İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfınca (İLKAV) "Kurana sahip çıkmaya, bu büyük zulme itiraz etmeye, zalimleri protesto etmeye çağırıyoruz" adı altında bir protesto gösterisi düzenlendi.
Abdi İpekçi Parkında toplanan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık bin kişi, "Kuran bizim şerefimiz, feda olsun her şeyimiz", "Kurana uzanan eller kırılsın", "Zulme karşı direneceğiz", "Kuran-ı hayata taşıyacağız", "Kuranın çağrısı nura ve adaletedir, ABD ve İsrail karanlığın çeteleridir" şeklinde döviz ve pankartlar açtı. Tekbir getiren grup, "Katil Şaron, Katil ABD", "İslami direniş engellenemez", "Kurana uygun yaşacağız", "Kahrolsun İsrail terör devleti" gibi sloganlar attı. Protesto gösterisinde bulunanların büyük çoğunluğunun, ellerinde Kuran-ı Kerim bulundurduğu görüldü.
Grup adına bir basın açıklaması yapan İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, zalim emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin Kurana ve İslama yönelik küresel boyuttaki alçakça saldırı ve hareketlerine karşı seslerini, itirazlarını yükseltmek ve ahlaksız terör devletlerini telin etmek için toplandıklarını belirterek, "ABD ve İsrail öncülüğündeki işgal, katliam, işkence ve tecavüz çetesi tüm İslam coğrafyasında terör estirmektedir. Afganistan, Irak ve Filistin başta olmak üzere neredeyse tüm İslam coğrafyasında sivil halklara yönelik katliamlar yapan, adam kaçıran, çeşitli işkenceler yapan emperyalistler aslanda her yerde Kuran ve İslamla savaşmaktadırlar" dedi. Sırbistan, Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistanda renkli devrimler yapmakla övünen emperyalistlerin, sıra Özbekistana gelince utanmaz bir iki yüzlülükle kanlı diktatörün safında yer aldıklarını vurgulayan Pamak, "Çünkü Özbek halkı, tıpkı Afgan, Irak ve Filistin halkları gibi İslami duyarlılığı yüksek bir halk olarak Kuranın hakimiyetini istiyordu. Tevhid, adalet ve özgürlük istiyordu. O halde, Özbek halkına da tıpkı Afgan, Irak ve Filistin halkına reva görülen şiddet ve terör politikaları uygulanmalıydı. Ve öyle de yapıldı" diye konuştu.
Emperyalist batı devletlerinin ve yerli işbirlikçilerinin Kurana ve İslami kimliğe karşı olduklarını söyleyen Pamak, bu yüzden Afganistan, Irak, Filistin, Çeçenistan, Özbekistan ve Guantanamoda hep Kuranla ve İslami kimlikle savaşıldığını kaydetti. İslami direnişi kırmak için İslami kavramların yasaklandığını, uyduruk kutsal kitaplar yayınlandığını ve "Kadın mescitleri fitnesi" gibi gündemler oluşturulduğunu ifade eden Pamak, sekülerleştirme, batılı değerler istikametinde dönüştürme amaçları Modern İslam, "liberal İslam", "Amerikan İslamı", "Avrupa İslamı" gibi uyduruk tanımların yapıldığını kaydetti. Müslümanların her türlü işkence, tecavüz ve katliamlar yapılarak sindirilmeye, çözülmeye, çökertilmeye ve yıldırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Pamak, son ve en aşağılayıcı yöntem olarak da Kurana hakarete yönelindiğini belirtti. Pamak şöyle dedi:
"Kutsal kitabımıza, bütün insanlığı karanlıktan ve zulümden kurtarmak için indirilmiş bir Nur olan ve Müslümanların uğruna her şeyi feda etmeyi göze alacakları Kurana alçakça hakaretleri yapabilecek derecede aşağılara düşen bir kimliği sergiliyorlar. Kuranın hayvanlardan bile aşağı olarak nitelendirdiği seviyesizlikleri cüretkarca gerçekleştiriyorlar."
Pamak, Kitabın mirasçıları olma şerefine ulaşabilmenin yolunun Kurana sarılmaktan, Kuranın mesajını tahrife yönelik tüm projelere direnmekten, Kurana hakarete yeltenen alçaklara layık oldukları cevabı vermekten ve her şeyini Kuran yolunda feda etme bilincini ve adanmışlığına kuşanmaktan geçtiğini ifade ederek, "Hiç bir projeniz, hiç bir saldırınız bizi Kuranın aydınlık yolundan ayıramayacaktır" şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından, yapılan saldırıları protesto için tüm toplulukça 1 dakika Kuran-ı Kerim okundu. Protesto gösterisi dua okunmasının ardından olaysız sona erdi.