Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, insanlık ortak bir bilince sahip olarak deprem gibi acılardan ders almaları gerektiğini ve Pakistan Halkı için yaklaşık 25 trilyon liralık yardım topladıklarını söyledi.

Camilerin estetik ve mimari yönden layık olduğu yerde bulunmadığını kaydeden Bardakoğlu, "Bu konuda rehberlik yapmak istiyoruz. Dinimizi batıya anlatmak ve tanıtmamız lazım. İnsanlar cami için ikiye ayrılmamalıdır. Camiler Müslümanların ortak değeridir. Camiler sadece hazine arazisi ve kamu alanları üzerine yapılmalıdır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nda basın mensuplarına iftar yemeği veren Bardakoğlu, gündemi ilişkin çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. Dost ve kardeş Pakistan'da yaşanan deprem sonrası yaklaşık 60 bine yakın vatandaşın hayatını kaybettiğini belirten Bardakoğlu, deprem ve deprem sonrası yaşananlar karşısında çok üzüldüklerini ifade ederek, "Allah'ın sünneti vardır. Allah bize akıl ve nizam vermiştir. Dünyanın var oluşunda deprem olayı vardır. Bu konuda insanlığı düşen görev gerekli tedbirle almaktır. Türkiye olarak biz bu acıyı çok yaşadık. Acı aynı zamanda tedbir almayı bize göstermektedir. İnsanlık ortak bir bilince sahip olarak bu acılardan ders almalıdır" dedi.

Geçtiğimiz hafta Cuma günü Pakistan halkı için yardım topladıklarını ve bu kampanyaya vatandaşların büyük destek verdiğini belirten Bardakoğlu, "Burada önemli olan yardımların mal varlığıyla değil, gönül zenginliğiyle verilmesidir. Bu çerçevede 25 trilyon liralık yardım topladık. Bu para insanları acısını dindirecek yaralarını saracaktır. Bu yardımları akılcı bir şekilde kullanılmasını istiyoruz. Bu milletin parasını en iyi şekilde değerlendirmek için yardımları takip ediyoruz.

Bu parayla okul, yol, hastane yapılmasını istiyoruz. Bu yardım milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığı'na güven duymasının bir ifadesidir. Bu bize ayrı bir sorumluluk vermektedir. Tsunami felaketinde 12 trilyon lira toplanmıştı" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler'in (BM) aslında bugünler için olması gerektiğini ve insanlığın ortak felaketlerinde yardımları organize etmesi gerektiğinin altını çizen Bardakoğlu, kendisine göre BM'nin iyi bir sınav vermediğini, acının dini, kimliği ve coğrafyasının olmayacağını ve bunun paylaşması gerektiğini kaydetti. Bu tür felaketlerden başka, insanların kendi elleriyle birbirlerini boğduğunu hatırlatan Bardakoğlu, "Bu tabii felaketlerden daha üzücüdür. İnsanlık olarak biz iradelerimize söz geçiremiyoruz. Dünyada akıl selim galip gelse, mutlu yaşam olur. Zengin olur, güzel olur. Gönül ortamı içinde yaşanan bir mekan olur" dedi.

"ŞU ANDA 10 BİN TANE ÖZEL VAKIF VE DERNEĞİN CAMİLERİ VAR"

Camilerin estetik ve mimari yönden layık olduğu yerde bulunmadığını ve camilerin minarelerinin, dış görünümlerinin, iç mekanlarının çeşitli kusuruları bulunduğunu söyledi. Dini ibadetlerin yapıldığı camilerin güzel ve huzura kavuşulan yerler olması gerektiğinin belirten Bardakoğlu, "Bunun için bir proje başlattık. Bilkent Üniversitesi'yle işbirliği başlatarak camilerin estetik ve mimari özelliklerinin korunması için çalışmalar devam etmektedir" şeklinde konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir yere cami yapıldığını ancak kadro için yapılan başvurudan sonra haberdar olduklarını ve bunda yanlışlıklar bulunduğunu kaydeden Bardakoğlu, "Bu konuda rehberlik yapmak istiyoruz.

Şu anda 10 bin tane özel vakıf ve derneğin camileri var. Bir cami yapılırken mülki amirler ilk önce Diyanet İşleri Başkanlığı'na sormalıdır. 'Bunun ihtiyacı var mı, yok mu' diye. Bizde bu konuda gerekli rehberlik çalışmamızı yapalım. Camilerdeki bu sorunlar birliktelikle çözülmelidir. Camileri altları ve çevresi dükkanlarla dolu. Biz sadece camilerde dini kitap fuarlarını açılmasını istiyoruz. İnsanları camilerde ibadet yapmaları için rahat bırakılmalı. Cami avlusunda insanları rahat bırakalım. Biz buraların huzurlu mekanlar olmasını istiyoruz" dedi.
Toplumun dini konularda aydınlatılması ve özellikle çocuklara dinin güzelliklerinin anlatılması gerektiğini belirten Bardakoğlu, maneviyat ve ahlakın korunmasının altını çizdi.

Türkiye'deki dinin Batı'ya anlatılması gerektiğini kaydeden Bardakoğlu, "Bugüne kadar Batı alemine ciddi tanıtım yapılmamış. Batılılar İslamiyeti Arapların yayınlarından ve yurtdışında bulunan Türk ailelerinde öğrenmiş. Bu konuda çok geç kalmışız. Dinimizi Batı'ya anlatmak ve tanıtmamız lazım. Bu konuda üniversitelere büyük görev düşmektedir" dedi.

Başkanlık olarak engelli ve özürlü çocuklara sahip çıkmak istediklerini ve bunun için atıl durumda bulunan Kur'an kurslarında bu kişilerin de yararlanmasını planladıklarını söyleyen Bardakoğlu, bu konuda ilgili bakanlık ile çalışmaların devam ettiğini, burada mülkiyet değil, sadece rol almak istediklerini, bu yerlerin en iyi ve etkin bir şekilde kullanılmasından yana olduklarını ifade etti. Bir gazetecinin İstanbul Göztepe'de yapılmak istenen cami ile ilgili sorusunu cevaplandıran Bardakoğlu, "Şahsi fikrim olarak sadece ihtiyaç olan yerlere cami yapılmasını istiyorum. Bu konuda en önemli konu toplumsal mutabakattır.

Camiler siyasallaşma bloğu oluşturmanın sebebi olmamalıdır. İnsanlar cami için ikiye ayrılmamalıdır. Camiler Müslümanların ortak değeridir. Bunları tartışmayayım. Şahıslar ve özel kişilerin malları üzerine cami yapılmamalıdır. Camiler sadece hazine arazisi ve kamu alanları üzerine yapılmalıdır. Çünkü, özel yapılan camilerin altlarında gelir getiren dükkanlar var. Bunun için parası olan bu dernek ve vakıflar bizden imam istiyor. Biz sadece veriyoruz. Başka yaptırımımız yok. Sadece 'imam vermiyoruz' diyebiliriz.

Bu da onların işi Bardakoğlu, "Bu tabii felaketlne geliyor. Çünkü, onlar belirli bir maaş üzerinden imam alıyorlar. Bu imamlar cemaate uygun kişiler oluyor. Bizim bir ibadeti engelleme imkanımız yok. Olamazda. Başkanlık olarak 'Sizin namazını olmaz' diyebilir miyiz, diyemeyiz. Bu bize düşer mi. İnsanlar namazını kılacak" diye konuştu.

Bardakoğlu, tüm tarihi eserleri koruduklarını, hiçbir zaman kilise yıkılsın cami yapılsın diye bir çalışma olmadığını ve bir cami yapılması için kilise yıkmanın ters olduğunun kaydetti.

Yayın Tarihi : 19 Ekim 2005 Çarşamba 23:48:41

Güncelleme :25 Ekim 2005 Salı 20:20:26