Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici fiyatlarındaki düşüşün market raflarına yansımadığını söyledi. Üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi, pazarlamada sıkıntı yaşamadan emeğinin karşılığını almaları, tüketicilerin de bu ürünleri uygun fiyatla tüketmesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Bayraktar, "Ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, pazarlama zincirinde yer alan tüm taraflar gereken hassasiyeti göstermelidir" dedi.

Ekim ayı gıda fiyatlarındaki değişim ve spekülatif hareketlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayı itibarıyla üretici ve market arasındaki fiyat farkının bazı ürünlerde yüzde 400'lere ulaştığını, fiyat farkının yüksek olduğu ürünlere bakıldığında ise, yüzde 417 ile domates, yüzde 404 ile elma, yüzde 368 ile limonun ilk sıralarda yer aldığını ve görüldüğü gibi üreticilerle market fiyatları arasındaki makasın oldukça yüksek olduğunu ifade etti.

Üreticilerin ürettikleri üründen hak ettikleri geliri elde edemezken, tüketicilerin bu ürünleri pahalıya tüketmek durumda kaldığını hatırlatan Bayraktar, bunun yanı sıra alım gücü azalan tüketicilerin ise bu ürünlerden bir kısmına erişemediği için dengeli beslenemediğini kaydetti.

Ekim ayında market fiyatlarına bakıldığında, nohut, pirinç, süt, yumurta ve yeşil mercimek fiyatlarında değişim görülmezken, kırmızı mercimekte yüzde 0,8, elmada yüzde 0,9, kuru fasulyede yüzde 1,5, havuçta yüzde 1,8, patateste yüzde 2,4, limonda yüzde 2,8, kuru üzümde yüzde 4,3, kuru incirde yüzde 5,9 oranında fiyat düşüşleri görüldüğünü belirten Bayraktar, patlıcanda yüzde 11,9, dana etinde yüzde 6,7, soğanda yüzde 5,7, salatalıkta yüzde 5,7, kuzu etinde yüzde 5,3, kavunda yüzde 4,3, sivri biberde yüzde 3,3, yeşil fasulyede yüzde 3,2, domateste yüzde 2,6, tavuk etinde yüzde 2, kuru kayısıda yüzde 2, fındıkta yüzde 1,4, toz şekerde yüzde 1 ve armutta yüzde 0,8 oranında fiyat artışları olduğunu ifade etti.

Ekim ayında üretici fiyatlarına bakıldığında, kavun, yeşil fasulye, havuç, soğan, pirinç, kuru kayısı ve yumurtada fiyat değişimi görülmezken, patlıcanda yüzde 22,4, sütte yüzde 13,8, nohutta yüzde 9,1, sivri biberde yüzde 7,7, dana etinde yüzde 6,6, kuzu etinde yüzde 1,6, yeşil mercimekte yüzde 0,7 oranında fiyat artışları görüldüğünü hatırlatan Bayraktar, hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak patlıcan fiyatlarının bir miktar yükseldiğini, hayvansal ürünlerden dana ve kuzu etinde fiyat artışlarının az da olsa devam ettiğini ve uzun zamandır kamuoyunun gündeminde de yer aldığı üzere, hayvancılıkta yaşanan sorunlar ve önümüzdeki Kurban Bayramı'na yönelik beklentilerin bu artışa yol açtığını kaydetti.

Buna karşılık üretici fiyatlarında, kırmızı mercimekte yüzde 2,8, kuru fasulyede yüzde 6,3, kuru incirde yüzde 6,7, kuru üzümde yüzde 7,1, salatalıkta yüzde 7,2, fındıkta yüzde 8,7, domateste yüzde 8,9, limonda yüzde 9,5, patateste yüzde 17,6, armutta yüzde 22,7 ve elmada yüzde 24,5 oranında fiyat düşüşleri görüldüğünü belirten Bayraktar, "Fiyatı düşen ürünlere baktığımızda; üretici fiyatlarında en fazla düşüş elmada görülmüştür. Elma hasadının yoğun olarak yapıldığı bir dönem olmasının yanı sıra,

rekoltede meydana gelen artış nedeniyle fiyat düşüşleri meydana gelmiştir. Kalıntı ile ilgili medyada yer alan haberler nedeniyle, mağdur olan yine üretici olmuş, armut fiyatlarında düşüş yaşanmıştır. Bir diğer fiyat düşüşü görülen ürün ise patatestir. Patateste hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyat düşüşleri görülmüştür. Üretici patatesini 35 kuruştan satarken, market raflarında patates hala 1 liradan satışa sunulmaktadır. Patatesin dışında fındık, armut, domates salatalık gibi

ürünlerde de üretici fiyatları düşerken market fiyatları artış göstermiştir. Üretici fiyatlarındaki düşüş market raflarına yansımamıştır" ifadelerini kullandı.

Alım gücü her geçen gün azalan tüketicilerin harcamalarını kıstığını ve gıda alımında yapılan bir kısıtlamanın, üreticilerin bin bir emekle ürettikleri ürünlerin tüketilmemesi anlamına geldiğini kaydeden Bayraktar, "Piyasaların bozulması neticesinde kaybeden hem üretici hem de tüketici olmaktadır. Özellikle son günlerde gündeme gelen gribal enfeksiyonlara karşı temizlik önlemlerinin yanı sıra, bağışıklık sistemini güçlendirmek de ayrıca önem taşımaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en etkili

yollarından biri dengeli beslenmedir. Üretici fiyatları ile market fiyatları arasındaki büyük fark, tüketicilerin dengeli beslenmesi önündeki önemli engellerden birini oluşturmaktadır. Üreticilerimizin mağduriyetinin giderilmesi, pazarlamada sıkıntı yaşamadan emeğinin karşılığını almaları, tüketicilerimizin de bu ürünleri uygun fiyatla tüketmesi sağlanmalıdır. Ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, pazarlama zincirinde yer alan tüm taraflar gereken hassasiyeti göstermelidir. Türkiye Ziraat Odaları

Birliği olarak konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 1 Kasım 2009 Pazar 11:38:00

Güncelleme :2 Kasım 2009 Pazartesi 09:44:51