Türkiye'deki müze ve ören yerlerinin sayısının 56'a yükseltileceğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yılmaz Güney'e vatandaşlığı tekrar verilmesiyle ilgili olarak, "Türkiye'nin yetiştirdiği tüm değerleri ideolojik inançlarına bakmaksızın, Türkiye'nin yetiştirdiği bütün çiçekleri, renkleri ve güzellikleri kucaklamaya hazırız Türkiye'nin yetiştirdiği bütün çiçekleri, renkleri ve güzellikleri kucaklamaya hazırız" dedi.

Müze ve Ören Yerleri satış alanları ve ticari faaliyetlerin yönetimi, yürütülmesi, geliştirilmesi, ürün ve hizmet tedariki projesinin ihalesiyle ilgili Bakanlıkta basın toplantısı düzenleyen Günay, Türkiye'nin birçok tarihi zenginliğe sahip olduğunu, bu nedenle bu projeyi çok önemsediğini söyledi.

Projeyi yenilikçi bir adım olarak değerlendiren Günay, Türkiye'de şu anda 9 müze ve ören yerinde satış noktası bulunduğunu, bunu 56'ya çıkarmayı hedeflediklerini ve Türkiye'nin tarihsel ve kültürel zenginliklerini çok çeşitli mekanlarda dünyaya tanıtmaya çalıştıklarını kaydetti.

Türkiye'nin geleneksel ürünlerini zengin pazarlarla tanıştırmaya çalışacaklarını ve oluşturulacak satış alanlarının iletişimle sürekli tanıtım noktası haline getirileceğini kaydeden Günay, ''Proje, daha çok istihdam olanağı, daha büyük bir pazar ortaya çıkacak. Müzelerimize ören yerlerimize gelen insanların orada gördükleri ortam veya oradan aldıkları herhangi bir ürün Türkiye'yi olumlu biçimde anımsamalarına tekrar gelme duygularını içlerinde hissetmelerine yol açacak. İnsanlar, son zamanlarda bir büyük tüketim alışkanlığı içinde hafta sonlarını alışveriş merkezlerine giderek değerlendiriyor. İnsanlar alışveriş merkezleri yerine kültür sanat ortamlarına, müze ve ören yerlerine gidebilirler, ama buralara gitmeyi özendirecek düzenlemeler yapmak gerekir. Arayışımızın birisi de budur. İnsanlarımızın bu tür yerlere gitmesini özendirecek bir tür düzenleme yapacağız. Hem gelirimizi hem niteliğimizi hem de kalıcılığı arttırmaya çalışmaktır" dedi.

Geçen yıl müze ve ören yerleri ziyaretçi sayısının yüzde 26 artarak 22.6 milyona ulaştığını belirten Döner Sermaye İşletmesi Merkez (DÖSİM) Müdürü Tolga Tuyluoğlu ise, müzelerin ülke tanıtımındaki öneminin bugüne kadar yeterince değerlendirilemediğini ve müzelerin aslında önemli bir ticari kapasiteye de sahip olduğunu kaydetti. Tuyluoğlu, ''Bu ticari kapasiteyi hayata geçirememekten yakınıyorum. Bu mekanlara yapılacak satış alanları, müze giderlerinin büyük bir bölümünü karşılayacaktır. Tanıtıma büyük katkı sağlamaktadır. Bu nedenle dünyada çok fazla örneği görülen böyle bir projeye başladık" dedi.

İhale sonucunda 56 müze ve ören yerine yapılacak satış alanlarının blok halinde tek firmaya verileceğini, sözleşme süresinin 8 yıl olacağını ifade eden Tuyluoğlu, DÖSİM'in şu anki gelirlerinin birkaç milyon TL gibi düşük bir miktarda olduğunu, projeyle bu gelirin kat kat fazlasını elde etmeyi umduklarını bildirdi.

"KALBİMİN YARISI BURADAYSA KARDEŞİM, YARISI FİLİSTİN'DEDİR"

Sözleşme süresinin uzunluğuna yönelik soru üzerine, tüm sürecin herkese açık saydam ve katılımcı şekilde yapılacağını, bu sürecin ciddi bir yatırım gerektireceğini ve bu nedenle özel sektörün böyle bir yatırıma iki yıl için girmeyeceğini söyleyen Günay, üretilecek ürünler konusunu Türkiye ve dünyadaki sanatçılarla değerlendirebileceklerini ifade etti. Günay, 'Nazım Hikmet'e Türk vatandaşlığının iade edilmesi ile ilgili bir soru üzerine, şairin haksız yere elinden alınmış olan hakkının iade edildiğini belirtti.

Günay, Yılmaz Güney'e de vatandaşlığının geri verilmesine ilişkin bir soru üzerine, ''Başka konular gelirse hepsini yaparız. Her türlü haksızlığı baskıların yaratmış olduğu her türlü sancıyı sıkıntıyı giderme konusunda kararlıyız. Türkiye'nin yetiştirdiği tüm değerleri ideolojik inançlarına bakmaksızın, Türkiye'nin yetiştirdiği bütün çiçekleri, renkleri ve güzellikleri kucaklamaya hazırız" dedi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarıyla ilgili sorular üzerine Günay, Nazım'ın bir şiirine gönderme yaparak, "Kalbimin yarısı buradaysa kardeşim, yarısı Filistin'dedir, yarısı Gazze'de bombalanan bir evin içindedir'' şeklinde konuştu. Ortadoğu'da kalkınma ve gelişme için ilk şartın barış olduğunu kaydeden Günay, ''Bu savaşın bir an önce son bulmasını diliyorum. Bu yılın başında barış diliyorum. Çocuklar ölmesin, Nazım'ın söylediği gibi şeker de yiyebilsinler" dedi.

2008 yılını değerlendiren Günay, ekonomik krizin turizmde de etkisini gösterdiğini ancak Türkiye'nin her şeye rağmen turizmde iyi bir yıl geçirdiğini belirterek, "Kasım ayının sonunda gelen ziyaretçi sayısı 25 milyonun üzerindeydi. Aynı ölçümlemeyle devam edersek aralık sonu itibariyle 26 milyonun üzerindeyiz. 26 milyonu yakalayabilecek miyiz diye bir tartışmamız vardı. Şu anki projeksiyon bize 26 milyonun üzerinde bir yerde durduğumuzu gösteriyor. Turizm gelirleri açısından kişi başı gelirde artış var. Toplam gelirin de 20.5 milyar dolar civarında olacağını öngörüyoruz. Almanya'daki reklamlara bu ay başlanacak. Ocak ayının sonu itibariyle 80'i aşkın ülkede reklam faaliyetleri devam edecek. Dünyada ciddi artış beklenmiyor. Ama bizim hedefimiz bu yıl da dünya ortalamasının ciddi biçimde üzerinde olmak ve bu artışı korumak'' dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 7 Ocak 2009 Çarşamba 17:33:55

Güncelleme :7 Ocak 2009 Çarşamba 17:37:08