4
Mayıs
2024
Cumartesi
ANKARA

Diyanet Ashley tedavisine karşı

ABD’de bir ailenin, 9 yaşındaki zihinsel engelli kızları Ashley’nin bedensel gelişimini "bedeninin küçük kalması durumunda, yaşam kalitesinin daha yüksek olacağı" savıyla tıbbi müdahaleyle durdurulmasını sağlamasının ardından, Ankara’da yaşayan Füsun E. de spastik engelli oğlunun büyümesini engelleyebilecek bir doktor arıyor.

Füsun E., ABD’de gerçekleştirilen bu ameliyatı öğrendiklerinde eşiyle çocukları Umut’u ameliyat ettirmeye karar verdiklerini söyledi. Füsun E., operasyona karşı olanlara, "Bu ameliyata karşı olan sağlıklı çocuk anneleri, ben öldüğümde oğluma bakacaklar mı" diye tepki gösterdi. Füsun E. "Umut için artık umudunun tükendiğini" ve onun daha iyi bir hayat sürdürmesi için bu ameliyatın gerekli olduğu belirtti.

İLAÇLAR KİLO YAPIYOR

Füsun E. 1994 yılında dünyaya gelen oğluna 2 yaşındayken spastik tanısı konduğunu söyledi. Her gittiği yere götürerek sosyal yaşamdan koparmamaya çalıştığı Umut’un psikolojik durumunun anneannesinin vefatıyla bozulduğunu anlatan Füsun E., "Annem öldükten sonra ruhsal durumunu düzeltmek için verdiğimiz ilaçlar, kilo almasına neden oluyor. Büyürse sosyal hayatı sona erer. Yatağa bağlı bir hayat sürdürür" diye konuştu. Anne Füsun E., Umut’un yaklaşık 12 yıldır tedavi gördüğünü, ama iyileşme şansının yüzde 5’ten az olduğunu bildiklerini dile getirdi.

Oğlunun yaşının ilerlemesine paralel olarak cinsel ihtiyaçlarının oluştuğunu anlatan Füsun E. "Oğlum şu anda 13 yaşında ve cinsel ihtiyaçları şimdiden sorun yaratmaya başladı" dedi.


Diyanet: Hiç bir din Ashley tedavisine izin vermez

Ankara'da yaşayan Füsun E.'nin spastik engelli oğlu Umut Mert'in büyümesinin engellenmesi için “Ashley tedavisi” talebinde bulunmasıyla ilgili olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, “Sadece İslam dini değil, buna onay verecek hiç bir din yok” dedi.


“Ashley tedavisi”ne ilişkin görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Yeprem, “İslam dininin iyileşme şansı olmayan bir hastanın yaşama şansını elinden almayı onaylamayacağını” belirterek, bu ameliyatın “etik” bulunması durumunda başka hastalıklara sahip hastalarda da uygulanacağını ifade etti.

Umut Mert'e “Ashley Tedavisi' uygulanırsa kısırlaştırılacağını vurgulayan Prof. Dr. Yeprem, 'Kısırlaştırma, dinlerin en karşı olduğu ameliyedir” dedi. Yeprem, İslam dininde, insanın 'zigot' halindeyken yaşamaya başladığının ve ancak ”beyin ölümüyle” hayatını kaybettiği görüşünün kabul edildiğini hatırlatarak şunları kaydetti:

“Zaruret hali olmadan insan yaşamına son verilemez. Bütün dinlerin beş prensibinden biri 'canı muhafaza' etmektir. Can veren Allah'tır ve o alır. Bu ameliyat, çocuğun hayatını durdurmak demek, buna hiç kimsenin hakkı yok.”
Prof. Dr. Yeprem, Din İşleri Yüksek Kurulu olarak henüz konuyla ilgili bir toplantı yapmadıklarını, bu görüşlerin bir din adamı olarak kendisine ait olduğunu belirtti. Yeprem, ameliyatın Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu'nca onaylanması durumunda, bu yöntemlerin aile planlaması, cinsiyet belirleme gibi konularda da uygulanacağını hatta 'stratejik bir savaş' türü olarak bile kullanılabileceğini iddia etti.

Umut Mert'in tıptaki ilerlemelerle tedavi de edilebileceğini savunan Yeprem, ”Bir gün önce çaresiz denilen hastalık bir gün sonra tedavi ediliyor. Bugünkü bilgiler çaresiz olduğunu düşündürüyor. Yarın ne olacağını nereden biliyor?” diye konuştu.

DİĞER GÖRÜŞLER

Türkiye Özürlüler İdaresi Başkan Yardımcısı Dr. Güler Saygun ise Türkiye'de yeni tedavi yöntemlerinin Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu'nun “onayı” alınmadan uygulanmasının mümkün olamayacağını ifade ederek, “Ancak benim bu konudaki şahsi fikrim, herkesin 'yaşama hakkı' var. Bu hak kimsenin elinden alınmamalı” dedi.

Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Zülfikar Akar da bu durumun oluşmasının çocuğun bütün yükünün anneye bırakılmış olmasından kaynaklandığını ifade ederek, “Çaresiz durumdaki bu annenin amacı, sıkıntılarını hafifletebilmek. Doğru olmamakla birlikte zor bir durum. Bu konuda bakım merkezleri engellilere ömür boyu hizmet veremediği için bunlar oluyor” diye konuştu.

Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı Başkanı Psikolog Tekin Başar ise bu tedavi yönteminin özellikle zihinsel engelli çocuklar üzerinde uygulanmasını ”çok doğru bulduğunu” belirterek, şunları kaydetti:

“Annenin ameliyat talebine ben hak veriyorum. O annenin durumunu yaşayan anlar. Bu annenin durumunda binlerce anne var. 30 yaşlarında bir zihinsel engelli, 100 kiloya kadar ulaşabiliyor. Bu nedenle sadece zihinsel engelli olan ancak bedensel engelli olmayan çocukların annelerinin durumları Füsun Hanımdan daha kötü.”

Hürriyet
Yayın Tarihi : 21 Mart 2007 Çarşamba 12:34:28
Güncelleme :21 Mart 2007 Çarşamba 12:38:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?