3
Mayıs
2024
Cuma
GÜNCEL

Şiddetle mücadele günü

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonları (TÜBAKKOM) İç Anadolu Bölge Temsilcisi Avukat Ayşe Ünlüce, kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğini, cinsel saldırı suçlarında, mağdurla sanığı uzlaşma adı altında karşı karşıya getirmeyi teklif etmenin de bir tür şiddet olduğunu söyledi.

Eskişehir Barosu Başkanı Oğuz Sezer Arslan ile birlikte açıklama yapan Ayşe Ünlüce, 25 Kasım'ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü" olarak kabul edildiğini hatırlatarak, "Bugün Dominik Cumhuriyeti'nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabel kız kardeşlerin, 25 Kasım 1960 tarihinde, cezaevlerindeki eşlerini ziyaret ettikten sonra ıssız bir yerde gizli polis tarafından tecavüze uğradıktan sonra öldürülmelerinin 44. yıldönümüdür" dedi.

Ayşe Ünlüce, kadına yönelik şiddetin erkeklerle kadınlar arasındaki eşit olmayan tarihsel güç ilişkilerinin bir sonucu olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Kadına yönelik şiddet evrenseldir ve küresel düzeyde ekonomik, siyasal, etnik meselelerle artarak sürmektedir. Kadına yönelik şiddet, hem kadınların insan haklarını ve temel özgürlüklerini kullanmalarını engellemekte, hem de haklarını ihlal etmektedir. Peki yasalarımız, kadınlarımıza uygulanan şiddete karşı gerçekten tam koruma sağlıyor mu? Kuşkusuz cinsel saldırı suçlarında, aile içi şiddet, töre ve namus saikiyle işlenen suçlarda ve medeni haklardan yararlanma konularında yapılan düzenlemelerde sivil toplum örgütlerinin, özellikle de kadın hukukçuların mücadele ve katkılarıyla önemli bir ileri aşamaya gelindi.

Ancak, yeni Türk Ceza Kanunu'nda 102. maddede düzenlenen cinsel saldırı suçuyla 105. maddede düzenlenen eşe karşı tecavüz suçu önce mağdurun şikayetine bağlandı, ardından da diğer takibi şikayete bağlı suçlarla birlikte CMK'nın 353. ve 354. maddelerinde düzenlenen uzlaşma kapsamına alındı. Bu suçların uzlaşma kapsamına alınmasına, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu olarak karşıyız ve bu kapsamdan çıkarılmasını istiyoruz. Çünkü bu tür suçlarda, mağdurla sanığı uzlaşma adı altında karşı karşıya getirmeyi teklif etmek de bir tür şiddettir."

TÜBAKKOM İç Anadolu Bölge Temsilcisi ve Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Ayşe Ünlüce, kadına yönelik şiddetin engellenmesi için mutlaka kadın danışma merkezlerinin ve sığınma evlerinin açılması gerektiğini vurgulayarak, "Belediyeler Kanunu'nda öngörülen kadın sığınma evlerinin, uluslararası standartlarda çok amaçlı ve işlevsel nitelikte yapılması için bir an önce harekete geçilmelidir.

Valilik bünyesindeki Kadın Statüsü Merkezi'nin işlerlik kazanması da şiddeti engelleme de çok önemli bir kazanım olacaktır. Çünkü, şiddet sadece hukuksal sonuçlara yol açmamakta, hukuki süreci başlatan mağdurların barınma, beslenme, psikolojik tedavi gibi acil ihtiyaçlarının karşılanacağı çözümler mutlaka devlet tarafından sağlanmalıdır.

Şiddet toplumun tüm kesimlerinde meslek, eğitim, gelir durumu gözetmeksizin her geçen gün daha fazla ve daha acı biçimde kendini hissettirmektedir. Bu sorunu çözme konusunda güçlü devlet politikaları üretilmelidir. Tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz" açıklamasını yaptı.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Kasım 2005 Perşembe 23:16:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?