Hacettepe Akademik Yılı törenle başladı
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen, AK Parti'nin sivil Anayasa çalışmasını sert bir dille eleştirerek, "Seçimden hemen sonra alelacele yeni Anayasa hazırlamanın gerekliliğini, bu işin neden ilk tercih olduğunu, yok yere toplumda birçok tartışmayı başlatıp toplumu germenin nedenini anlayamıyoruz" dedi.
Hacettepe Üniversitesi'nin 2007-2008 Akademik Yılı Beytepe Açıkhava Tiyatrosu'nda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı bir törenle başladı. Cumhurbaşkanı Gül'ü, törene gelişinde Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen karşıladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlanan törenin açılış konuşmasını yapan Rektör Özgen, AK Parti'nin hazırladığı sivil Anayasa çalışmasını eleştirdi. 2 ay önce yapılan genel seçim sonuçlarının doğru bir şekilde yorumlanması gerektiğini ifade eden Özgen, Türk toplumunun çoğunluğunun kavgayı değil, uzlaşmayı istediğini kaydetti. Uzlaşının iki taraflı olması gerektiğinin de altını çizen Özgen, "Seçimden hemen sonra alelacele yeni anayasa hazırlamanın gerekliliğinin, bu işi neden ilk tercih olduğunu, yok yere toplumda birçok tartışmayı başlatıp toplumu germenin nedenini anlayamıyoruz" dedi.
Anayasa değişikliği konusunda izlenen yolun sağlıklı bir yol olmadığına işaret eden Özgen, her gün gazete sayfalarına bir iki madde verilip tartıştırılarak yasanın bir bütün olarak ele alınmasının engellendiğini, bu durumun zihinlerde sorulara neden olduğunu söyledi. Anayasa'nın ilk üç maddesinin değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez hükümler olduğunu hatırlatan Özgen, "Acaba değiştirilmesi için önerilmesi dahi mümkün olmayan maddeleri değiştirecekmiş gibi kamuoyunda tartıştırıp sonra da geri adım atmak ve bu şekilde diğer maddeleri gözden saklamak mıdır maksat? Bu bir yöntemdir. Bu durumda şeffaflıktan bahsedemezsiniz. Böyle olunca bu anayasada 1982 Anayasası'nda olduğu gibi çıktığı gün redde uğrayacaktır" uyarısını yaptı.
Hükümete 'Bir partiler üstü uzlaşı metnine ulaşılsa daha iyi olmaz mıydı?' diye seslenen Özgen, bazen toplumlarda demokrasi adına marjinal görüşlerin çıkabileceğini ancak hiçbir demokrasinin kendini yok etme hakkını karşısındakine vermediğini vurguladı. Aklıselim sahibi çoğunluğun bu uç yaklaşımları engellemesi gerektiğini belirten Özgen, toplumda uzlaşı kültürü yerleşmediği için her konuda ikiye ayrılma olduğunu ve bir kör dövüşü yaşandığını öne sürdü. Özgen yakın geçmişte yaşanan sağ-sol, faşist-komünist ilerici-gerici çatışmasının, bugün yaşanan laik-antilaik kutuplaşmasının toplumu nasıl gerdiğini, ulusal bütünlüğü nasıl tehdit ettiğinin herkes tarafından bir kez daha düşünülmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle her düzeyde yöneticinin kamplaşmalara yol açabilecek davranış ve sözlerden özenle kaçması gerektiğini ifade eden Özgen, "Bunun üstlenilen tarafsızlık ilkesinin bir gereği olduğunu asla unutmamalıdır" şeklinde konuştu.
Özgen konuşmasında yeni Anayasa taslağı karşısındaki tutumları nedeniyle rektörlere eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a üstü kapalı cevap verdi. Üniversitelerin ülke sorunlarıyla ilgili konularda fikir söylemesinin çağdaşlaşmanın ve demokrasinin bir gereği olduğunu belirten Özgen şunları söyledi:
"Bu durum üniversitelerin bizatihi varlık nedenidir. Düşünmeyen, eleştirmeyen, siyasal iktidarların güdümüne girmiş bir üniversite, üniversite olmaktan çıkar. Siyasal iktidarların üniversitenin görüş bildirmesinin siyaset yapıyorlar diye eleştirip küçümsenmesi, üniversiteyi dışlayıcı bir tavır içine girmesi çağdaş demokrasilerde kabul edilebilecek bir tutum değil. Üniversiteler siyasi iktidarlardan farklı düşünebilir, onun uygulamalarını eleştirebilir. Eleştirmesi hem doğal, hem gereklidir. Aksi takdirde biliniz ki rejimin teminatı gitmiştir ve bu teminat herkese ama herkese lazımdır. Bu nedenlerle her kademedeki yöneticinin kamplaşmaya yol açmaması gerekmektedir."
"Her birimizin tabii ki dini inancı var. Ancak bilime inançlarımızla yaklaşmayız" diyen Özgen, dindar insanlarla hiçbir sorunlarının olmadığın söyledi. Özgen konuşmasında Kürt vatandaşlarıyla da hiçbir sorunlarının oluşmadığını sorunlarının Kürt milliyetçiliği yaparak ulusal bütünlüğü parçalamaya yönelik çaba içinde olanlarla olduğunu söyledi. Özgen, "Tüm dünya Türk insanını PKK terör örgütü tehdidi altında olduğunu ve sabrının da bir sınırı olduğunu bilmelidir" diye konuştu.
Özgen'in konuşması büyük alkış toplarken Cumhurbaşkanı Gül, Özgen'i sadece konuşmasının bitiminde alkışladı. Gül konuşmasını bitirdikten sonra yanına gelen Özgen'i ayağa kalkarak tebrik etti.
