5
Mayıs
2024
Pazar
ANKARA

Erdoğan'dan Baykal'a sert yanıt

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, "Başörtüsü, sadece saçları örten bir örtüdür, eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez"sözlerine, "Başı açığıyla, örtülüsüyle, bütün halkım benim vatandaşımdır, hepsine saygım var ama sizde bu yok" karşılığını verdi.

Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda, 2007 Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, kendisinden önce konuşan Baykal'ın eleştirilerine yanıt verdi.

Bazılarının, kendilerine göre cumhurbaşkanı profili çizerek, bir şeyler konuştuğunu belirten Erdoğan, "Öyle yaklaşımlar yapıyorsunuz ki siz, kendinizde değilsiniz" diyen Erdoğan, Hikmetyar'ın Türkiye'ye başbakan sıfatıyla ve devlet davetiyle geldiğini söyledi.

CHP'li milletvekillerinin tepkilerine Erdoğan, "Bilerek konuş, bilmeden konuşma" diye karşılık verdi. Erdoğan, Hikmetyar'ın, SSCB'ye karşı verilen mücadele için takdir edildiğini, kutlama ve davetlerin buna göre yapıldığını kaydetti.

Erdoğan, Yasin El Kadı'ya destek verdiğine yönelik eleştirileri de yanıtlayarak, El Kadı'yı tanıdığını, inandığını ve güvendiğini ifade etti. Erdoğan, "Param kadar kefilim, kefil olurum" dedi.

CHP'li Mustafa Özyürek'in, El-Kadı'nın "terörist" olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, "Terbiye dahilinde konuşun. Tanımadığınız, bilmediğiniz insan için terörist ifadesi kullanamazsın, kullanamazsın o kadar... Tanıdığım, bildiğim, Türkiye sevdalısı olan bir insan için bunu söylerim. Çünkü, tanıyorum, biliyorum, kendisine inanıyorum" diye konuştu.

Erdoğan, "BM'nin her gönderdiği o tür listede olanlar terörist mi?" diye sorarak, "Çok ayıp" dedi.

Baykal'ın, İstanbul'un imar düzenine, belediyelerin, mimarların değil, Oferlerin ve Arap şeyhlerinin karar verdiğini söylediğini belirten Erdoğan, "Siz, bir imar planı nasıl hazırlanır; bunu bilmeyecek kadar cahilsiniz. Plan başka, proje başka şeydir" dedi.

Baykal'ın, "Başörtüsü, sadece saçları örten bir örtüdür, eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez" cümlesine ise Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Merak ediyorum, acaba şu son zamanlarda grubunuza davet ettiğiniz, başörtülü benim sevgili vatandaşlarımı X-Ray cihazından geçirmek suretiyle mi içeri alıyorsunuz? Hangisinin ayıbı var, hangisinin ayıbı yok, bunları bu şekilde mi içeri alıyorsunuz? Teessüf ederim size. Bu ülkede, başı açığıyla, başı örtülüsüyle, bütün halkım benim vatandaşımdır, hepsine saygım var ama sizde bu yok."

Sözlerini tepkiler arasında sürdüren Erdoğan, Atatürk'ün 1 Mayıs 1920'de Mecliste yaptığı konuşmadan, şu bölümü okudu:

"Efendiler, meselenin bir daha tekerrür etmemesi ricasıyla bir iki noktayı arz etmek isterim: Burada maksut olan ve Meclis-i alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkes değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslamiye'dir, samimi bir mecmuadır. Binaenaleyh bu heyet-i aliyenin temsil ettiği hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiğimiz emeller, yalnız bir unsur-u İslam'a münhasır değildir. Anasır-ı İslamiye'den mürekkep bir kütleye aittir. Bunun böyle olduğunu hepimiz biliriz.

Muhafaza ve müdafaasiyle iştigal ettiğiniz millet bittabi bir unsurdan ibaret değildir. Muhtelif anasır-ı İslamiye'den mürekkeptir. Bu mecmuayı teşkil eden her bir unsur-u İslam, bizim kardeşimiz ve menafii tamamiyle müşterek olan vatandaşımızdır. Tahlisine azmettiğimiz vahdet, yalnız Türk, yalnız Çerkes değil hepsinden memzuç bir unsur-u İslam'dır. Bunun böyle telakkisini ve sui tefehhümata meydan verilmemesini rica ediyorum."

İstanbul'da yaptıkları icraatları anlatan Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezinin kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde açıldığını ifade ederken, CHP Sivas Milletvekili Nurettin Sözen itiraz etti. Erdoğan Sözen'den "dürüst olmasını ve doğruları konuşmasını" istedi.

Erdoğan, "Ek Protokol, şu çatının (Meclis) altından geçmedikçe bizi bağlamaz" diyerek; bu konuda, altında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın imzası olan bir tek belge bile bulunmadığını kaydetti.

Özgür ve müreffeh bir Türkiye'den yana olduklarını kaydeden Erdoğan, "Ben burada muhalefet liderinin diliyle konuşmayacağım. O dili kabul etmiyorum. O dil bize yakışmaz. Biraz önce bu kutlu çatının altında Cumhuriyet tarihinin en provokatif olayına şahit olduk" diye konuştu.


aa
Yayın Tarihi : 26 Aralık 2006 Salı 10:25:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?