4
Mayıs
2024
Cumartesi
ANKARA

Temsilde adaletin görüşmeleri

TBMM Başkanı Bülent Arınç,Türkiye'nin, yüzde 9,5 oy alan bir partinin 3-4 milyon oyunun boşa gittiği bir seçim sistemini taşıyamadığını belirterek, “Temsilde adaleti mutlaka yerine getirmemiz gerekir. Bunu, AİHM'in 'yap' demesi karşısında yapmak, ağırımıza gider” dedi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, seçim kanunlarındaki değişiklik önerilerini iletmek üzere Arınç'ı makamında ziyaret etti. Ağar, ülkenin kendi demokratikleşmesini kendi iradesiyle var eden bir meclise sahip olmanın gereğini her zaman hissettiklerini söyledi. Ağar, temsilde adalet anlamında, istikrarı bozmadan, ülke barajını düşürmeden, baraj konusunda yüzde 4 veya 5'leri kabul ederek “Türkiye milletvekilliği” getirilmesiyle bu sıkıntının ortadan kaldırılabileceğini söyledi.

Bu konuda Arınç'ın inisiyatifiyle, Mecliste görüş birliği sağlanabileceğini dile getiren Ağar, şöyle konuştu:

“Milletin arzuladığı, kendi milletvekilini seçen iradeye sahip olabilmesi bakımından, kendisini listede, en az, seçilecek adayın 2 misli kadar bir alternatif takdim edilerek, milletin kendi mebusunu seçebileceği, iradeyi ortaya koyabileceği bir sistemi de yeniden var etmek gerekir.”

Mehmet Ağar, kimlik numaralarıyla seçmen kartlarının örtüşmesi gerektiğine de işaret ederek, bunun yeterli altyapısı olmaması halinde, seçime katılım oranının düşük olabileceği uyarısında bulundu.

ARINÇ: AĞAR, ÖNERİLERİ İÇİN MEKTUP GÖNDERDİ

TBMM Başkanı Arınç da Ağar'ın, kendisine seçim kanunlarında değişiklik önerilerini içeren bir mektup gönderdiğini belirterek, bu değişiklikler arasında Türkiye milletvekilliği ve tercihli oy sisteminin yer aldığını söyledi. Arınç, AKP kurulduktan sonra, Grup Başkanı olarak, parti yöneticileriyle bir araya gelindiğini, ideal bir seçim kanunu için çalışma yaptıklarını anlattı.

Grup başkanı olarak, Mecliste 2001'de yaptığı konuşmada, ideal seçim kanununun nasıl olması gerektiğine yönelik ipuçları verdiğini belirten Arınç, bunun 4-5 temel noktası bulunduğunu kaydetti. Bülent Arınç, bunlardan birinin, 100 milletvekilinin ülke seçim çevresinden seçilebilmesi olduğunu ifade ederek, Anayasa Mahkemesinin, daha önce bu düzenlemeyi iptal ettiğini anımsattı. Arınç, “Oysa 100 milletvekilinin bu şekilde seçilebilmiş olması, Türkiye için temsil açısından yararlıdır. Siyasette çok fazla deneyimleri, geçmişleri olmayan bazı kişilerin parlamentoya girmeleri, parlamento açısından bir zenginlik teşkil edebilir. Bu gibi nedenlerle bunun olması gerektiğini, o konuşmamızda dile getirmiştik” diye konuştu.

“PARLAMENTO DIŞINDAYKEN SÖYLEMEK KOLAY”

İkinci konunun tercihli oy sistemi olduğunu, 1991 seçimlerinde bunun uygulandığını belirten Arınç, şöyle konuştu:
“Artı oy getiren bir unsur olması ve ön seçim yapılamıyorsa, en azından tarafları çok olan adayların ön sıraları gelebilme ihtimalini göz önünde tutmak gerekir. Yüzde 10-15 alan mı yoksa yüzde 25 tercih oyu alanın mı birinci sıraya gelebileceği konusunu ise 'Tartışıp belki çözebiliriz' diye düşünmüştük. O konuşmamızda diğer bir unsur, ittifaklar ile seçime katılma imkanının tanınmasıydı. Bir de daraltılmış bölge sistemini öngörmüştük.”

Bülent Arınç, 2001'de ana başlıkları bu olan bir seçim sistemi öngördüklerini dile getirerek, Parlamento dışındayken veya seçimden önce bunları konuşmanın kolay olduğunu, ancak Parlamentoya girdikten sonra bunların gerçekleştirilemediğini söyledi.

“KENDİ İNANCIMIZ DOĞRULTUSUNDA YAPMALIYIZ”

Yönetimde istikrar kadar, temsilde adaletin, “gerekli, olmazsa olmaz” olduğuna olan inancını dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, şu anda en son DYP örneğinde yaşandığı gibi yüzde 9,5 oy alan bir partinin 3-4 milyon oyunun boşa gittiği bir seçim sistemini taşıyamıyor. Ancak yönetimde istikrar açısından barajların muhafazasında ihtiyaç varsa, tartışılır. O zaman başka argümanlarda temsilde adaleti mutlaka yerine getirmemiz gerekir. Yarın AİHM'in veya başka bir mercinin, Türkiye'ye 'bunu yap' demesi karşısında yapmak, ağrımıza gider. Kendi imkanlarımız, şartlarımız ve inancımız doğrultusunda, temsilde adaleti sağlamamız gerekiyor.”

Ağar'ın teklifini “gecikmiş bir fırsat” olarak nitelendiren Arınç, ancak bunun yapılabileceğini vurguladı. Arınç, milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesi ve Seçim Kanununun önemli maddelerinin kısa sürede değiştirilmesini, buna örnek olarak gösterdi.

Arınç, diğer partilerin de Ağar'ın bu teklifini değerlendirebileceğini vurgulayarak, “Anayasa değişikliği, hem de seçim kanunlarında bu iki konunun ve buna bağlı olacak birkaç noktanın süratle gerçekleştirilebileceğini ümit ediyorum, bunda yarar görüyorum, destekliyorum. Umarım diğer partiler de bu konuda duyarlı davranırlar” diye konuştu.

aa
Yayın Tarihi : 9 Ocak 2007 Salı 13:52:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?