Midas'ın Kulakları

Yunan çoktanrıcılığında müziği Apollon, doğayı Pan simgeler. Mitolojiye göre Apollon ile Pan arasında, Bozdağ eteklerinde bir müzik yarışması düzenlenir.

Yarışmanın hakemliğini ünlü Phryg Kralı Midas yapar. Yarışmaya önce yarı insan yarı cin kılıklı Pan başlar.

Pan’ın flütünden çıkan nağmeler o kadar güzel, o kadar tatlıdır ki, bütün canlılar kendilerinden geçerler.

İkinci olarak Apollon yarışmaya başlar. Apollon, lirinin tellerine dokunur.

Lirden çıkan nağmeler de o kadar güzeldir ki, bütün tabiat sanki tatlı bir rüyaya dalar.

Yarışmanın sonunda artık birinciyi belirlemek Midas’a kalır. Midas, her iki müzikten de son derece etkilenmiştir ki, ayırım yapmakta, birinciyi belirlemekte zorlanır.

Ama, yine de birini seçmek zorunda olduğunu bilir.

Midas:

-Her iki müzik de çok güzeldi. İkisini birbirinden ayırmak mümkün değil. Ancak ben, Pan’ın flütünden çok etkilendim. Bu nedenle benim seçimim Pan’dır der.

Kendisinin seçileceğinden son derece emin olan Apollon, bu seçim karşısında çok sinirlenir, öfkeyle ayağa kalkar ve Midas’a çıkışır:

-Bu nasıl kulaktır ki, iki müzik arasındaki farkı anlayamasın, der ve doğaüstü güçlerini kullanarak Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir.

O günden sonra Midas’ın kulakları tam anlamıyla başına dert olur. Kulaklarını herkesten gizleyebilmek için, kulaklarını da örtecek şekilde uzun bir başlık giyer.

Bir zaman sonra Midas’ın saçları çok uzar. Onları kestirmek zorunda kalır.

Saçlarını kesmeye gelen berber Midas’ın kulaklarını görünce çok şaşırır.

Midas ona:
-Kulaklarımı bilen iki kişi oldu. Biri sen, diğeri ben. Sakın bu durumdan kimseye söz etme, der.

Berber:
-Asla kimseye söylemem kralım. Söylersem dilimi kesin, der.

Fakat bir zaman sonra bu durum berberin çok ağırına gitmeye başlar. Bu sırrı içinde saklamak onda dayanılmaz bir hal alır.

Nihayet berber daha fazla dayanamaz, gözlerden ırak, ıssız bir yerde susuz bir kuyu bulur. Kimsenin duymayacağından emin olduktan sonra kuyunun içine bağırır:

-Midas’ın kulakları eşek kulakları! Midas’ın kulakları eşek kulakları!

Kuyunun yanındaki kamışlar bunu duyarlar ve diğer kamışlara fısıldarlar:

-Midas’ın kulakları eşek kulakları! Midas’ın kulakları eşek kulakları!

Bütün kamışlar aynı şeyi tekrarlarlar. Bunu diğer bitkiler de duyar birbirlerine iletirler. Neticede bütün canlılar Midas’ın kulaklarının nasıl olduğunu öğrenirler.

Midas bundan sonra ne yaptı, bu bizi pek ilgilendirmiyor. Ancak, Midas’ın berberinin sıkıntısı bizde de var. İşte biz bu sıkıntıyı atmak için harekete geçtik.

Başımızda Midas gibi bir kral da olmadığından, hiç korkmadan, Midas’ı da, kulaklarını da ülkeye, hatta bütün dünyaya anlatmak, duyurmak istedik.

Bu amaçla da ilçemizin sadece tarihi yönünü anlatan bu derlemeyi hazırlamaya karar verdik.

İlçemiz, Heredot’un övdüğü "Yeşil Vadi" yani Phryg Vadisinin hemen güneydoğu başlangıcında yer alır.

Phrygler’in görkemli şehri Midas City’de şöyle durup da sırtınızı bir kayaya yaslar ve düşünürseniz, kendinizi bir Phryg Devrinde hissetmemeniz mümkün değildir. Böyle olunca da Midas ile söze başlamayı uygun bulduk.

Bu derlemeyi hazırlarken, gerek kütüphanelere, arşivlere ve gerekse müzelere uzak oluşumuz ve kısıtlı zamanımız nedeniyle fazla bir kaynak inceleme fırsatı bulamadık. Kısıtlı imkânlarla elde edebildiğimiz eserlerden faydalanmak ve bunlara kendi görüş ve araştırmalarımızı katmak suretiyle bir tarih hazinesi ve antik yerleşimler yumağı olan ilçemizi yüzeysel de olsa tanıtmak, ilçemize bazı uzman kuruluşların veya kişilerin dikkatini çekmeyi amaçladık.

Eserlerinde, ilçemizin bulunduğu bölgenin tarihinden ve tarihi kültür varlıklarından bahsederek bize yol gösteren eser sahiplerine, bu konuda bilgi veren, gerek Osmanlıca, İngilizce ve gerekse Phryg ve Roma-Bizans yazıtlarını tercümede yardımcı olan kişilere burada teşekkürü bir borç biliyorum.