3
Mayıs
2024
Cuma
ANKARA

Türk: 'Başarımızı hazmedemediler'

DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, DTP'nin seçimlerden güçlenerek çıktığını belirterek, PKK'nın 1 Haziran'a kadar çatışmasızlık kararı aldığı, Kürt sorununa dönük bir konferansın gündemde olduğu bir ortamda gerçekleştirilen saldırıların AK Parti'nin sorunun demokratik çözümünü istemediğini, inkar ve imha politikalarında ısrar edeceğini gösterdiğini savundu.

DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, milletvekilleri, belediye başkanları ve Parti Meclisi üyeleriyle birlikte parti genel merkezi önünde bir basın açıklaması yaptı. Türk, DTP'nin yerel seçimlerde 98 belediye başkanlığı kazandığını ve bu başarısının hazmedilemediğini savunarak, "Hükümet, yargı, ordu, kısacası bir bütün olarak devlet, partimize karşı eşi benzeri görülmemiş bir saldırı konseptini devreye koymuştur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in DTP'yi hedef alan açıklamaları, Ağrı ve Urfa'da yaşanan olaylar ve DTP'lilerin gözaltına alınmasının devlet ve hükümet tarafından açıkça bir siyasi operasyon yürütüldüğünü gösterdiğini öne süren Türk, olayların zamanlamasının dikkat çekici olduğunu söyledi.

Türk, şunları kaydetti:

"DTP'nin seçimlerde güçlenerek çıktığı, PKK'nın 1 Haziran'a kadar çatışmasızlık kararı aldığı, Kürt sorununa dönük bir konferansın gündemde olduğu, kısacası barış ve çözüm umutlarının doğduğu bir ortamda gerçekleştirilen bu saldırılar, AK Parti'nin sorunun demokratik çözümünü istemediğini, inkar ve imha politikalarında ısrar edeceğini göstermektedir. Uzatılan barış elini bir kez daha karşılıksız bırakan AK Parti, bu tutumuyla barıştan yana değil, savaştan, acı ve gözyaşından yana bir tercih ortaya koymuştur. Hükümet çok tehlikeli bir biçimde ülkemizi kör bir savaşın içerisine sürüklemeye çalışmakta, halklarımızın geleceğiyle oynamaktadır. Savaşın kazananı olmayacak ama bir bütün olarak halklarımız ve ülkemiz kaybedecektir. Kürt sorununun savaşla, şiddetle, inkarla çözümlenemeyeceği, yaşanan bunca deneyimle açığa çıkmıştır."

HAKKARİ'DE BİR ÇOCUĞUN DÖVÜLMESİ

Dün Hakkari'de çocukları hedef alan bir sokak işkencesi yaşandığını söyleyen Türk, 40-50 kişilik gösterici grubu dağıtma adına Hakkari sokaklarının açık işkencehaneye dönüştürüldüğünü savundu. 14 yaşındaki Hakkarili bir çocuğun polis tarafından öldüresiye dövüldüğünü, savaş meydanlarında yapılması bile yasaklanan bir uygulamanın 14 yaşındaki bir çocuğa reva görüldüğünü belirten Türk, "Kafası dipçikle parçalanmak istenen 14 yaşındaki bir çocuk değil, Kürt halkının kafası ve beynidir" dedi.

"Ben, Hakkari'deki çocuk işkencesinden dolayı vali görevden alınsın, polisler cezalandırılsın falan demeyeceğim, hükümetten böyle bir talepte bulunmayacağım" diyen Türk, çünkü bu konuda yeterince sabıkası olan bir hükümetten bunu beklemenin gereksiz bir beklenti oluşturacağını söyledi. 23 Nisan günü İstanbul'da, Trabzon'da, Edirne'de, İzmir'de özel harekatçı polis bir çocuğu dövdüğünde nasıl tepki verilirse, aynı tepkinin Hakkari'deki çocuk için de verilmesini isteyen Türk, "Empati yapabildiğimiz oranda, birbirimizin duygularını anlayabildiğimiz oranda Edirne Hakkari'ye daha yakın olacaktır" diye konuştu.

 Türk, AK Parti'den bu olayın hesabının sorulması için demokratik ve meşru mücadelelerini sürdüreceklerini de vurgulayarak, şunları kaydetti:

 "Buradan AK Parti hükümetine açık bir çağrı yapıyoruz. DTP halkın meşru ve seçilmiş iradesidir. PKK'nın ilan ettiği çatışmasızlık kararı ile birlikte değerlendirildiğinde seçim sonuçlarının ne kadar tarihi bir fırsat yarattığı ortadadır. Eğer seçim sonrası başlattığınız operasyonlar ve baskılar ile irademizi teslim alacağınızı ve bu şekilde çatışmayı sürdüreceğinizi sanıyorsanız büyük bir hüsrana uğrayacağınızdan kuşkunuz olmasın. Partimiz ve partimizin şahsında halkımızı sindirmeyi hedefliyorsanız, tarihte eşi benzeri görüşmemiş demokratik bir direnişle iktidarınızı sarsacağımızı bütün kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz."

Eşbaşkan Emine Ayna ise, grup toplantısında Gülen cemaatinin bu operasyonlarda yer aldığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, "AK Parti'nin bir bütün Gülen cemaatinin içinde bir siyasi oluşum olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelişen söylemlere baktığımızda, Fethullah Gülen cemaati yanında yer alan, AK Parti'nin yanında yer alan basın kurumlarında bizim bu davamıza dönük söylemler, bizim arkadaşlarımızın sorgulanma süreci gizlilik kararı alınmasına rağmen, özellikle Gülen cemaatinin basın organlarında çarpıtılarak servis ediliyor olması bu konudaki en büyük ispattır" dedi.

Bir gazetecinin "Hakkari'deki olaylar herkesin içini kanattı. Ama bu acı gerçek şu soruyu da sormayı engellemiyor. Masum çocukları ateşin önüne atanların, polisin önüne atanların hiç mi suçu yok?" şeklindeki sorusu üzerine Türk, hiçbir çocuğun burnunun bile kanamasını istemediklerini söyledi. İki gün önce Londra'da Tamil gerillaları ile ilgili parlamento bahçesinde 7 gün boyunca gösteri yapıldığını ancak oradaki çocuklara müdahale edilmediğini belirten Türk, "Devletin görevi o demokratik tepkileri algılamak ve o tepkilerin ortaya çıkması konusunda sabırla izlemektir. Ama burada bir kin ve öfkenin olduğunu görüyoruz. Hepiniz izlediniz, çocuk orada duruyor, elinde de hiçbir şey yok. Silahın dipçiği ile kafasına vuruluyor ve yerlerde tekmeleniyor. Şimdi bunu nasıl izah edersiniz. Velev ki çocuk taş attı, taşın karşılığında polisin onu alıp götürmesi varken dipçikle vurmasını mı savunacağız" şeklinde konuştu.

Hakkari'deki olaylarla ilgili polis başmüfettişinin görevlendirildiğinin hatırlatılması üzerine Türk, "Kamuoyunun tepkisini azaltmaya yönelik bir şeydir. Sonuçta bir şey çıkıyor mu, tam tersi bu suçu işleyen kahraman ilan ediliyor" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Nisan 2009 Cuma 14:28:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?