Diyanet İşleri Başkanlığı İç Denetçisi Doç. Dr. İsmail Karagöz, 'Cemaatle Namaz Kılmanın Hükmü ve Önemi' başlığı altında kaleme aldığı yazıda, cemaatle namaz kılınmamasına mazeret olacak hususları açıkladı. Diyanet, listenin ilk sırasına grip ve nezle gibi bulaşıcı hastalığa yakalanan cemaati koydu. Yazıda cemaatle namaz kılamayacaklar için mazeret listesi şöyle açıklandı:

"- Hastalık: Özellikle grip, nezle ve benzeri bulaşıcı hastalığa yakalananlar cemaate gelmezler. Hastabakıcılar ile engelliler ve ileri derecede yaşlılar da cemaate katılmayabilirler.
- Kokulu bir şey yiyip içmek: Peygamberimiz, 'Soğan veya sarımsak yiyen kimse bizden (veya mescidimizden) uzak dursun ve evinde otursun' diye buyurmuştur.
- Korku: Mescide gittiği takdirde malına, canına veya namusuna bir zarar gelmesinden korkan kimse cemaate gitmeyebilir.
- Olumsuz hava şartları: İnsanı sıkıntıya sokacak derecede yağmur, çamur, şiddetli soğuk, kar, ayaz, şiddetli sıcak, zifiri karanlık ve geceleyin şiddetli rüzgar gibi hava şartları, vakit namazlarına olduğu gibi cuma namazına katılmamak için de birer mazerettir.
- Yoğun meşguliyet: İşinin başından ayrılamayacak derecede yoğun bir işte çalışan ve görev yapan kimseler cemaate katılmayabilirler."

KADINLAR DA CEMAATLE NAMAZ KILSIN

Diyanet, kadınları da cemaatle namaz kılmaya çağırdı. Diyanet yazısında, kadınların da namazlarını cemaatle kılması halinde sevap kazanacağına vurgu yapılarak, "Cemaatle namaz kılmanın önemi bölümünde zikrettiğimiz hadislerde kadın erkek arasında bir ayırım yapılmamıştır. Nitekim peygamberimizin zamanında kadınlar da cuma, bayram ve vakit namazları için camiye gitmişlerdir. Camiler birer yaygın eğitim, öğretim, bilinçlenme, dini duyguları güçlendirme ve sosyalleşme mekanlarıdır. Bu itibarla vakit namazlarını kılmak veya en azından camilerde yapılan vaazları dinlemek, mevlit ve benzeri merasimleri izlemek için kadınların camilere gitmeleri hem dini bilgi edinmelerini hem de psikolojik açıdan rahatlamalarını, diğer Müslüman hanımlarla kaynaşmalarını ve cemaat şuuru kazanmalarını sağlayacaktır" denildi.

KADINLARIN ARKADA SAF TUTMASI AŞAĞILANMA ANLAMINA GELMEZ

Diyanet, camilerdeki saf düzenini de açıkladı. Buna göre saf düzeni; 'imama uyacak kişi sadece bir erkek kişi ise imamın sağına durur. Soluna ve arkasına durmak sünnete aykırı olduğu için mekruh sayılır. İmama uyanlar birden çok ise imamın arkasına durur. İmama uyacak kişi tek kadın ise imamın arkasına durur' olarak özetlendi. Diyanet, kadınların camilerde arka saflarda yer almalarının ise onların aşağılanması ve ikinci sınıf konumuna indirgenmesi anlamına gelmeyeceğine vurgu yaptı. Yazıda kadınların arka sıralarda saf tutmasıyla ilgili olarak şu ifadelere yer verildi:

"Sadece herkesin anlayabileceği tabi, fıtri birtakım sebepler yüzünden kadınların arka saflarda durmaları önerilmiştir. Hanefilere göre, cemaatle kılınan namazda bir kadının erkeklerin hizasında durarak namaz kılması halinde, kadının iki yanındaki birer erkek ile kadının tam arkasındaki bir erkeğin namazı bozulur. Şafilere göre kadının erkeklerin hizasında namaza durması, erkeğin namazına zarar vermez. Şartlarını taşıyan erkek Müslümanların cuma namazlarını cemaatle kılmaları farzdır. Kadınlar da dilerlerse cuma namazına katılabilirler ve bu durumda o günkü öğle namazı üzerlerinden düşer."

İHA

Yayın Tarihi : 11 Şubat 2009 Çarşamba 18:09:18