Ankarada gasp suçundan Ulucanlar Cezaevinde yatan ve 7 ay boyunca verem teşhisiyle hastaneye kaldırılan bir mahkumun, yapılan tetkikler sonunda behçet hastası olduğu ortaya çıktı.
Mahkum koğuşunda yer kalmadığı için cezaevine tekrar geri dönen mahkum, burada behçet hastalığı teşhisiyle tedavi edilirken birkaç gün sonra geçirdiği kanama nedeniyle hayatını kaybetti. Özel ilaç tedavisi görmesi gereken ve diyet önerilen mahkumun, sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye talebinin de kabul edilmediği öğrenildi. Mahkumun, oğlunun demir parmaklıklar arkasında ölmesine dayanamayan Samsunda yaşayan babası da, hayata gözlerini yumdu.
Alınan bilgiye göre, her şey gasp suçundan Ulucanlar Cezaevinde yatan Uğur Önbaşın (30) verem şüphesiyle Sanatoryum Devlet Hastanesine kaldırılmasıyla başladı. Burada diğer mahkumlarla birlikte verem tedavisi gören Önbaşın, 7 ay sonra ağzından ve burnundan kan gelerek durumunun gittikçe kötüleşmesi üzerine yapılan son tetkiklerinde aslında "verem değil, behçet hastası olduğu" ortaya çıktı. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen raporda Önbaşın behçet hastalığı tanısı ile acil olarak Numune Hastanesine sevk edilmesi gerektiği bildirildi. Ancak mahkum koğuşunda yer olmadığı için Önbaşın tedavisine kaldığı Ulucanlar Cezaevinde devam edildi.
Bu arada özel ilaç tedavisi görmesi gereken ve diyet önerilen Önbaşın sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye talebi de kabul edilmedi. Bir yandan cezaevi koşulları bir yandan behçet hastalığı ile boğuşan mahkum Önbaş, bir akşam geçirdiği ağır kanama sonucu Ulucanlar Cezaevinde hayatını kaybetti.
Olay üzerine, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından inceleme başlatıldı. Olayla ilgili adli soruşturma devam ederken, cezaevinde hayatını kaybeden Önbaşın ölüm nedeninin yapılacak otopsi sonucu ortaya çıkacağı öğrenildi.
Öte yandan Samsunda yaşayan baba Recep Önbaş, oğlunun ölüm haberi üzerine fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Acılı baba, mahkum oğlunun ölümünden 10 gün sonra evlat acısına dayanamayarak hayata gözlerini yumdu.