Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, 2008 yılında analize gelen bin 796 kozmetik numuneden 118'inin uygun, bin 678'inin uygun olmadığının tespit edildiğini bildirdi.

Ertek yaptığı açıklamada, piyasada satılan sahte ürünlerin ciltte tahriş, kızarıklık, kaşıntı ve döküntüye, hatta ciddi boyutlarda alerjik sorunlara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Ertek, Türkiye'de kozmetik ürünlerin analizinin Sağlık Bakanlığı'na bağlı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı tarafından yapıldığını hatırlatarak, kozmetik numunelerin piyasa kontrolü, şikayet, satın alma ve özel analiz amacıyla kendilerine geldiğini kaydetti. 2007 yılında analize gelen bin 278 kozmetik numuneden 406'sının uygun, 872'sinin uygun olmadığını belirten Ertek, 2008 yılında ise analize gelen bin 796 kozmetik numuneden 118'inin uygun, bin 678'inin uygun olmadığının tespit edildiğini açıkladı. x

Ertek, "Numuneler yapılan inceleme sonucunda bir takım nedenlerden dolayı uygun bulunmamıştır. Sahte kozmetik ürünlerin bir çoğunda, özellikle likit yapısında olanların içinde asılı duran yabancı maddelere rastlanmakla birlikte esanslarının orijinallerinden farklı faz tenkil ettikleri saptanmaktadır. Sahte ürünler
ciltte tahrişe, hassasiyet, kızarıklık, kaşıntı ve döküntüye, hatta ciddi boyutlarda alerjik sorunlara neden olabilmektedir. Sahte oldukları düşünülen parfüm ve benzeri ürünlerde fazla miktarda metanol saptanmıştır. Daha önceki yıllarda kozmetik laboratuvarlarına gönderilmiş olan kolonyalarda da yüksek oranda metanol tespit edilmekteydi. Metanollü kolonyaların içilmesi ciddi görme bozukluğu, körlük, kusma, karın ağrısı, böbrek yetmezliği, koma ve hatta ölüm vakalarına sebebiyet verdiği kanıtlanmıştır"uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı'nın sistemli bir piyasa gözetimi ve denetimi sayesinde kolonyalarda metanol kullanımının ciddi şekilde denetim altına alındığını ifade eden Ertek, şöyle devam etti:

"Sahte saç bakım ürünlerinin ise ciddi boyutlarda saç dökülmelerine sebebiyet verdiği görülmüştür. Bu tür sahte ürünlerin çevre sağlığına da ciddi etkileri vardır. Çevre kirliliği yanında sprey şeklinde kullanılan başta deodorant ve diğer kozmetiklerin içerdikleri maddelerin atmosferde ozon tabakasını tahrip ettiği bilinmektedir. Bütün bunlar dikkate alındığında biz tüketicilere önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Kullanılarak tüketilen kozmetik ürünlerin ambalajlarının çöpe atılmadan önce bir daha kullanılmayacak duruma getirilmesi büyük önem taşımaktadır."

Ertek, kozmetik ürün satın alırken dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı:

"- Şüpheli ürünleri almamalıyız.
- Büyük şehir ve sayfiye yerlerindeki pazar yerlerinde kontrolsüz satılan ürünleri almamaya özen göstermeliyiz.
- Satın alacağımız kozmetiklerin özellikle dış ve iç ambalajlarının temiz, üzerindeki yazıların düzgün ve okunabilir olmasına, ambalaj üzerinde yer alması yönetmelik açısından gerekli olan içeriği, miktarı, saklama koşulları, son kullanma tarihi veya açıldıktan sonraki kullanım süresinin yazılmış olmasına dikkat etmeliyiz.
- Cam şişeli ürünlerin, görülebiliyorsa içindeki sıvıların berrak ve homojen olmalarına, kaliteli camdan ve kapak sistemlerinin çalışır durumda olmasına özen göstermeliyiz."

İHA

Yayın Tarihi : 6 Şubat 2009 Cuma 15:50:41