Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yükseköğretimin ekonomik, siyasal ve yönetimsel birçok sorunu bulunduğunu, bu sorunların gençleri dolayısıyla ülkenin geleceğini olumsuz etkilediğinin bilindiğini söyledi. 

ODTÜ'nün yeni öğretim yılının açılışına katılan Cumhurbaşkanı Ahmed Necdet Sezer, sık sık siyasetçilere protesto gösterileri gündeme gelen üniversitede öğrenciler tarafından ayakta alkışlandı. 

Sezer, ODTÜ’ye gelişinde Rektör Akbulut tarafından karşılandı.
Sezer, konuşmak için kürsüye çıktığında ve konuşmasının bitiminde, salondaki öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından ayakta alkışlandı.
Sorunların siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması çözüm önerilerinin

Cumhurbaşkanı Sezer, törende yaptığı konuşmada, ODTÜ'nün 50. Yıl Eğitim-Öğretim Yılı açılış törenine katılmaktan, ODTÜ'nün 50. kuruluş yıl dönümü coşkusunu paylaşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Laik ve demokratik cumhuriyetin temel kurumlarından ODTÜ'nün, kurulduğu günden bu yana ülkeye önemli kazanımlar sağladığını ifade eden Sezer, “Bilimsel çalışmalarının yanı sıra, yetiştirdiği nitelikli öğrenciler ve akademisyenlerle geleceğimizin biçimlenmesinde büyük pay sahibi olmuştur” dedi.

ODTÜ'nün, diğer üniversitelerle birlikte cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma, ülkenin ve toplumun gereksinimlerine yanıt oluşturma kararlılığı içinde çalışmalarını sürdürdüğünü, aydınlık Türkiye'nin çağdaş bir eğitim kurumu olarak, yüklendiği yüksek sorumluluğu başarıyla yerine getirdiğini söyleyen Sezer, ODTÜ'nün, dünyada da ses getiren bilimsel çalışma ve araştırmalarından kıvanç duyduklarını kaydetti.

ODTÜ STRATEJİK PLANI

Sezer, 2005-2010 yılları arasını kapsayan ODTÜ Stratejik Planı'nın, üniversitenin yüzünü geleceğe döndüğünü gösteren, ülkedeki her yükseköğretim kurumunun ulaşması istenilen hedefleri ortaya koyduğunu belirterek, şunları ifade etti:

“ODTÜ'nün bu planı başarıyla uygulayarak, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, bilime inanmış yöneticileri, öğretim kadrosu ve öğrencileriyle hedeflerini yakalayacağına, uluslararası yükseköğretim platformundaki yerini daha da güçlendireceğine inanıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü üniversiteleri arasında bulunan ODTÜ'nün Atatürk ilkelerinden, cumhuriyetin devrimci ve çağdaş ruhundan ödün vermeden ülkenin geleceğinde söz sahibi olmayı sürdüreceğine yürekten inanıyoruz.
Bu seçkin üniversitemizin yükseköğretim dünyasındaki yerini almasını sağlayanları yürekten kutluyoruz.”

EVRENSEL KURUMLAR

Üniversitelerin, ülkelerin çağın değişen koşullarına uyum sağlayarak geleceğe yönelmelerinde belirleyici rol oynayan kurumlar olduğunu belirten Sezer, üniversitelerin, genç kuşakları yarınlara hazırlarken, bir anlamda ülkenin yarınlarını da biçimlendirdiğini söyledi.

Üniversitelerin, bilimsel düşünceye ve araştırmalara ağırlık veren, özgün yayınlar üreten, bilim dünyasına katkıda bulunan, bilim insanı ve aydın kuşaklar yetiştiren, yalnızca öğretimle yetinmeyip bireyin önüne yeni ufuklar açan evrensel kurumlar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, “Ülkenin ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamında söz sahibi olan üniversiteler, çalışmalarıyla topluma yön gösterir, insanları aydınlatır, sorunlara çözüm üretirler” diye konuştu.

Sezer, bu yönüyle üniversitelerin, ülkenin çağdaş dünyanın güçlü ortaklarından biri durumuna gelme çabasındaki rolünün yadsınamayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Üniversitelerin kendilerinden beklenen işlevleri başarıyla yerine getirebilmeleri, her şeyden önce kendilerine sağlanan olanaklarla doğrudan ilgilidir. Biz tüm üniversitelerimizin dünyanın sayılı üniversiteleriyle rekabet edecek bilgi, birikim ve potansiyele sahip olduğundan kuşku duymuyoruz.

"ÜNİVERSİTELERİN KAYNAĞI ARTIRILMALI"

Bugün yapılması gereken üniversitelerin kıt olanaklara karşın gerçekleştirdiği çalışmaları eleştirmek değil, yükseköğretim kurumlarının bilim üretmelerinin önündeki engellerin kaldırılması, kaynak ve olanaklarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi artırılmasıdır.

Günümüzde üniversitenin başarısı; bilimsel yayın sayısı, öğrencilerin tercih yoğunluğu, mezunlarının iş bulma şansı, öğretim elemanlarının niteliği, öğrencilere sağladığı sosyal olanaklar, altyapı ve donanım yeterliliği, bilim politikalarına katkısı, araştırma-geliştirme çalışmaları, üniversite-sanayi ve üniversite-toplum işbirliği gibi ölçütlerle değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda, ODTÜ'nün, çağdaş üniversite ölçütlerini yakalayan bir yükseköğretim kurumu olma başarısını göstermesini kıvançla karşılıyoruz. ODTÜ'nün öğrenciler tarafından en çok tercih edilen üniversiteler arasında yer alması, saptadığı hedefler, gelişmiş yerleşkesi ve uyguladığı eğitim sistemi, çağdaş bir üniversitenin varlığının somut göstergeleridir. Teknokent-teknopark uygulamaları, üniversite-sanayi işbirliğinin önemli ögelerindendir. Üniversite bünyesinde yürütülen bilimsel çalışmaların ekonomik değerlere dönüşmesi için, teknokent-teknopark uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Böylelikle araştırma-geliştirme etkinliklerinin yoğunluk kazanması, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi, dinamik ve üretime dayalı bir ekonomi oluşturulması, teknolojik yeniliklerin üretimde etkin kılınması ve verimliliğin artırılması sağlanabilecek, Türk sanayinin sürdürülebilir rekabet gücüne kavuşturulmasının yolu açılabilecektir. ODTÜ, ülkemizde ilk teknopark uygulamasını başlatarak, yürüttüğü öncü çalışmalarla örnek olmuştur.”

“BİRÇOK SORUN”

“Kuşkusuz, yüksek öğretimimizin, çeşitli konuşmalarımızda üzerinde durduğumuz, ekonomik, siyasal ve yönetimsel birçok sorunu bulunmaktadır” diyen Sezer, bu sorunların, gençleri, dolayısıyla ülkenin geleceğini olumsuz etkilediğinin bilindiğini söyledi. Yaşanan gelişmeler ve yükseköğretim kurumlarının sorunlarının, Türkiye'de üniversiteler için bir yol haritasına duyulan gereksinimi kaçınılmaz kıldığını, stratejik planlama olgusunu ortaya çıkardığını belirten Sezer, “Üniversitelerin aklın ve bilimin ışığında kendi özgür tartışma ortamında oluşturacakları çözümler, konunun diğer ilgililerinin de katkısıyla zaman kaybedilmeden yaşama geçirilmelidir” dedi.

Sezer, sorunların siyasetüstü bir yaklaşımla ele alınması, çözüm önerilerinin cumhuriyetin felsefesiyle örtüşmesi ve çağdaş dünyadaki gelişmelerle koşutluk göstermesi tartışma götürmez bir zorunluluk olduğunu kaydederek, “YÖK tarafından sunulan Türkiye'nin Yüksek Öğretim Stratejisi Raporu, kamuoyundan genelde olumlu tepkiler almıştır. Raporun önemi, tartışma ve katkılara açık olması, konunun doğrudan ilgilileri tarafından hazırlanması ve siyasi karışmalar olmadan bir iç değerlendirme niteliği taşımasından kaynaklanmaktadır” diye konuştu.

Raporda yer alan saptamaların yürütülecek çalışmalara ışık tutabilecek nitelikte olduğunu düşündüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, “Kuşkusuz raporun eksik yönleri bulunabilir. Raporun, ilgili tarafların katkılarıyla, sorunların aşılması konusunda bir yol haritası oluşturulabileceğine inanıyoruz” dedi.

“DÜŞÜNCENİZİ ÖZGÜRLEŞTİREREK BİLİNÇLENMELİ”

Konuşmasında öğrencilere de seslenen Sezer, şunları kaydetti:

“Üniversiteli olabilmek için çok çalıştınız, yoruldunuz. Zorlu ve yoğun bir eğitim sürecinin ardından yaşamınızın en önemli kararlarından birini aldınız, geleceğinize yön verdiniz. Yaşamınız boyunca aynı kararlılığı göstererek, başarılı olacağınızdan kuşku duymuyoruz. Türk gençliğini, bilimi ve teknolojiyi kullanan, demokrasiye, insan haklarına saygılı, erdemli, sorunlara neden-sonuç ilişkisi içinde çözüm üretebilen, araştıran, sorgulayan, etik ve ulusal değerlere bağlı, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, bilimin ve aklın yol göstericiliğinden ayrılmayan, sağduyulu, yaratıcı, üretken, çağdaş bireyler olarak yarınlara hazırlamak temel önceliğimizdir. Üniversite eğitimi, bu yöndeki çabaların en önemli basamağını oluşturmaktadır.

Sizlerin yetişmesi yalnızca üniversite öğretimiyle sınırlı kalmamalıdır. Çağdaş dünyanın katılımcı bireyleri olarak, amacı bilinen yönlendirmelerden etkilenmeden dogmalardan ve boş inançlardan uzaklaşıp düşüncenizi özgürleştirerek bilinçlenmeli, hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı geliştirmeli, üretmeli, okumalı, araştırmalı, sorgulamalı, tüm bilgi kaynaklarını iyi kullanmalısınız.

AYDINLIK TÜRKİYE

Sorumluluklarınızın bilinciyle hareket etmeli, çok çalışmalı, tüm arayışlarınızda ülke ve insanlık yararını gözetmelisiniz. Temiz toplumu savunmalı, etik değerlerin üstün tutulması için çaba göstermeli, yeniliklere ve değişimlere açık kimliğinizle toplumu zenginleştirmelisiniz.

Sizlerin, ulusal değerlerine bağlı, Atatürk'ü örnek alan aydın Türk gençleri olarak, laik ve demokratik cumhuriyete karşı görev ve sorumluluklarınızı yerine getireceğinize, sorunlar karşısında yılgınlığa ve karamsarlığa kapılmadan, ülkeniz için en iyisini yapmayı amaçlayacağınıza yürekten inanıyoruz.”

Sezer, aydınlık Türkiye'nin çağı yakalayan bir bilim yuvası olarak ODTÜ'nün, tüm yönetici, öğretim elemanı ve öğrenci kadrosuyla, çağdaş tutumunu övgüye değer bulduğunu ifade etti. “Ulusumuzun ve tüm insanlığın mutlu yarınlara hazırlanmasında, bilimsel katkılarınızı sürdürmeyi temel göreviniz bileceğinize inancımız sonsuzdur” diyen Sezer,ODTÜ'nün kuruluş yıl dönümünü kutladı, başarılı bir akademik yıl diledi.

TEKNOPARK'I GEZDİ

Sezer, törenden sonra ODTÜ Teknopark'ı gezdi. Sezer'e burada basına kapalı brifing verildi. Cumhurbaşkanı Sezer daha sonra uçak, helikopter, radar similasyonu ile çeşitli füze sistemleri eğitimiyle ilgili çalışmalar yürüten bazı firmaların stantlarını gezdi ve bilgi aldı. Firma yetkilileri, bazı özgün parçalar üretebildiklerini ve yurt dışına önemli miktarda ihracat gerçekleştirdiklerini anlattılar. Sezer, bunun üzerine, ülkenin geleceğinin teknolojiyi üretmeye bağlı olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Sezer'in Teknopark gezisini ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ve Ankara Valisi Kemal Önal da eşlik etti.