Kızılay'ın topladığı paralara engel!

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Gazze için toplanan yardım paralarının hesaplarda durduğunu belirterek, "Bize emanet edilen paralar kasalarımızda duruyor. Bir kısmını malzeme olarak alıyoruz ve taşıyoruz ama para olarak ilk günden bugüne kadar Gazze'ye para biz gönderemedik. Yasal yollarla buraya para göndermek hakikaten zor. Biz gönderemedik buna beceriksizlik diyin ama uygulama budur" dedi.

Türk Kızılayı'nın Filistin halkının yaralarını sarmak için başlattığı 'Gazze Ağlamasın' yardım kampanyasına iş dünyasının desteği devam ediyor. Kampanyaya Ankara Giyim Sayanicileri Derneği (AGSD) giyim ve ayakkabı, Konya Eczacı Odası da ilaç bağışı ile kampanyaya destek verdi. Türk Kızılayı Genel Merkezi'nde düzenlenen yardım törenine AGSD Başkanı Canip Karakuş ve Konya Eczacı Odası Başkanı Harun Kızılayı ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali burada yaptığı konuşmada, yardımın küçüğü büyüğü olmayacağını belirterek, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği ve Konya Eczacı Odası'nın saldırıların olduğu ilk günden itibaren yardımda bulunduğunu söyledi. Küçükali, AGSD Başkanı Canip Karakuş, Gazze'ye yapılan saldırının bir daha tekrarlanmamasını istediklerini belirterek, AGSD olarak Türk Kızılayı'nın her zaman yanında olacaklarını söyledi.

Konya Eczacı Odası Başkanı Harun Kızılay da, savaşın ilk gününden itibaren çalışmalara başladıklarını ve Türk Kızılayı aracılığı ile ilaç yardımında bulunduklarını söyledi. Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yardımların Gazze'ye ulaşmadığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Küçükali, Gazze'de iki kapının bulunduğunu, bunlardan birisinin Kerem Şalom kapısı diğerinin de Refaph Kapısı olduğunu söyledi.

Refah Kapısı'nın Mısır'ın kontrolünde olduğunu, Kerem Şalom Kapısı'nın da İsrail'in kontrolünde olduğunu belirten Küçükali, yiyecek ve giyecekleri Türk Kızılayı'nın bu kapıdan içeri gönderdiğini ilk günlerde de dünyada iki kuruluşun bu kapıdan içeri girdiğini belirtti. Refah Kapısı'nın Mısır'ın kontrolünde olmasına rağmen İsrail'in vereceği talimatların uygulandığını vurgulayan Küçükali, bu kapıdan sadece ilaç ve medikallerin içeri alındığını dile getirdi.

Refah Kapısı'ndan ilaçlar içeriye girdikten sonra güvenlik bölge denilen bir bölgede ilaçların indirildiğini ve kamyonların geri döndüğünü anlatan Küçükali, "15 kilometre sonra İsrail'in kurduğu bir barikat var. Bu barikatta duruyosunuz. Ekipleri çıkıp arıyorlar. Beyan ettiğinizin dışında bir mal varsa onu imha ediyorlar. Buradan başka bir malzeme girmiyor. Deniz yoluyla da hiçbir insani yardım malzemesi içeri girmiyor. Girişler yasaktır ve deniz yoluyla olan malzemelerde geri dönüyor. Bizim girdiğimiz kapı Kerem Şalom kapısıdır. Bu kapıda da bir sıkıntı ile karlaşmadık. Bize emanet edilen her türlü mal ihtiyaç sahiplerine götürüldü ve dağıtıldı" dedi.

Gazze'ye para gönderemediklerini belirten Küçükali, "Uluslararası bankacılık henüz orada çalışmış değil. Para dolar ise önce Amerika'ya gidiyor sonra İsrail'in kontolünde para istenirse oraya gidiyor. Para eğer euro ise önce Almanya'ya gidiyor yine İsrail'in kontrolünde istiyorsa oraya veriliyor. Böyle kontrollü bir iş var. Hem denizde, hem havada hem de karada var. Bize emanet edilen paralar kasalarımızda duruyor. Bir kısmını malzeme olarak alıyoruz ve taşıyoruz ama para olarak ilk günden bugüne kadar Gazze'ye para biz gönderemedik. Yasal yollarla buraya para göndermek hakikaten zor. Biz gönderemedik buna beceriksizlik diyin ama uygulama bu. Savaşın olduğu ilk günler orada elektrik de kesilmişti. Elektriğin olmadığı yerde teknolojiden bahsetmek de hiç doğru değil hastanelerde bile jeneratörler çalışmıyor. Yaptığımız herşey kayıt altındadır. Bize ve başbakanlığa verilen para bloke. Çünkü biz o paralarla ne yaptığımızı Başbakanlığa ve Dışişleri Bakanlığı'na bildiriyoruz. Bizim kampanyada topladığımız paranın tamamı 9 milyon TL'dir. Bunun zaten büyük bölümünü oraya taşıdık. Malzeme olarak taşıdık" diye konuştu.