CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Tunceli Valiliği ile ilgili kararıyla ilgili olarak, "YSK karar ve uyarıları yok sayılmakta, Anayasa ve yasalar dikkate bile alınmamakta adeta meydan okunmaktadır" dedi.

CHP'li Selvi, YSK'nın Tunceli'de beyaz eşya dağıtımı ile başlayan süreçle ilgili olarak Tunceli Valisi Mustafa Yaman hakkında İçişleri Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunma kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yerel seçim tarihinin yaklaştığı her gün AK Parti'nin gerçek yüzünün bir kez daha ortaya çıktığını belirten Selvi, kuralsızlığı temel politika seçen hükümetin 7 yıldır sürdürdüğü 'ben yaptım oldu' anlayışını daha da sorumsuzca sürdürdüğünü savundu. Demokrasi, insan hakları, özgürlük ve hukuk devletinden bahsederken bu değerlerin nasıl tahrip edildiğinin yurttaşlar tarafından kaygı ve üzüntüyle izlendiğini belirten Selvi, şunları kaydetti:
"Başbakan'dan bakanlara, milletvekillerinden AK Parti yöneticilerine kadar hiç çekinmeden her türlü tehdit, şantaj açık seçik sürdürülmektedir. İktidar olmanın verdiği olanaklarla bazı valileri, kaymakamları, il-ilçe müdürlerini AK Parti yöneticisi gibi kullanarak adeta suça sevk etmektedir. Bu seçimlerde de Başbakan'ın yıllardır yaptığı gibi halkın yakıcı hale gelen sorunlarına hiç eğilmeden oyalama, gerçekleri saklama ve saptırma işlevini yerine getirirken antidemokratik, ekonomik ve psikolojik baskı hızla artmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu karar ve uyarıları yok sayılmakta, Anayasa ve yasalar dikkate bile alınmamakta adeta meydan okunmaktadır."

Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli tarihlerdeki 'seçmenlerin tek yanlı etkilenmeleri, baskı altında tutulmaları seçimin hukuksal niteliğini gölgeler', 'Baskının eylemli olması gerekmez. Oy kullanmayı etkileyecek, seçmenin özgür iradesini saptırabilecek her tür etkileme baskı sayılır. Seçmeni dolaylı da olsa, olumsuz tek yanlı etkiye açık tutacak her girişimin önlenmesi gerekir' şeklindeki kararlarına da değinen Selvi, "Halktan aldığı yetkiyi özellikle bu kriz ortamında halkın, ülkenin aleyhine kullanan bir hükümet görülmemiştir. Ancak yıllardır her yönüyle istismar edilen yurttaşlarımız sabrın, özverinin sonucunun inkar edilemez hale gelen işsizlik, yoksulluk, haksızlık, ayrımcılık, yağma olduğunu büyük bedeller ödeyerek görmüşler, bu seçim döneminde yapılan baskıları ibretle izlemektedir. Halkın bu baskılara, yanıltmalara, bu tehlikeli gidişe sandık başında oylarıyla son vereceğinden, ülkenin bugünü ve geleceğine sahip çıkacağından hiç kimse kuşku duymamalıdır. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler hukuk ve
adaletin bu kadar tahribine müsaade etmeyeceklerdir" dedi.