Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Avrupa Komisyonu'nun tavsiye kararını açıklamasının hemen ardından yarın AB Büyükelçilerine yemek verecek.

Abdullah Gül, AB Büyükelçileri ile yarın öğle yemeğinde Ankara Palas'ta bir araya gelecek.

Yemeğin, Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmayı reddetmesine yaptırım olarak Avrupa Komisyonu'nun üyelik müzakerelerinin 8 başlığın askıya alınması ve diğer başlıkların kapatılmamasını önereceğini açıklamasından iki sona yapılacağı için büyük önem taşıdığı belirtiliyor.

VANHANEN ANKARA'YA GELİYOR

Öte yandan AB Dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, 11 Aralık'taki Genel İşler Konseyi toplantısı öncesi Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmayı reddettiği için Avrupa Komisyonu'nun yaptığı tavsiyeyi görüşmek üzere yarın Ankara'ya gelecek.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Vanhanen'e AB hükümetlerinin daha yumuşak bir yaklaşım benimsemeleri gereğini anlatacak. Benzer bir mesaj öğle yemeğinde AB Büyükelçileri ile bir araya gelecek olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından da iletilecek.

Matti Vanhanen, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin Ek Protokolü uygulamayı kabul etmediği için sekiz başlığın askıya alınmasını ve diğer başlıkların kapatılmamasını tavsiye edeceğini açıklamasının ardından yarın Ankara'ya "kritik" bir ziyaret yapacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek olan Vanhanen, Türkiye'nin tutumunu gözden geçirmesini sağlamak için bir son çaba göstereceği, Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in deyimi ile "altın gol" atmaya ikna etmeye çalışacağı da belirtiliyor.

İKİ KOLDAN İKNA ÇABASI

Ankara ise, AB hükümetlerinin Komisyon'un tavsiyesinden daha yumuşak bir yaklaşımı benimsemelerini sağlamak istiyor. Bu amaçla, yarın iki koldan çaba gösterilecek. Bu yöndeki mesaj, Başbakan Erdoğan tarafından Vanhanen'e iletilecek. Dışişleri Bakanı Gül de, benzer bir çağrı öğle yemeği için Anka Palas'a davet ettiği Ankara'daki AB Büyükelçilerine yapacak.

AB hükümetlerinin sert bir tutum takınmaları halinde Türkiye-AB ilişkileri ve müzakere sürecinin olumsuz etkileneceği düşünülüyor. Bu arada, Türk kamuoyunun AB üyeliğine desteğinin daha da azalmasından korkuluyor.

FİNLANDİYA'NIN ÇABALARI SONUÇSUZ KALMIŞTI

Kıbrıs konusunda bir "uzlaşı" sağlanması için son haftalarda yoğun bir çaba gösteren Finlandiya, önerdiği formülü kabul ettiremedi. Türkiye'nin limanlarını açmasının karşılığında Magosa limanının uluslararası ticarete açılmasını öngören Finlandiya'nın önerileri, Ankara ve KKTC tarafından dengesiz ve kabul edilemez bulundu.

Finlandiya'nın formülünün en tartışmalı unsuru, kapalı Maraş kentinin BM'ye teslim edilmesi önerisi oluşturdu. Türkiye ve KKTC, Maraş'ın BM çerçevesinde sağlanacak kapsamlı çözümün bir parçası olduğunu belirterek Maraş'ın dahil edilmesine karşı çıktı.

Matti Vanhanen, Türkiye ziyareti öncesi yaptığı açıklamada Dönem Başkanlığının, Türkiye'nin müzakere sürecinin normal bir biçimde sürmesini sağlayacak bir çözüm bulmak için çok yoğun temaslar yaptığını anımsatarak Başkanlığın geçen pazartesi günü mevcut koşullarda anlaşmanın sağlanamayacağı kanısına vardıklarını kaydetti.

TÜRKİYE EK PROTOKOLE UYMAYA MECBUR

Türkiye'nin Ek Protokolü uygulamaya mecbur olduğunu söyleyen Vanhanen, Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmediği için 11 Aralık'ta AB dışişleri bakanları düzeyinde toplanacak olan Genel İşler Konseyi'nin bir karar vereceğine dikkat çekti.

Vanhanen, Avrupa Komisyonu'nun Bakanlara sunmak üzere yaptığı tavsiyenin Genel İşler Konseyi'nde yapılacak görüşmeler için "sağlam bir temel" oluşturacağını düşünüyor.

11 Aralık'ta alınacak kararın "AB'nin aday ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri beklentisini yansıtması gerektiğini belirten Vanhanen, bununla birlikte kararın "üyelik müzakerelerinin devamını sağlaması ve koşullar yerine getirildiğinde normalleşmesine olanak vermesi" gerektiğini de söylüyor.