Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, kömürün kirli bir enerji kaynağı olduğu iddialarının yanlış olduğunu belirterek, "Amerikası, Almanyası elektriğinin yüzde 50-52'sinin kömürden üretiyor. Romanya yüzde 90'ının üretiyor. Avustralya aynı şekilde. Yani bunlar enayi mi? Bize gelince 'Bacadan kül geliyor, şu oluyor, bu oluyor. Ölüyoruz, herkes bundan ölüyor, kanser çoğalıyor' Yok böyle bir şey" diye konuştu.
 
Bakan Güler, Türkiye Kömür İşletmeleri'nde (TKİ) düzenlenen, "Kömür ve Enerji Semineri"ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Güler, özellikle dış politika açısından bir enerji diplomasisi yürüterek enerji konusunu makro düzeyde ele aldıklarını anlattı. Bunu için de Türkiye'yi bir enerji koridoru haline getirdikten sonra şimdi de terminal konseptini ortaya koyarak, ülkeler arasında karşılıklı bağımlılığı ele alan, ama Türkiye'yi de etkin bir aktör olarak sisteme sokma çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
 
"Kömür bizim canımız, her şeyimiz" diyen Güler, kömür konusundaki belirgin tercih ve kararlılıklarını sürdürdüklerini dile getirdi. Güler, uzun süredir doğalgaza bağımlılık, kaynak çeşitliliği bakımından daha dar parametrelerle ilgilenme özelliğini şimdi daha geniş bir sahada, kaynak ve ülke çeşitliliğini esas alan bir politikaya dönüştürdüklerini ifade ederek, "Enerji denince 'Zam var mı yok mu, kriz var mı yok mu?' cümleleri arasında yapılanlar kaybolup gidiyor. Böyle birşeyi bu sektör hak etmiyor. Yani büyük, çok önemli şeyler yapıyoruz" dedi. Enerji konusunda yanlış döşenmiş rayları sökerek yeni bir rotada rayları döşediklerini ve sonra da vagonları bunun üzerine yerleştirmeye çalıştıklarını belirten Güler, "Ondan sonra da inşallah doğru yolda gideceğiz. Bu doğru yolda giden enerji politikasındaki en önemli kalem kömürdür. Kömüre tekrar dönüşü, cek-cakla değil, uygulayarak gerçekleştiriyoruz. Bunu için ne yaptık? Önce TKİ'yi daha dinamik bir hale getirdik. (Kömür sahalarını) özel sektöre açtık. Rezervlerimizi sadece üzerinde gezindiğimiz, lafını ettiğimiz kaynaklar olarak değil, elektrik üretiminde. 'Gel arkadaş buraya santralini kur, karşılığında da bize bir miktar elektrik ver.' Biz bu şekilde 7 sahayı ihale ettik ve kömür şu anda yok satıyor. Tıpkı değirmene bir miktar buğday götürüp un almak gibi. Böyle bir sistemi oturttuk. Ayrıca terk edilmiş 6 sahayı özel sektöre açtık. 14 bin kişi şimdi buradan ekmek yiyor. O kömür şu anda hem ısıtmada kullanılıyor, hem elektrik üretilecek, hem de fakir fukaraya bunları dağıtıyoruz" dedi.
 
4.5 milyon ton kömürün fakir fukaraya dağıtıldığını ve bunun siyasi iradeyle ve iş bilmeyle olduğunu belirten Güler, madencilerin hayatlarını kaybetmelerinin ve yaralanmalarının önlenmesi için de uygulamalı eğitim başlattıklarını ve bunu sürekli yapmak istediklerini belirtti.

"AFŞİN-ELBİSTAN C VE D'NİN TEKLİF TARİHİNİ UZATMAYACAĞI" 

6 yıllık bir proje hazırladıklarını ve bu kapsamda, 170 bin metre sondaj, 30 bin kilometrelik alanda tarama ve 1 milyar ton da kömür hedefi koyduklarını belirten Güler, bu hedefe neredeyse 2 yılda ulaştıklarını bildirdi. Güler, "İki yılda 160 bin metre sondaj yapıldı. 800 milyon ton kömür tespit ettik. Masraflar çıktıktan sonra 20 dolar kalsa 16 milyar dolar yapar. Lafı sözü bırakalım rakamlara bakalım" diye konuştu. Türkiye'nin çok kömür olduğunu ve bunun için kolları sıvayıp, botları giyerek araziye çıkmak gerektiğini ifade eden Güler, "Öyle kravatla sıcak odalarda oturarak, sekreterler sıcak çayımızı kahvemizi getirerek kömür aranmıyor. Kömür politikası böyle değişmiyor. Kömür politikası lafla da değişmiyor. Kömür politikasında çekicinizi alacaksınız, arazide kayalara vuracaksınız. Bu işi seveceksiniz, ondan sonra da yapacaksınız" dedi.
 
Güler, Afşin-Elbistan C ve D Santralleri için de 19 Aralık'ta tekliflerin alınacağını hatırlatarak, "İhaleyi uzatmıyoruz. Bazı beklentiler var ama uzatmayacağız. Teklifini veren verir. Bir gün dahi gecikmeden o santralleri kuracağız" şeklinde konuştu.
 
"Kömür pistir, kirlidir, hatta geri bir teknoloji ürünüdür, geri bir enerji üretimi sürecidir" şeklinde bir hava oluştuğunu belirten Güler, "Hayır öyle bir şey değil. Amerikası, Almanyası elektriğinin yüzde 50-52'sinin kömürden üretiyor. Romanya yüzde 90'ının üretiyor.
Avustralya aynı şekilde. Yani bunlar enayi mi? Bize gelince 'Bacadan kül geliyor, şu oluyor, bu oluyor. Ölüyoruz, herkes bundan ölüyor, kanser çoğalıyor.' Yok böyle bir şey. İşte İsrail'e dün gittim. Kurmuş kömür santralini Akdeniz'e tertemiz yapıyor. Yatağan'ın, Kemerköy'ün baca sorunları da artık kalmıyor. Kömüre siz de sahip çıkın" açıklamasında bulundu.