesinin özüne de gerekçelerine de şekline de karşıyız. Sonuna kadar bu özelleştirmenin durdurulmasının arkasında olacağız. Hukuk, bu ülkede yasal dayanağı olmadan, halka sormadan, yangından mal kaçırır gibi özelleştirme yapılamayacağını göstermiştir.”

DANIŞTAY’IN GEREKÇESİ

Aygün, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma gerekçesini de şöyle anlattı:

“Kamu bankalarının yeniden yapılandırılıp özelleştirilmesine ilişkin 4603 sayılı yasa Bakanlar Kurulu’na Halk Bankası’nı özelleştirme için 5 yıllık süre tanımıştı. Bu süre 25 Kasım 2005 tarihinde bitmişti. Ancak Bakanlar Kurulu, bu sürenin bitiminden sonra, 27 Aralık 2005 tarihinde 5 yıllık sürenin 2.5 yıl daha uzatılmasına yönelik bir karar aldı. Özelleştirme Yüksek Kurulu da, Bakanlar Kurulu’nun uzatma kararına dayanak Halk Bankası’nı özelleştirme kapsamına aldı. Danıştay, Bakanlar Kurulu’nun yasada öngörülen süre bittikten bir ay sonra uzatma kararı almasını hukuka uygun bulmadı. Dolayısıyla da Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararını hukuka aykırı buldu. Ayrıca, Danıştay, Özelleştirme İdaresi’nin, Halk Bank özelleştirmesini 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’na göre yapılacağı savunmasına da itibar etmedi.”