3
Mayıs
2024
Cuma
ANKARA

Müzede bir garip soygun

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi son yılların en ilginç hırsızlık olayına sahne oldu. Ayasofya Müzesi'nden görevi suistimal suçlamasıyla Ankara Resim ve Heykel Müzesi'ne sürülen özel güvenlikçi Veli T., her biri 600 bin TL değerinde 3 tablo çaldı.

Çaldığı eserleri dört arkadaşıyla birlikte İstanbul'da satmaya çalışan güvenlikçi, fikir danıştığı profesörün durumu yetkililere bildirmesi üzerine tabloları müzenin bahçesine bıraktı. Gözaltına alınan Veli T. serbest bırakılınca görevine geri döndü.

Ankara'daki sanat eseri soygunu hırsızların 'acemiliği' sonucu ortaya çıkarıldı. Savcılık soruşturmasındaki iddialara göre, 2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca hakkında görevi suistimalden suç duyurusunda bulunulan Veli T., Ankara'ya sürüldü. Yaklaşık dört yıldır burada çalışan güvenlik görevlisi, müze müdürünün odasına girerek deponun anahtarına ulaştı. Ardından depodan Şevket Dağ'ın 'Türbe Kapı' ile İbrahim Çallı'nın 'Osman Hamdi' ve bir eserini daha aldı. Eserleri pazarlamak amacıyla arkadaşı M.Y. ve S.K. ile irtibat kurdu. Sonra da emekli bordo bereli binbaşı olarak tanıdıkları A.Z.A.'yı aradılar. Eserlerin pazarlanmasında kendini emniyet müdürü olarak tanıtan işadamı E.S. de devreye girdi. Zanlılar emekli havacı Binbaşı F.S.'nin bürosunda bir araya gelerek plan yaptı.

Binbaşı F.S.'nin dışındaki zanlılar iki araç ile İstanbul'a giderek tabloları pazarlamak istedi. Değerini öğrenmek amacıyla İstanbul'da TMSF'de bilirkişi olan Prof. Dr. Dinçer Erimez'e tabloları gösterdiler. Eserlerin arkasındaki mühürden çalıntı olduğunu anlayan Erimez zanlılara, "Bu eserleri satmaya kalkarsanız başınız derde girer." dedi. Tabloları koleksiyonculara satmak isteyen zanlılar kimlik fotokopisi istenince sıkıntıya girdi. Zanlıların sahte kimlik çıkarma çabaları da sonuçsuz kaldı.

Sicil dosyasından teşhis etti

Zanlıların kapısını çaldığı Prof. Dr. Dinçer Erimez, Ankara'ya gelerek Resim ve Heykel Müzesi Müdürü Ömer Gündoğdu'ya bazı kişilerin müzeye ait eserler hakkında kendisinden bilgi almaya çalıştığını söyledi. Veli T.'den şüphelenen Gündoğdu, Erimez'den sicil dosyasındaki resimlerden teşhis yapmasını istedi. Dinçer Erimez, Veli T.'yi teşhis etti. Bu arada Gündoğdu'ya ilginç iki telefon geldi. İlk telefonda, 'Merak etmeyin, emanetleriniz bizde' mesajı verildi. İkinci telefon görüşmesinde ise, 'Emanetlerinizi bahçeye bıraktık' denildi. İncelemede zanlıların tarihî eserleri bahçeye attıkları anlaşıldı. Müze Müdürü Gündoğdu, Veli T.'yi yanına çağırırken emniyete de haber verdi. Asayiş Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Veli T., olayı inkâr etti. Polis, bağlantılarını ortaya çıkarınca da suçunu itiraf etti. Güvenlikçi ile birlikte hareket eden diğer şahıslar da gözaltına alındı. Emekli Binbaşı F.S. zanlıların arkadaşı olduğunu, sadece bürosunu kullandıklarını söyledi. Polis zanlıların telefon takibinden Prof. Erimez'in sözünü ettiği tarihlerde İstanbul'da olduklarını tespit etti. Veli T. ise İstanbul'a avukatı ile görüşmeye gittiğini öne sürdü. Ancak zanlının avukatı ile telefon görüşmesi dahi gerçekleştirmediği saptandı. Tarihî eserlerde yapılan incelemede de zanlıların parmak izine ulaşıldı.

Güvenlik görevlisi Veli T., çıkarıldığı mahkemede işkence altında ifade verdiğini savundu. Zanlılar, tarihî eserlerin teslim edilmesi ve suçlamaları kabul etmemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ayasofya Müzesi'ndeki görevi suistimal davası devam eden, sürgüne gönderildiği müzede de suçlanan Veli T. tekrar Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ndeki görevine döndü. Hırsızlık olayı ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı da soruşturma başlattı.

İHA
Yayın Tarihi : 25 Şubat 2009 Çarşamba 20:37:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?