4
Mayıs
2024
Cumartesi
ANKARA

Opera-balede yerli yapıt sağanağı

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde (ADOB), 2007-2008 sanat sezonunda “yerli yapıt sağanağı” yaşanacak. ADOB, sezon içerisinde 3’ü yeni 8 yerli eseri izleyiciyle buluşturacak.


ADOB’un yeni sezonda seyirci karşısına çıkaracağı yeni yerli eserlerin başını “Mevlana Oratoryosu” çekti. Sezonun açılışında sahne alan yapıt, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Kültür Bakanı Talat Sait Halman’ın çevirisini yaptığı 80 rubaiden oluşuyor.


ADOB Genel Müzik Direktörü Mustafa Erdoğan’ın imzasını taşıyan eserde, Soprano Şule Köken, Mezzo Soprano Ferda Yetişer, Tenor Murat Karahan ve Bas Sabri Karabudak, solist olarak yer alıyor. Oratoryoda sanatçılara Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve Korosu eşlik ediyor.

CUMHURİYET TARİHİNİN İLK OPERASI
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni müzik politikasına uygun bir Türk operası bestelenmesi için talimat verdiği ve konusunu bizzat şekillendirdiği “Özsoy” operası da yeni sezonda Başkent seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Devlet Opera ve Balesi’nin (DOB) dev prodüksiyonu, 3 Kasımda izleyici karşısına çıkacak.

İlk kez 1934 yılında seyirciyle buluşan, Cumhuriyet tarihinin ilk operası “Özsoy”, Başkent sahnelerine en son 25 yıl önce 1982’de geldi. DOB, eseri bu sanat sezonunda yeniden repertuvarına alırken, yapıtı Evin Atik Yerli sahneye koyacak.

Orkestrayı Şef Bujor Hoinic’in yöneteceği eserin dekor tasarımı Nihat Kahraman’a, kostümleri Nursun Ünlü’ye ait... Işık düzenini Fuat Gök’ün hazırladığı yapıtta Cem Beran Sertkaya, Sayra Seyhan, Savaş Gençtürk, Görkem Ezgi Yıldırım, Oğuz Sırmalı, Muzaffer Emek, Erhan Tekinmirza, Kemal Serdar Usta ve Ali Uyar başlıca rolleri üstleniyor.

“Özsoy” operasının ilk sahnelenişi 19 Haziran 1934’te Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve resmi konuğu İran Şahı huzurunda Ankara Halkevi’nde gerçekleştirilmişti.

SULTAN MURAT BAŞKENT SAHNELERİNDE
Okan Demiriş’in “4. Murat” operası da 24 yıl aradan sonra seyirci karşısına çıkacak.

Üç perdelik operanın librettosu (eser metni) Turan Oflazoğlu’nun imzasını taşıyor. 1979 yılında Türk opera repertuvarına kazandırılan eser, hayatı bugüne kadar en çok sinema filmi, dizi film ve tiyatro oyunlarına da konu olan Osmanlı padişahlarından biri olan IV. Murat’ı opera sahnesine taşıyor.

Yapıt, ünlü şair Nefi, Bekri Mustafa, Kösem Sultan, Hafız Paşa, Topal Recep Paşa gibi Türk tarihinin önemli figürlerinin yaşadığı ve hızla değişen imparatorluğun sancılı bir dönemini anlatıyor.

“ÇALIKUŞU” BEŞİNCİ YILINDA
Türk edebiyatının usta kalemi Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden bale sahnesine aktarılan “Çalıkuşu”, beşinci sezonuna giriyor.

Merih Çimenciler’in sahneye koyduğu yapıt, Türk Sanat Müziği eşliğinde sahneye geliyor. Türk hafif müziğine yıllarını veren ve 1997 yılında 52 yaşındayken hayata gözlerini yuman besteci Esin Engin’in imzasını taşıyan TRT yapımı “Çalıkuşu” dizi film müziği de esere büyülü nağmeleriyle renk katıyor.

Selman Ada’nın müzikleriyle süslenen Halit Ziya Uşaklıgil’in ünlü eseri “Aşk-ı Memnu”, bu sezon da seyirciyle birlikteliğini sürdürecek. Kendinden genç Bihter ile evlendikten sonra onun Behlül ile yaşadığı yasak aşk nedeniyle ailesi sarsıntı geçiren Adnan Bey’in dramını anlatan operanın yönetmeni Murat Göksu...

Mustafa Erdoğan’ın küçük seyirciyi opera ve baleyle tanıştıran eserleri “Karagöz ve Hacivat ile Cumhuriyet’e Yolculuk”, “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” ile “Çizmeli Kedi” de izleyiciyle beraberliğini devam ettirecek olan diğer yerli yapıtlar.

“YERLİ ESERLERİ ÖZENDİRMEK İSTİYORUZ”
ADOB Genel Müzik Direktörü Mustafa Erdoğan, 2007-2008 sanat sezonunda 3’ü yeni olmak üzere 8 yerli eserin izleyici karşısına çıkacağını söyledi.

Bu eserler arasında Türk opera tarihinin ilk yerli yapıtı olan “Özsoy”un da yer alacağını vurgulayan Erdoğan, Ata’nın talimatıyla bestelenen bu eserle ilgili, “Özsoy operası, 1982’den bu yana Başkent seyircisinin karşısına gelmemişti. Bu eseri yeniden sahnelemekten dolayı mutluyuz” dedi.

Repertuvarı hazırlarken opera ve bale tarihinin klasiklerinin yanında, yerli yapıtlara da yöneldiklerini anlatan Erdoğan, geçen yıllarda açılan yarışmalarla yerli opera ve bale eseri bestelenmesinin teşvik edildiğini hatırlattı.

Erdoğan, opera yazmanın zorlukları nedeniyle Türk bestecilerinin daha çok teşvike ihtiyacı bulunduğunu ifade ederek, “Opera yazmak zor iş. Bir operayı yazmak, kimi zaman 3-4 yıl alıyor. Türk bestecileri daha fazla özendirerek yeni yerli yapıtları kazanabiliriz” dedi.

aa
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2007 Salı 15:35:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?